Dark Shadows (2012)


60'larda yayınlanan aynı isimli televizyon dizisinin uyarlaması olan Dark Shadows (2012), Tim Burton kariyerinin ustalık eserlerinden sayılabilecek, sinema tarihi için de önemli konumda bulunan filmlerden biri. Hatta kadrosu itibariyle büyük bir kitleye ulaşmıştır ve Tim Burton denince ilk akla gelen filmlerden biri olmuştur. Benim en favori Tim Burton filmim Sweeney Todd: The Demon Barber of Fleet Street (2007)'tir, yeri gelmişken dillemiş olayım; Dark Shadows (2012) da ilk beşe girer...

Tabii ki çoğu filmi gibi bunda da Johnny Depp ve Helena Bonham Carter ile çalışmayı tercih etmiş usta yönetmen. Kadroda, Eva Green, Michelle Pfeiffer, Chloe Grace Moretz, Bella Heathcote ve çok görünmeyen rollerde birkaç tanıdık yüz yer alıyor. İnanır mısınız ilk defa Eva Green'in memelerini göremediğimiz bir film izlediğimi hatırladım. Yine sevişiyor tabii ki ama soyunmuyormuş bu sefer; ne acayip bir kadın, ne ilginç bir kariyer planlaması... Kesinlikle şikayetçi değilim!


Günümüzden 30-40 sene öncesinde geçen hikaye, bundan da iki asır öncesinde başlıyor. Bir kasabaya yerleşip iş kuran Collins Ailesi kısa zamanda deniz mahsülleri alanında çok büyük işler yapıp kasabanın en zengini oluyorlar. Ailenin yakışıklı varisi Barnabas Collins, kendisine aşık olan hizmetçisine duygusal karşılık vermeyip bir de üstüne başkasına aşık olunca, hizmetçi kızın cadı olduğu ortaya çıkıyor ve koca Collins Ailesinin üzerine kabus gibi çöküyor. Önce Barnabas'a acı vermek için annesini-babasını kaza süsüyle öldürüyor, sonra Barnabas'ın sevdiği kıza büyü yapıp intihara sürüklüyor, en son da bütün bu acıları sonsuza kadar yaşasın diye Barnabas'ı lanetleyerek ölmemesini sağlıyor, vampir ediyor. Sonra da bir tabutla gömüyor. (Bu olan biten filmin ilk iki dakikasında anlatılıyor)


Barnabas Collins, iki asır sonra bir inşaat çalışması sırasında gömülü kaldığı yerden çıkıyor. Bambaşka bir dünyaya gözlerini açan vampir kardeşimiz, ailesinin uzantısı olan uzak akrabalarıyla tanışıyor. Ve tabii ki iki asır önceki güzelliğinden hiçbir şey kaybetmeyen aşığı cadı Angelique ile de...

Komedisi bol bir fantastik çalışma; defalarca uyarlansa da, çok orijinal fikirler olmasa da hala daha keyifle izlenen hikayeler bunlar. Yıllar önce izlediğimde imdb'de 5 vermişim, 6 yaptım onu... Bir ay sonra tekrar izlesem belki daha başka bir puan vercem, belli olmam!..

25 Mayıs 2020