Third Person (2013)


Yazan-yöneten Paul Haggis'i tanıyalım önce.. Crash (2004)'le iki Oscar kazanan Kanadalının, senaryosunu yazdığı Million Dollar Baby (2004) de epey meşhurdur. Tamam, yeterince tanıdık..

Hemingway diyor ki: "Bir hikaye gerçekse kötü olma ihtimali yoktur." E, bunu düşünen bi tek Ernest değildir bence.. Ki bu yüzden de çok fazla yazar hikayesi okuyoruz, izliyoruz falan.. Çünkü diyelim ben bir yazarım, ve gerçek bir hikaye yazmam lazım, en iyi bildiğim gerçek hikaye ne? Kendim!..

Tabii ki tamamen olmaz ama çoğunu insan kendinden, kendi çevresinden yazar.. Şimdi kim demiş hatırlamıyorum ama şöyle de bir söz var: "Her resim biraz otoportredir, her yazı biraz otobiyografi.." Bu tarzın en güzel örneklerini Woody Allen sinemasında görürüz; ana karakter ya yazardır, ya komedyen, ya yönetmen; çoğu psikiyatra gider, çoğu Yahudi.. Dönem dönem çok eleştirildi, hep kendini oynuyor diye.. Ya n'olcaktı, iyi iş olsun isteyen kendinden bi şeyler vermeli zaten..


Third Person (2013), ilk kitabıyla Pulitzer kazanan bi yazarın, ikinci, üçüncü, dördüncü kitabıyla daha kötüye gitmesi konu edilmiş. Yayıncısı diyor kötüye gittiğini de.. Son kitabı için aldığı kötü eleştiriler, kitabının gidişatını değiştirmesine sebep oluyor. Başta yazdığı hikayenin de gerçek olduğunu öğreniyoruz, devamında yazdığı ve zaten gerçek bir hikaye olan kısım hayale dönüyor. Farkındayım, burası biraz karışık. Bak şimdi..


Adam, zamanında başına gelen bir olayın acısını temele bir oturtmuş. Bu gerçek. Sonra biraz kurguyla etrafını doldurmuş, süslemiş. Hikayenin bu hali yayıncıdan eksi alıyor. Tamam diyor yazar. Gerçek bir hikayeyle devam ediyor. Sevgilisinin acısını koyuyor temele, çok süslemiyor. Salt acı olunca sert oluyor, dikkat çekiyor.. Kitap basılıyor, sevgilisi adamı terk ediyor; hayal oluyor. İtalya sokaklarında kurgu gerçek bir arada gidiyor..


İtalya'da bi otel odasına kapanıp, kafa gidik, bazen sevişip bazen yazı yazmak..
Yazarlık, insana acılarından para kazandırma şansı sunuyor. Biraz canınız yanıyor ama güzel oluyor. Yaranız varsa ve kaşımaktan çekinmiyorsanız, hatta işi ilerletip bu durumdan haz alıyorsanız iyi bir yazar olabilirsiniz. Ben de bazen yazıyorum, çevremde de yazan insanlar var. Bu tarz gözlemler yapabilme şansım oluyor.


Ve filmin kadrosunda yıldızlar: Liam Neeson, Olivia Wilde, Mila Kunis, James Franco, Adrien Brody.. Henüz yıldızlarla beraber adı anılmasa da yakın zamanda o seviyeye gelecek bir Loan Chabanol var, ki geçen küçük bir rolle de Fading Gigolo (2013)'da izledik kendisini..

Tavsiye meraklılarına çok isterlerse tavsiye ederim. Ben sevdim.. imdb.com puanı: 6,5..

30 Eylül 14
Oku..

21. Altın Koza Ödülleri


En İyi Film: Toz Ruhu (2014)

En İyi Yönetmen: Nisan Dağ, Esra Saydam -  Deniz Seviyesi (2014)

En İyi Senaryo: Derviş Zaim -  Balık (2014)

En İyi Kadın Oyuncu:
Damla Sönmez - Deniz Seviyesi (2014) / Deniz Özdoğan - İçimdeki Balık (2014)

En İyi Erkek Oyuncu:
Tansu Biçer - Toz Ruhu (2014) / Ahmet Rıfat Şungar - Deniz Seviyesi (2014)

En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Esra Bezen Bilgin - Silsile (2014)

En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Serkan Keskin - Silsile (2014)

En İyi Sanat Yönetmeni: Osman Özcan - Toz Ruhu (2014)

En İyi Görüntü Yönetmeni: John Wakayama Carey - Deniz Seviyesi (2014)

En İyi Kurgu: Özcan Vardar - Deniz Seviyesi (2014)

En İyi Müzik: Kyle Woodworth - Deniz Seviyesi (2014)

SİYAD En İyi Film: Yağmur - Kıyamet Çiçeği (2014)

Film-Yön En İyi Yönetmen: Murat Düzgünoğlu - Neden Tarkovski Olamıyorum (2014)

Adana İzleyici Jürisi: Yağmur - Kıyamet Çiçeği (2014)

Oku..

Hustle & Flow (2005)


"Pezevenklik zor zanaat.." diye şarkı yapan bi adam esas oğlanımız Djay... Nereden biliyor; ekmeğini, himayesindeki kadınların 'iş tutmasından' kazanıyor. Eskiden beri hevesli olduğu müziğe-ritme tekrar bağlanıyor. Sevdiğim işi yapmak istiyorum kafasında, bıkmış kızları millete övmekten. Bi de torbacılık yapıyor, sağlam mal var, şşş.


Derken eski bi arkadaşıyla karşılaşıyor, okuldayken müzik yaparlarmış beraber. Eleman tutmuş bi ucundan ucuz kayıtlar falan yapıyor. Sonra bunlar gaza gelip Djay'e kayıt yapmaya kasıyorlar. Ufak bi stüdyo kurup çalışıyorlar. Bi yandan da, zamanında aynı mahallede büyüdükleri ünlü bi repçi var, o geldiğinde bağlantı falan yapar, yürürüz diyolar.

Kolay değil ama, güzel bi mikrofon için bile dünyanın parası isteniyor. Elinin altında Nola olmasa çok zor işler bunlar.


Sonra o repçi geldiğinde pek iç açıcı şeyler olmuyor tabii..

Yazan yöneten Craig Brewer, Black Snake Moan (2006)'ı da yapan adam. Zaten oradan gaza gelip, bu filmi de izleyesim geldi. Filmin başrolü Terrence Howard da seçimde etkiliydi ama öncelik yönetmeneydi. Terrence Howard'ı da artık bilirsiniz, Iron Man (2008) ve August Rush (2007)'taki rolleriyle aşırı sevilen adam. Bu filmle de Oscar'a aday olmuş bi oyuncu.


En iyi orijinal şarkı Oscar'ını alan filmin kadrosunda, Anthony Anderson, Taryn Manning, Taraji Henson, Dj Qualls ve Ludacris yer alıyor. Film boyunca Taryn Manning'ten etkilenmekten başka çareniz yok zaten.. Kara yılan filminde Cristina Ricci, bu filmde Taryn Manning.. Tarzını sevdim yönetmenin.. İzlemediğim iki tane uzun metrajı kaldı, hemen çözülecek..

15.09.2014
Oku..