Kristen Stewart ve Filmleri


Benden bir yaş küçük, Amerikalı hatta Los Angeleslı bir kız çocuğu Kristen Stewart. İlk kez Twilight serisinde izlediğimizi sandığımız bu kız henüz 12 yaşında Panic Room (2002) filminde göstermiş kendini bize. Ama biz Bella Swan'ı görünce demedik ki bu o odadaki küçük kızdı diye, nasıl diyelim el insaf. Ailesi John ve Jules tv sektöründe çalışan, kamera arkasında yıllarca vizyon patlatmış insanlar. Kızları Kristen'ı da çocuk yaşta kamera önüne itelemişler; 9 yaşındayken küçük bir rolle bir tv filminde yer almış.


The Flintstones in Viva Rock Vegas (2000) ve The Safety of Objects (2001) sinema filmlerinde küçük roller canlandırdıktan sonra Panic Room (2002)'da gayet yardımcı kadın oyuncu pozisyonunda başarılı bir performans sergiliyor. Ben bundan bi üç sene önce sanırım, dedim ki oynadığı bütün filmleri bi izliyim bakalım, madem güzel bi kız var gözümüzün önünde, hevesim kaçana kadar bakiyim. Bulabildiğim bütün filmlerini izledim hakikaten ve sonrasında ciddi anlamda soğudum kendisinden. Kusurlar gördüm, tanıdıkça kötü huylarını belledim; ve gerçekten de tanıdım bence yani. Farklı farklı roller oynuyor sanıyorsunuz ama o kadar iyi bir oyuncu olmadığı için, sadece kendisini biraz değiştirerek ezbere konuşuyor işte.


Kariyerine Cold Creek Manor (2003) ve Speak (2004)'le devam eden bu tatlı kızın -nerdeyse oynadığı bütün filmleri izleyen biri olarak söyliyim- en iyi performansı Speak (2004)'tedir. Üstelik ilk başrolüdür. Meraklısı bir göz atsın derim, dramatik gizemli hikayeler sevenler için birebir ayrıca. Sonraki işleri Catch That Kid (2004), Undertow (2004) ve Fierce People (2005)'ı izlemedim. Bi sonraki filmi Zathura: A Space Adventure (2007)'ı hepimiz izlemişizdir muhtemelen, haftasonu öğlen saati televizyonda denk gelinen gençlik filmlerinden. The Messengers (2007) ve In the Land of Women (2007) da başrolünde olduğu diğer tırto filmler. Gerçi yok lan, In the Land of Women (2007) fena değildi diye hatırladım, Meg Ryan falan vardı..

Atıştırmalık film olan The Cake Eaters (2007)'tan sonra ana yemek ayarında Into the Wild (2007) geliyor. Ki kariyerindeki en dikkat çekici, en adam akıllı iş budur entelektüel açıdan; ki öyle büyük bir rol de değil hani. Jon Krakauer'in aynı isimli romanından uyarlanan, efsane aktör Sean Penn yönetimindeki bu film, imdb'nin Top250'sinde 182. sırada bulunuyor. Stewart bundan sonra da aktris Kate Hudson'ın yazıp yönettiği kısa film Cuttlass [2008] yer alıyor. Daha sonra idare eder, naif bir yapım olan The Yellow Handkerchief (2008), iddialı kadrosuyla sıradan bir iş olan What Just Happened (2008) ve en sonda iki saniye gözüken Kristen Stewart'ıyla Jumper (2008) var.


Twilight (2008)
Adventureland (2009)
The Twilight Saga: New Moon (2009)
Welcome to the Rileys (2010)
The Runaways (2010)
The Twilight Saga: Eclipse (2010)
The Twilight Saga: Breaking Down - Part 1 (2011)
Snow White and the Huntsman (2012)
On the Road (2012)
The Twilight Saga: Breaking Down - Part 2 (2012)

Bu dönem yer aldığı projelerden beşi zaten Twilight serisi.. The Runaways (2010) önemli bir yapım burada, 70'lerdeki rak müzik piyasasına çok sert giriş, bence dikkatlerden kaçmaması gereken bi iş, ki Kristen da bu sefer hiç fena olmayan bi performansla karşımızda. On the Road (2012) yine bu dönemki filmlerinden, bu filmi hep Into the Wild (2007) ile karıştırıyorum aslında, benzer kafalar olduğundan belki.. On the Road (2012) da en az Into the Wild (2007) kadar değerli bir edebiyat uyarlaması ama biraz sıkılmıştım diye hatırlıyorum.

(Hemen alttaki kare On the Road (2012)'tan.. Google Görseller'de Kristen Stewart aramalarında ilk çıkanlardan biri.. Bir sürü görsel arasında bu dikkatimi çekti direkt, oha Sevcan sandım bi an dedim.. Sevcan diye bi tatlış var da, aynı şu aşağıdaki gibi bi şey işte, selam çakıp devam edelim..)


Camp X-Ray (2014) vasat bir işti. Clouds of Sils Maria (2014).. Bu filmi kaçırmışım bak, hiç denk gelmemiştim.. Filmleri imdb'deki filmografi sayfasındaki kronolojik sıralı listeden takip ediyorum yazarken, onun için buna ilk defa denk geldim, bilemedim, ekledim izlenecek listeme.. Sonra Still Alice (2014) var bak, güzel filmdi, öyle büyük bir numarası yoktu ama Julianne Moore'a Oscar getirdi. Anesthesia (2015) diye film de varmış, bunu da ilk kez gördüm.

American Ultra (2015)
Equals (2015)
Certain Women (2016)
Cafe Society (2016)
Personal Shopper (2016)
Billy Lynn's Long Halftime Walk (2016)

Equals (2015)'ı izlediğimde blogta olmasını istediğim, hakkında bi şeyler yazmak istediğim filmdi. Sonra üşendim ben buna tanıtım yazmaya, Kristen Stewart ve Filmleri fikri bu noktada ortaya çıktı. Equals (2015), bu kızın kariyerinde çok denk gelinmeyecek bir bilim kurgu örneği.. American Ultra (2015) eğlenceli bi ot kafası filmi; Personal Shopper (2016)'ı yeni izledim daha, biraz zaman kaybı sayılabilecek, korku gerilim drama.. Cafe Society (2016)Woody Allen filmi ve galiba en tırt filmi Allen'ın. Bu filmin geleceği haberini duyunca nasıl heyecanlanmıştım oysa..

Ve yapım aşamasında olan birkaç film daha var. Gördüğünüz gibi gayet dolu dolu kariyer, dünyanın işi yapılmış gencecik yaşta.. Ama yetenek, bilemiyorum, hep aynı tipi oynuyor gibi.. Hatta bi video var ya, dudağını ısırdığı sahneleri toplamışlar, her filmde mutlaka heyecanlanınca dudağını ısırıyo.. Her oynadığı karakter aynı tepkiyi veriyosa, ben de hep aynı tipi oynuyo sanarım tabii..

18.07.2017
Oku..

Estrella Damm BoxSet


Estrella Damm, İspanyolun Efes Pilsen'i arkadaşlar. İspanya görmeye gerek yok bunun için, küçük bir internet araştırmasıyla anlaşılıyor durum. Ama sırf bu yüzden İspanya tatilinizi iptal etmeyin, gidin görün yine. Estrella Damm markası, Avrupa gençliğine hitap edebilen kaliteli sinematografik hareketlerle reklam filmleri yapmayı misyon edinmiş zamanında. 2015'ten beri de her sene Haziran ayında yayınlanmak üzere piyasadaki İspanyol sinemacılara 10-15 dakikalık kısa filmler çektiriyor, ünlü simalara rol veriyor ve kısaca şov yapıyorlar. Senarist başlığında yönetmenleriyle beraber reklamcı Oriol Villar isminin yazdığı filmlerin sayısı bu senekiyle 3'e ulaştı.


Vale [2015] / Yönetmen: Alejandro Amenabar / Başrol: Dakota Johnson
Las Pequenas Cosas [2016] / Yönetmen: Alberto Rodriguez / Başroller: Jean Reno & Laia Costa
La Vida Nuestra [2017] / Yönetmen: Raul Arevalo / Başroller: Peter Dinklage & Alvaro Cervantes


Bu seriden haberdar olmamı da Victoria (2015) filmindeki performansı ve tatlı gülüşüyle takibe aldığım Laia Costa sağlamıştır. Laia'nın şimdiye kadar rol aldığı filmleri karıştırırken Jean Reno ile oynadığı bir işini görünce es geçemezdim, geçmedim.

Ünlü bir aktörün yabancısı olduğu bir ülkede çekmek zorunda olduğu bir sahneye konsantre olamamasıyla başlıyor hikaye. Birkaç gün repo deniyor. Ünlü aktöre de bir şoförlü araç ayarlanıp tatil günlerinde şehrin tadını çıkarması öneriliyor. Şoför kızın enerjik hayatının yanında cool aktörün dingin zevkleri sinir bozuyor, bu minvalde birbirlerine katacakları bazı şeyler var elbette. Kızın arkadaşlarıyla sahile gidildiğinde bol bol Estrella Damm içiliyor göstere göstere. Las Pequenas Cosas [2016]'ın olayı bu mesela. 16 dakika süresiyle gayet güzel bir 16 dakika geçirme alternatifi sunuyor seyirciye. Böyleyken böyle..

Bu arada yine Laia yüzü suyu hürmetine izlediğim bir başka film de Tengo Ganas De Ti (2012) oldu.. Laia 2 saniye falan gözüküyor koca filmde.. Onu görmem de tamamen şans yani, görmesen görmezsin.. Öyle..

15.07.2017
Oku..

Baby Driver (2017)


Hello! Epeydir yazmıyordum, biraz özlem, biraz üşengeçlik hissediyorum şu an, ama geçecek o üşengeçlik birazdan, geçti.. Peki heyecan var mı? Yok be ne heyecanı, daha neler.. Geçen gün sinemada izlediğim bir filmden bahsetmek isterim size. Kız kardeşim İstanbul'daydı, onunla beraber izledik. İkimiz de sevdik yani geniş bir kesime hitap eden iş olduğunu söyleyebiliriz. Edgar Wright'ın yazıp yönettiği Baby Driver (2017), eğlenceli iş olmak için yola çıkmış, bunun için de müziği çok etkin kullanmış bir iş. Bu arada gayet üretken olan Edgar Wright ismini en son Ant-Man (2015)'in senaristleri arasında görmüştük, di mi?! Görün arada böyle şeyleri.


Takma adı Baby olan muhteşem bir sürücü çocuk var -muhteşem olan sürücülüğü, yoksa çok yakışıklı falan bi çocuk değil- bir hırsızlık çetesinin ulaşım işlerinden sorumlu. Çetenin patronu Doc, şoförü Baby, gerisi işin durumuna göre değişen bir kadro. İşte Baby'nin Doc'a borcu varmış da ödeşene kadar çalışacakmış, son işten sonra artık bu işlerde yokmuş genç yetenek. Nerde?! Tabii ki son işten sonra bi son iş daha yapılıyor. Ve bu en son işte ortalık karışıyor..

Çocukken geçirdiği kaza sonrası kalıcı kulak çınlaması sorununu bastırabilmek için sürekli müzik dinleyen Baby, müziği sadece dinlemiyor, biraz da eğlenceli üretimler yapıyor. Hele bir de Debora'ya aşık oluyor ki sormayın..


Başrolde Ansel Elgort var, aşık olduğu kızı Lily James oynuyor; Kevin Spacey, Jon Bernthal, Jon Hamm, Eiza Gonzalez ve Jamie Foxx kadrodaki diğer isimler. Ulan, Kevin Spacey, 21 (2008) filmindeki karakteri Micky Rosa'yı yeniden mi oynuyor yoksa dedim, sonunu değiştirmişler sadece.. Resmen senaryoda o rolü okuyunca Spacey'den başkası gelmemiş ekibin aklına. Güzel olmuş, tatlı film çıkmış işte ortaya..

Komple müzikten oluşan filmde çok öne çıkan bir parça hatırlamıyorum, aksiyon kurgusu gayet başarılı olan filmde çiğ kalan pek bir şey yok.. Çok üst düzey bir film olmadığı için de hata aramaya gerek yok bence. Puanım 6/10, imdb ortalaması 8,4..

050717
Oku..