Sultan (1978)



Arzu Film etiketiyle çıkan filmin senaristi Yavuz Turgul, yönetmeni ise Kartal Tibet. Sultan (1978), Türkan Şoray'ın en bilinen filmlerinden. Teyzemler, peltek bir akrabamız hanımdan bahsederken "Tultan" derlerdi. İsmi Sultan olan büyük halamıza bu filmden esinlenerek böyle seslendiklerini filmi izleyince anladım. Filmde peltek bakkal efendiyi oynayan Şener Şen, Türkan Şoray'a "Tultan Hanım" diye sesleniyor. Bizimkiler de belli ki bu filmi izledikleri o yıllardan beri bu halamızdan böyle bahsediyorlar. Filmin bunun dışında en büyük özelliği, televizyonda görünce oturup izlememe sebep olan şey, Sevcan'ın bu filmi çok sevmesi, konusu açıldıkça, aklına geldikçe "Ay o filmde böyle oluyordu, bütün mahalle birbirine giriyordu" diye hatırlayıp eğlenmesiydi. Benim izlemediğimi duyunca bi ara beraber izleyelim diye planı yapılmıştı. Ayrı izlemek varmış kaderde, henüz başlarında denk gelince televizyonda, dayanamadım, kısmet dedim, oturdum, izledim. Adını çok sık duymama, Türkan Şoray'ın meşhur işerinden olduğunu bilmeme rağmen izlememiş olmama ben de çok şaşırdım. Var bunun gibi daha bir sürü film, zamanla hepsini izliycem umarım.


4 çocuğuyla dul bir kadın Sultan! Çocukların yaramazlığı bir yanda, gündelik temizliğe gittiği evlerdeki ev sahipleri diğer yanda, varoş mahalledeki kaos komşuluğu diğer yanda! Fakirliğin dibine kadar yaşandığı sahneler yetmiyor gibi bir de kadraja giren herkes çok kaba, herkes birbirine hakaret ediyor, hep kavga gürültü! Mahallenin azgın çapkını dolmuşçu Kemal'in, gözüne Sultan'ı kestirmesiyle başlıyor macera. "Dul mul, taş gibi karı" nidalarıyla hiç de seksi olmayan Sultan'a vurgun nedense bu yakışıklı. Sultan çocuklarını terlikle kovalarken "Off karıya bak!" Sultan komşusuyla kavga ederken "Off karıya bak!" Yani aslında Kemal, sevişecek değil de güreşecek kadın arıyor gibi bir durum var. Bir iki asılıyor, Sultan yüz vermeyince, niyetim ciddi, evlencem numarası çekerek yanaşıyor bu sefer. İsteme misteme hikayesi duyulunca bizim peltek bakkal aşka geliyor "Ben seviyordum asıl Tultan'ı, ben istiycem" diye gaza geliyor. Neyse Kemal'in foyası ortaya çıkınca Sultan tabancayla düşüyor bunu peşine, "Sen vurulmaya bile değmezsin be, Allahından bul!" diyerek bırakıyor peşini, bakkala diyor ki  "gel iste beni!" Ama aklı Kemal'de kalmış meğer!


Neyse olaylar gelişiyor, Kemal akıllanıyor, mahallenin ablası Adile Naşit, Kemal'e akıl veriyor: "Hiçbir kadın evliliğe hayır diyemez!" Bu gazla Kemal bir gelinlik kaptığı gibi Sultan'ın kapısında bitiyor, gelinlik havada uçuşurken mutlu sonla bitiyor film. Yani n'oluyor, artık ciddi düşünüyorum mesajıyla Kemal, Sultan'ı tavlıyor.

Öyle işte!

4.11.19