Before BoxSet


Üç filmden oluşan bir seri, Before Serisi.. Ama bu seri, normal bir seri gibi değil. Normalde; ya bellidir zaten 3 film mi 5 film mi kaç tane olacaksa ona göre program yapılır ya da bir tane çekerler çok tutarsa devamı yapılır. Bunun devamlılığı ilginç..

Seride Julie Delpy ve Ethan Hawke oynuyor, Teksaslı Richard Linklater yönetiyor..


Before Sunrise (1995), Avrupa Avrupa dolaşan bir trende, denk gelen Fransız Celine ve Amerikalı Jesse'nin tanışma ve kaynaşmasının anlatıldığı filmdir. Filmin bir özelliği de tam zamanlı geçmesi yani filmde anlatılan 100 dakika 100 dakikada olup bitiyor; zaman geçişi falan yok.

Trende karşılaşıyorlar, ufaktan laf atıyorlar birbirlerine, sonra tanışıyorlar, anlat anlat bitmiyor, iniyorlar Viyana'da -Jesse'ye zaten gezme olsun- geziyorlar şehirde, baya muhabbet ediyorlar falan. İkisini de o kadar güzel bir yolla tanıyoruz ki.. O ona kendini anlatıyor, o ona. İşte kitaplardan, insanlardan, her şeyden konuşuyorlar; öylece film bitiyor. Sürekli altyazı okuyorsun ama çok tatlı film.

Senaryoda Linklater'a, Kim Krizan yardım etmiş.


Before Sunset (2004)'te, Jesse ve Celine'in tanışmalarının üstünden dokuz sene geçmiş. Herkes kendi hayatına devam etmiş o arada. Jesse, kitap yazmış mesela bir nevi Celine'le tanışmasının hikayesini anlatmış. Ama zamanında Fransa'dan ayrılırken direk ayrılmış, herhangi bir iletişimleri yok; ne bir adres, ne bir telefon. Sadece seneye yine bu tarihte burada buluşalım denmiş ama buluşulmamış.

Jesse, kitabının imza günü için Paris'e davet edilmiş Shakespeare And Company kitapçısı tarafından. Jesse için farklı bir durum tabii, belki Celine okumuştur kitabı, belki kendi hikayeleri olduğunu anlamıştır. Belki, bu kitap ve imza günü sayesinde Celine'le tekrar görüşebilecektir. Evet! Celine, kitabı okumuştur ve imza gününe gelir. Jesse'nin uçağının kalkmasına çok bir zaman yoktur. Film bitene kadar muhabbet ederler, dokuz yıl neler yaptıklarını anlatırlar birbirlerine. Celine'in dairesine gidilir, Jesse'nin uçağa yetişmesi gerekir ama muhabbet çok tatlıdır. Yine zaman atlaması olmadan, hayatla eş zamanlı bir film olur.

Senaryoyu da artık bu iki oyuncuyla beraber yazmıştır Linklater.


Before Midnight (2013), bi dokuz sene daha sonrasından bir kesit. Jesse ve Celine, Yunanistan'da tatildedirler. Jesse, tatillerine boşandığı eşinden olan oğlu Hank'i de dahil etmiştir ki beraber zaman geçirip, oğluna biraz babalık yapsın. Oğlunun dönüş zamanı gelmiştir, havaalanında oğluyla iletişim kurmaya çalışan bir baba vardır. Babalığının yetersiz olduğunu düşünür Jesse; çok dertlidir. Arabadayken Celine, Hank'in tatilde halinden memnun olduğunu, beraberken iyi vakit geçirdiklerini falan söyleyip moral vermeye çalışır. Ayrıca arka koltukta ikizleri vardır ve çok tatlı bir ailedirler artık. Jesse, birkaç kitap daha yazmıştır ve tanınan bir yazardır. Yunanistan'a, bir arkadaşlarının daveti üzerine gelmiş üç çiftten biridirler.

Diğer iki filmin aksine, Jesse-Celine çiftinden başka hikayesi olanlar da vardır bunda. Kısa kısa diğer hikayeler de dinleniyor. Jesse ve Celine'i ilk defa kavga ederken görüyoruz bu arada. Ve hala konuşacak o kadar çok şeyleri var ki. Senaryoyu yine aynı üçlü yazmış.

Son filmde çiftimize Yunan oyuncular eşlik ediyor. Aktris -aynı zamanda yönetmenlik ve yapımcılık da yapan- Athina Rachel Tsangari ve kariyerine Tsangari'nin filmleriyle başlayan güzel oyuncu Ariane Labed diğer çiftlerdeki hatunlardır. Ariane'yi yazın bir tarafa bak, benden söylemesi.


Julie Delpy'nin ilk filmlerde hiç açmayıp son filmde göğsünü gere gere dolaşmasını menopoz olarak değerlendiriyorum. Şaka tabii. Ayrıca son filmin diğer ikisinden ufak farklılıkları var; mesela ufak zaman atlamaları var. Bir de başka insanların hikayelerini de dinliyoruz. Seri olarak düşününce bozmuş ama güzel yine de.

İlk film baya güzeldi, ikinci film -sırf zaman kurgusunun cazibesinden- o kadar güzel ve orijinal gelmişti ki bana hayran kalmıştım izlediğimde. Hala da çok güzel. Üçüncü film de serinin diğer filmlerinden farklı detaylar içerdiği için bana çok çekici gelmedi. İlk filme 8, ikinciye 9 ve üçüncüye 7 puan verdim 10 üzerinden.

Bence epey güzel bir seri, bir dokuz sene sonra neden devamı gelmesin. Gerçi Delpy yaşlandıkça sevimliliğini kaybediyor ama.. İlk iki film imdb'nin en iyi 250 film listesinde yer alıyor, son iki film de uyarlama senaryo Oscar'ına aday gösterildi..

03 Eylül 13