Müslüm (2018)


Babaların Babası Müslüm Baba'nın acı dolu hayat hikayesini birinin çıkıp anlatması gerekiyordu. Bazıları içten içe anlamsız buluyor ona olan sevgiyi ama kimse de hakkında kötü bir şey söyleyemiyordu. Evet, sesi duygu yüklüydü ama mesele ses değil sanki, enteresan bir enerjisi vardı. Yavaş yavaş konuşmasının, alnına dökülen kıvırcık saçlarının bir sebebi vardı.

Müslüm daha çok küçükmüş kardeşi ölmüş, türkü söylediği sesine yük binmiş; biraz büyümüş abi olmuş, annesiyle küçük kız kardeşi ölmüş, şarkılarına yük binmiş; sonra kaza geçirmiş, sonra biraz daha büyümüş son kardeşi de ölmüş, müziği bu yükün altından sesini duyurmaya çalışmış. Öyle yavaş yavaş öyle yüklü. Müslüm Baba olmuş, aşkı bulmuş, daha da ölmezmiş.


Senaryosunu aslen romancı Hakan Günday'ın Gürhan Özçiftçi ile beraber yazdığı filmin yönetmen koltuğunda iki başarılı isim beraber oturuyor: işlerini çok beğendiğim Ketche ve son birkaç senedir iyice yıldızı parlayan Can Ulkay. Son derece etkili film. Son derece "hassiktir ne hayatlar var!" filmi. Eşi Muhterem Nur'un her fırsatta "Çok iyi adam" dediği Müslüm Baba.

Biliyordum ama böyle ağır film olduğunu, hissetmişim de onun için erteleyip durmuşum. Çok geç izledim. Gece izledim. Etkilendim. Böyle büyüyüp de içinde hiç kötülük olmaması mümkün mü ya?! Acısını dindirmek için içtiği, içtiğinde şiddete başvurduğu anları tabii ki masum bulamayız ama yanındaki insanın anlayışı, tepkileri; insanı iyileştiren yanındakiler işte.


Oyuncu kadrosundaki bütün isimler zaten başarılı da Erkan Can bambaşka ya! "Sen kimsin dayı?!" deyişi, o 'dayı' detayını nasıl çıkarmışlar... Hislerim bunun Hakan Günday'ın işi olduğunu söylüyor. Timuçin Esen'e, Zerrin Tekindor ve Taner Ölmez'in muhteşem eşliği de hikayeyi bu kadar duygulu yapan detaylardan. Ve Şahin Kendirci, Müslüm'ün gençliği ona emanet, çok iyi çocuk. Başka da diyecek bi şeyim yok.

24.11.19