Attenberg (2010)


Before Midnight (2013) filminde, hatırlayacaksınız Yunanistan'a konuk olmuştuk ve o filmle Ariane Labed ve Athina Rachel Tsangari ile tanışmıştık.

Tsangari yönetimindeki Attenberg (2010)'te, babası ölmek üzere olan 23 yaşındaki Marina'nın hayatı, etkileyici bir yöntemle aktarılıyor. Sakin bir kasabada, arkadaşı Bella ile çocukluğunu, şoförlüğünü yaptığı mühendis ile genç kızlığını ve beraber geçirecekleri zaman gittikçe azalan babasıyla yetişkinliğini yaşıyor Marina. Annesiz büyümenin eksikliğini babasıyla gidermeye çalışıyor. Her şeyini anlatabileceği birini arıyor.


Türkçe dublaj yap, bu Demirkubuz filmi de, yadırgamam. Karakterler çok bizden çünkü, Ege insanı işte di mi. Yok, öyle değil, bunlar da en az bizim kadar soğuk. Bırakın bu Türkler sıcak kanlıdır yalanını, çıkıyorum sokağa kimse gülmüyor, metrobüste ne kavgalar oluyor yer kapmak için. Yani baya soğuk film, aynı bizimkiler gibi.


Ariane Labed, 84'lü bir Atinalı. Epey tatlı bir kız, bazen Natalie Portman'a benziyor. Oyunculuk da bence çok başarılı, hani yakın buldum ya tarzı bizimkilerle, oyunculuk farklı işte, baya iyiler..
Reha Erdem'in Kosmos (2010)'u geldi aklıma filmi izlerken.. Hani Sermet Yeşil ve ona eşlik eden Türkü Turan var ya, hah işte o performanslarla kıyasladım niyeyse ve Yunanlar kazandı. Oyunları benzerlik gösteriyor, mesela hayvanların seslerini ve hareketlerini taklit etme oyunları falan. Onun için kıyasladım herhalde..


Ariane Labed çok tatlı hatun, o oynasın ben izleyeyim, deyip konuyu kapatmak istiyorum. Bu arada bu film Labed'in ilk oyunculuk deneyimi, bundan sonra da, buradaki mühendisi oynayan Giorgos Lanthimos'un yönettiği Alpeis (2011)'te oynamış. Bu vesileyle de Yunan sineması diye bir şeyin varlığından haberdar oluyorum. İlk defa Yunanca film izledim. Yabancı Damat'taki Ohi'yi, Endaksi'yi saymazsak..

Durağan film sevenlere, değişik hikayeler izlemeyi sevenlere tavsiye.

21-09-13