Baştan başlanan, yeni bir Superman hikayesi. Dark Knight serisiyle Batman'i adam eden Nolan, bu sefer de hikaye oluşturma kısmında Superman'e el atıyor. Goyer'le beraber hazırladıkları senaryoyu 300 (2006)'ün yönetmeni Zack Snyder'a emanet ediyorlar. David S. Goyer, edebiyat uyarlaması Jumper ve Marvel'in çizgi romanlarından derlenen Blade serisinin senaryolarını yazan adam. Dark Knight'larla beraber DC'ye transfer olmuş belli ki, Superman'in de devam filmlerini yazıyor görünüyor şu sıralar. Bu arada hatırlatmakta fayda var, sonraki film Batman v Superman: Dawn of Justice (2016)'de, Dark Knight serisinden bağımsız, yeni bir Batman yaratılıyor. Ve bunların devamı da Justice League (2017)'e bağlanacak.
Kripton gezegeni, enerji kaynaklarının hunharca kullanılması sonucu yok olmanın eşiğine gelmiştir. Yönetici bilim adamlarından olan Jor-El (Russell Crowe), duruma el koymayı düşünür ama başarılı olamaz. Tek çare olarak, yok olacak olan gezegenin önemli bir parçasıyla beraber oğlu Kar-El (Henry Cavill)'in, o an en gönderilebilir olan 'Dünya'ya nakli için karısına talimat verir. Bu duruma karşı koymaya çalışan, Kripton'un askeri lideri General Zod (Michael Shannon), çocuğun gönderilmesine engel olamaz ama o sinirle aileyi yok eder. Bu davranışı sonucu adamlarıyla beraber askıya alınırlar ve gezegen yok olurken hayatta kalırlar bi şekil. General Zod, yıllar sonra Kar-El'in yerini tespit eder ve gezegenini tekrar yaratmak için o önemli parçanın peşine düşer.
Jonathan-Martha Kent (Kevin Costner-Diane Lane) çiftinin çiftliğine düşen kapsülden çıkan bebek, tanrının bir lütfudur ve artık kendi çocuklarıdır, adı da Clark'tır, Clark Kent.
Farklı olduğunun farkındadır ama toplumdan dışlanmamak için, babasının da önerisiyle bazı şeyleri oluruna bırakması gerekir. Bu babasının ölümünü izlemesine sebep olur. Acayip ipuçlarının peşine düşen ödüllü gazeteci Lois Lane (Amy Adams), patronu Perry White (Laurence Fishburne)'ın dediği gibi 'Bu işin peşini bırakmalıdır'. Olaylar gelişir.
Aslında vasat bir ilk film. Çünkü alıştık biz süper kahraman filmlerinin ilklerinin çok güzel olmasına. Yedi verdim ben. Kadro çok güzel ama. Bi de göğsündeki 'S' sembolüne yükledikleri anlamı çok beğendim, öyle bir hikayeye ihtiyacı vardı bence. Ama filmin beni çok sarmaması herhalde karakterden kaynaklı. Çok sevmem Süpermen'i, bizden değildir çünkü o. Çok Amerikan yahu, bi de uzaylı olacak.. Kaptan Amerika bile bu kadar Amerikalı değil yani :)
Kadrodaki krallardan Russell Crowe, bu aralar, ilk yönetmenliğini yapacağı Çanakkale Savaşı filmi The Water Diviner (2014) için ülkemizde çok takıldığından, ayrı bi sempatim var ona karşı. Normalde de severdim de bu aralar daha çok seviyorum. Yönetmenlikte görece daha deneyimli olan Kevin Costner, en son Open Range (2003)'i yönetmişti. Başrolümüz Henry Cavill ise Immortals (2011)'taki rolüyle tanındı. Ve Amy Adams, aşırı tatlı olduğu konusunda çok kararlı olduğum bir kadın. Bu arada Adams, Akademi üyesiymiş. Hani Oscar'ın sahiplerine karar veren kişiler var ya, onlardanmış.. Daha çok sevip saygı duydum..
22.10.2013