Çiçero (2019)


Güzel hikaye ama becerilememiş bir iş.. Harcanan paraya, güzel performanslara yazık edilmiş.. Serdar Akar yerine Kırımlı (2014)'nın yönetmeni Burak Arlıel'e verselermiş bu filmi mesela, çok şahane iş çıkabilirmiş.. Hayır Serdar Akar'ı biliyoruz, kötü sinemacı değil ama uzmanlık alanı Kurtlar Vadisi olan adam, vizyon belli.. Burada da çıkamamış işte o kalıptan, kırık Türkçeyle İngiliz, Alman oynatmak mı kaldı, hangi devirdeyiz?! Niye Almanlar kendi aralarında, anlaşılmaz bir aksanla Türkçe konuşuyorlar hala?!


Senaryosunu Ali Can Yaraş'ın yazdığı filmin yapımcısı Mustafa Uslu; kendisi son yıllarda çok popüler işlere imza atarak adından söz ettiren bir yapımcı oldu.. Ayla (2017), Müslüm (2018) ve şimdi de Naim (2019) vizyonda.. Gerçek hikayelere -özellikle- biyografik çalışmalara ağırlık verdiğini görebiliriz, dünya genelinde de son zamanlarda bu yönelimi görebiliyoruz zaten.. Çiçero (2019) da tıpkı bunlar gibi gerçek olaylardan esinlenilerek yazılmış bir hikaye; İlyas Bazna isimli bir gizli kahramanın hikayesi..

Tarihin şekillenmesinde parmağı olan böyle gizli kahramanlar hep vardı, günümüzde de var ama gizli olduğu için şu an bilmiyoruz tabii.. Bu arada filmdeki her şey yaşanmış olmayabilir, olmayabilir de laf mı, büyük bir kısmı kurgu bence..


İlyas, 1. Dünya Savaşı sırasında ailesini kaybeden, o günden sonra da manevi kaygılarla casusluk mesleğine gönül vermiş Arnavut asıllı bir Türk. İlyas, operaya yeteneği olan, garsonlukla ekmeğini kazanan bir gençken Ankara'da İngiliz Büyükelçiliğine uşak olarak girmiştir. Mustafa Kemal'in de gizli desteğiyle çeşitli ortamlara girip bağlantılar kurabilmiştir. Almanlara İngiliz bilgilerini satıp para kazanır görünerek aslında ilettiği çarpıtılmış bilgilerle Türkiye'nin 2. Dünya Savaşı'na girmesini engellemiştir. Çok fantastik bir görevi olan bu çılgın ajan, tabii ki aşık da olur, ki film olur...

Almanlar, ismini bilmedikleri bu köstebeğe -o an önlerinde kitabı bulunan- antik filozof Cicero'nun ismini takarak bir kod yaratmışlardır. Filmde Çiçero'yu yani İlyas'ı Erdal Beşikçioğlu, diğer herkesi de Tamer Levent, Ertan Saban, Burcu Biricik falan oynuyor.. Küçük küçük sahnelerle de Hitler, Churchill ve Atatürk görünüyor. Paşam şu millete her şeyi öğretti ama uşaklığı öğretemedi, yok efendim, uşak alıyorlar ajan çıkıyor!..


İnternetteki bilgiler der ki, İlyas Bazna kendisine Cicero lakabının takıldığını yıllar sonra öğrenmiştir. Hem de zamanında belgeleri teslim ettiği Alman konsolosluk çalışanı Moyzisch'in kitaplaşan anılarından.. Emekliliğinde de kendi anılarını "I was Cicero" adıyla kitaplaştırmıştır. Daha sonra Moyzish'in anılarından yola çıkılarak, 5 Fingers (1952) olarak sinemaya uyarlanmıştır. Çok şahane bilgi.. Mecbur hemen izliycem..

8.12.19