Rock the Kasbah (2015)


Siz de ben gibi Bill Murray'nin her yeni filmini büyük merakla takip edip, bazılarını izledikten sonra küçük bi hayal kırıklığı yaşayanlardansanız, -ama yine de- oynayacağı diğer filmlerine aynı merakı beslemeye devam ediyorsanız, olmuşsunuzdur demek Bill Murray fanı. (Bu fan, şey mi ya yoksa, havalandırmacı, götünü kaldırmacı..) Üç beş sene öncesine kadar Nicolas Cage için de benzer duyguları besliyordum, bıraktım şimdi onun filmlerini takip etmeyi. Ama tam ne noktada bırakılıyo, sınır nere bilmiyorum.

Bill Murray, gayet karakteristik, bir tarzı olan oyuncu, her rolde kendini oynuyo gibi olabilen bi aktör. Muhtemelen teklifleri ona göre değerlendiriyor, zaten ona da böyle şeyler geliyordur. Bill Murray deyince, Lost in Translation (2003)'ın efsaneviliği geliyor hemen akla. İlkOn listeme girer.


Başarılı olamamış bir müzisyen menajeri Richie Lanz, bitik durumdadır, yıllardır iyi bir şarkıcı keşfedememiştir. Aynı zamanda sekreterliğini yapan rakçı bir kız vardır sadece elinde, Ronnie. Bir gece Ronnie sahnededir bir barda, adamın biri çok eğleniyordur, "Dostum bu kızı kesinlikle herkes dinlemeli, hemen bir turne yapalım, Ortadoğu'daki askerleri eğlendirme işi bende, bu kız için turne ayarlarım, çok para kazanırız" der Richie'ye. Ronnie bir anda kendini Arap dünyasında, savaşın ortasında, bokun içinde bulur. İlk konserini vereceği gün Richie'nin bütün parasını, pasaportunu falan alıp kaçmıştır.


Richie beş parasız ve pasaportsuz bir Amerikalı olarak kalır savaşın ortasında, turne murne yalan olur tabii. Para kazanmak için silah tüccarlığının bi ucundan tutar, gittikleri bir Afgan köyünde, sesi de kendi de güzel olan bir kızı keşfeder. Kızların şarkı söylemesi zaten ahlaken uygun değilken, bir de televizyona, Afganistan'ın 'O Ses Türkiye'sine çıkması ortalığı karıştırır.


Bill Murray'e, Ronnie rolünde Zooey Deschanel, savaş alanlarının meleği olan hayat kadınlarını temsilen Kate Hudson, paralı asker rolüyle Bruce Willis ve Afgan kızı rolüyle de, geçen sene En İyi Yabancı Dilde Film Oscarı adayı Omar (2013)'la meşhur olan Leem Lubany eşlik ediyor. Üstteki görselden anlayın siz durumu.
Filmin yönetmeni, zamanında Rain Man (1988)'le En İyi Yönetmen Oscarı'nı almış Barry Levinson. Film tırt yalnız, puanım 4/10. Tamam, eğlenceli sahneleri var ama, o kadar yani..

Bu arada 'Rock the Casbah', 80'lerin popüler pank-rak grubu The Clash'in bi şarkısı; Casbah, Cezayir'de turistik bir yer. Şu an baya Beethoven'ı durdurdum The Clash dinliyorum yalnız.

030216