Portrait de la Jeune Fille en Feu (2019)


(Portrait of a Lady on Fire / Alev Almış Bir Genç Kızın Portresi )

Fransa'da denize kıyısı olan bir yerde, zengin bir ailenin konağında geçiyor hikaye. Ressam Marianne, yakında evlenip bu evden gidecek -ailenin biricik kalmış- kıznın portresini yapmak üzere çağrılmış. Heloise, biricik kalmış çünkü yakınlarda kız kardeşini kaybetmiş ve bu sebeple kendini odasına kapatmış - aslında kapatılmış bir genç kızdır. Baba yoktur, anne de hayattaki tek aile ferdi olan kızını yine aynı zenginlikte bir aileye gelin verecektir. Aslında kızını seviyor gibidir ama biraz soğuk bir annedir.


Yalnız şöyle bir durum vardır, daha önce bir ressam Heloise'in portresini yapmak için gelmiş ama başaramamıştır, Heloise çok huysuzdur ve kesinlikle resminin yapılmasını istemez. Bunun için annesi bir hikaye uydurur. Marianne bir haftalığına misafirleridir ve bu arada Heloise'e kırda gezerken eşlik edecektir. Heloise odasından çıkmasına izin verildiği için mutludur. Marianne ise Heloise ile vakit geçirdiği sürelerde kızın yüz hatlarını hafızaya alır, odasına çıkınca başlar çizmeye. Zorlu görev boyunca gizli ressam ve huzur arayışındaki genç kız birbirlerini yakından tanıma fırsatı bulurlar. Derken olan olur ve iyice yakınlaşırlar.


Çok başarılı bir hikaye anlatımıyla etkileyici görsellik bir arada. Kasvetli ama renkli, mutlu değil ama canlı!.. Sinematografi harikası bence.. Dönemin popüler sanatı olan yağlı boya tabloculuk filmin omurgası; resimle ilgilenen biri için unutulmayacak detaylar sunuluyor. Genç bir kadın ressamın gözünden hayat, alev almış bir genç kızın hayatına karışıyor. Annenin bir süre İtalya gezisine gitmesi kızların yakınlaşması için ortam oluşturuyor. Üstelik evin hizmetçisi Sophie de hikayesini açıyor. Bu 3 genç kız neler yaşıyor. Biri bana bu çocuk düşürme yöntemlerinin gerçek olmadığını söylesin. Bir de böyle tablolar yapmak aslında herkesin çalışsa yapabileceği şeyler, imkansız değil, dertlenme desin. Herkes de sanat eleştirmeni olmuş!..


Celine Sciamma'nın yazıp yönettiği filmde, Noemie Merlant, Adele Haenel ve Luana Bajrami ve Valeria Golino var; kadroyu bu dört güzel kadın oluşturuyor. Başka da kimse yok zaten. Noemie ressam, Adele de alev alan kız.. Alev alma hikayesi de, bir gün köyde bir etkinliğe gidiyorlar, kilise mi ne bi yerdi, gece vakti, ortada ateş yakmışlar.. Bu kız dalıyor, müziğe kaptırıyor kendini, etekleri tutuşuveriyor.. Korkacak bi şey yok müdahale gecikmiyor.. Ama o sahne akılda kalıyor işte!..


Bu arada film boyunca düşündüm, o kadar tablo yapmışlar film için, n'oldu acaba onlar, hatıra olsun diye Adele'e falan vermişler midir, sonuçta kızın portresi.. Sonra tekrar düşündüm, ulan bunlar hep büyük para edecek şeyler, yarın bi gün o filmdeki tablolar diye bir müzayede listesinde görürüz belki.. Yapım şirketi ödediyse ressamın parasını, bütün tablolar yapımcıya kalmıştır.. Belki de sanatçısı bırakmamıştır, sergi açar belki bu filmdeki tablolarla.. Bu arada kim ya bu filmdeki tabloların ressamı? (Hemen buldum, Helene Delmaire diye bir hanımefendiymiş, çok yetenekli, helal olsun.. @helenedelmaire)


20 Mart 2020

Hadi bu da bonus ekran görüntüsü, Korona Günlerinde birbirimize destek olmayacaz da ne zaman olacaz.. Moral olsun, buyrun.. Bir ressamın, -hep seni çizdim dur bi de kendimi çizeyim- adlı eserini yaratma şekli.. #selfportrait