Scenes Intimes (2002)


Fransızca'dan 'yakınlaşma sahneleri' diye tercüme edilebilecek film dünya genelinde 'Sex is Comedy' adıyla gösterilmiş ve kitle kayması yaşamış, hakkettiği ilgiyi pek görememiş bir film bence.. Hele Türkçe çevirisi 'Ayıp Yatakta Olur' için diyebileceğim hiçbir şey kalmıyor, direkt olarak erotik film standındaki yerini alıyor film.. Erotik film diye izleyecek olan biraz hayal kırıklığına uğrayacaktır, çünkü herhangi bir Fransız festival filminde görebileceğinizden daha az meme ve kasık kılı görüyorsunuz.. Hatta bi iki sahnede falan var yani..


Şu sıralar yetmişine yaklaşan Fransız sinemacı ablamız Catherine Breillat, 24 yaşında aktris olarak girdiği sektörde kısa zamanda kamera arkasına geçmiş ve ilk filmini 1976'da festivallerde gösterdiğinden beri on dört sinema filminde yarattığı belli bir tarzla dikkatleri çekmeyi başarmış, filmleri gösterildiği festivallerin göz bebeği olmuş, takdirleri toplamış..


Otobiyografik kırıntılar olması kuvvetle muhtemel filmde, film çekmeye çalışan yönetmen Jeanne'nin, oyuncuları, hikayesi ve teknik ekibiyle çatışması; film çekerken karşılaştığı zorluklar ve tabii ki eğlenceli dakikalar anlatılıyor.. Sahilde genç bi çiftin kaçamak öpüşme sahnesi çekimiyle başlanıyor, fırtınalı bir havada günlük güneşlik bir atmosfer çekmeye ve gençlerin aşkını doğru bi şekilde yansıtmayı amaçlıyor Jeanne.. Aktör ve aktrisin uyumsuzluğu başta büyük sorun yaratırken ekibin ve oyuncuların motivasyona ihtiyacı oluyor.. Daha sonra, bakire olan karakterin sevişmek istemesi ama korkması, sevgilisiyle yakınlaşması sahnesi çekilecek..


Bir yönetmen sette neler çeker, oyuncular ne durumdadır, sinema hileleri nelerdir? Hepsinin cevabı çok net, çok içten, aşırı sevimli detaylarla verilmiş.. Yönetmenin, hikayesindeki boşlukları toparlamak için asistanıyla kendini sete kapatması, olayı çözdüğünde büyük bi hevesle sahneyi çekmesi ve oyuncuların performansları.. Hepsi çok şık.. Baya beğendim filmi, 8 puan verip filmi oylamak için imdb.com'a girdiğimde ne görsem, puanı 5,7.. Galiba bu erotik beklentiyle izlenip, 'bu ne bea' tepkisi olarak verilmiş puanlar.. Ben beğendim valla..


Filmde yönetmeni Luc Besson'un Nikita (1990)'sıyla tanıyacağınız Anne Parillaud, aktörü nerden tanıdığımı bir türlü hatırlayamadığım Gregoire Colin ve aktrisi ilk defa izlediğim Roxane Mesquida oynuyor..

02.11.15