Broken Flowers (2005)


Geçen gece oturduk izledik, sessiz sakin, klasik Bill Murray havası.. Jim Jarmusch yazıp-yönetmiş.. "Kim lan bu Cim Carmuş" diye diye izledim.. Bakıyorum filmlerine, bırak izlemeyi bi tanesinin adını duymamışım.. Hangi siteye girsem "Aman da Carmuş canım da Carmuş.." Tipini de bi görsen bi daha filmini izlemezsin.. "En sevdiğim filmim" demiş Broken Flowers (2005) için..


Eski çapkınlardan Don Johnston'ı (Bill Murray) son karısı Sherry (Julie Delpy) de terk eder.. Çünkü iflah olmaz bir Don Juan'dır kendisi.. "Ama bu sefer valla bıraktım o işleri" dese de karısı dinlemez, gider.. O günü depresyonda geçiren Don, ertesi gün postalarını karıştırırken eskilerinden gelen bi mektup bulur. Açar bakar ki, "Selam Don, 19 sene önce sevgiliydik, o ara ben hamile kalmışım sana söylemedim ama doğurdum ben o çocuğu.. O şu an ergen ve galiba babasını arıyor.. Evden kaçtı kendisi.." falan yazmıştır ama kim olduğunu yazmamıştır kadın..

Komşusu Winston (Jeffrey Wright) daha çok heyecanlanır.. Şimdiye kadarki geçmişi alır önüne ihtimal dahilinde olanları güzelce araştırır ve dosyalayıp Don'a sunar.. Der ki: "Karşim sen şimdi yurdun dört bi yanını gezip dosyada güncel iletişim bilgileri olan hatunları ziyaret ediyorsun.. O zaman anlarsın anca mektubu kimin yazdığını.." Don başta istemese de eski sevgilileri ziyaret fikri hoşuna gitmiştir..

Neden, çünkü, eski sevgili demek bi ara senindi demek.. Yani yine olabilir demek.. İnsan öyle sanıyo di mi, sonuçta o bi kere beğendi beni, demek ki yine beğenebilir.. Hiç denenmemişlerden yüksek ihtimal yani.. Bundandır içip içip eski sevgili aramalar, stalk'lamalar.. Ve mevzubahis cins sadece erkek de değil galiba..


Ki nitekim ilk gittiği eski sevgilisi Laura (Sharon Stone) o sıra yalnızdır ve "A sen mi geldin.." deyip atlar kollarına.. Hele bir de ergen kızı Lolita (Alexis Dziena) vardır ki iyi ki babası değildir.. Sonrakilerde işi hep böyle yaver gitmese de ilginç olaylar yaşanır..


Film tabii ki oğlunu falan buldurmak için yapılmamıştır zaten, adından anlayacağınız üzere asıl mesele Don'un kendini bulma hikayesidir.. Bill Murray de bunu çok şekil yapmıştır, çok uymuştur role.. Ekşi yorumlardan birinde, "Adam durarak oynuyor, hikaye zaten duruyor ve nasılsa güzel film oluyor.." diye bir entry gördüm.. İlginç olduğu için paylaşayım dedim, haklı olabilir..

imdb.com puanı 7.2 olan filme ben 6 verdim.. Kadrodaki diğer öne çıkan isimler ise şöyle: Chloe Sevigny, Jessica Lange, Tilda Swinton, Pell James..

03.10.15