Japon-Türk ortak yapımı tarihi film. Yazan Eriko Komatsu, yöneten Mitsutoshi Tanaka. Gösterişli bir film, bütçe bilgisi baktım da bulamadım. Görüntü yönetimi, dekor-kostüm, müzik falan komple Japon ekip yapmış. Yapımcı kadroda ve yönetim yardımcılığında Türk isimler var. Oyuncu kadrosu desen yarıdan fazlası Türk. Film iki parçadan oluşuyor, ilk bi buçuk saatteki yine güzel film ama son yarım saatteki ikinci yarı çok tırt. Yani hikaye çok absürt, yaşanmış hikaye deniyor ama bilemiyorum. Kesin yapmışızdır var ya.. Yine de hikayede büyük boşluklar var..
Sene 1890. Osmanlı İmparatorluğu ciddi tehditler görüyor Avrupa ülkelerinden. Gücünün yerinde olduğu imajını vermek için de müttefik Japon İmparatorluğuna selam götürmek üzere bir fırkateyn hazırlanıyor. İyi güzel, şov iyidir, dinç tutar ama Japonya dünyanın öbür ucu. Ertuğrul Fırkateyni'ne en iyi bahriyeliler görevlendirilir ki sağ dönebilsinler. Çıkılır yola. Aylar sonra varılır Japonya'ya, müttefik mutlu edilir, hediyeler verilir-alınır neyse. Dönüş yolunda meşhur Japon tayfunlarından birine yakalanılır. Gemi bir adaya yaklaşmaya çalışırken batar.
Geminin mürettebat sayısı hakkındaki bilgi kaynağa göre değişiyor, vikipedi'deki bi bilgi: "44 subay, 14 mühendis (yüzbaşı), 591 er, 5 sivil ve 1 şair olmak üzere toplam 655 olarak verilmektedir." derken filmde 618 olarak geçiyor ve sadece 69 kişinin hayatı kurtuluyor. İlk kaynak, şairi ne sivil ne asker saymış yalnız.. Filmde şair değil de iki halk ozanı bir trompetçi var. Ve kazada kurtulan bu 69 kişi canını ada sakinlerine borçlu. O gün bu gündür Japonlarla aramızda bir bağ vardır.
Film buraya kadar gayet güzel geliyor, çok değerli bir kültür mirası olmayı hakkediyor. Fakat...
Sene 1985. Kader ağlarını örüyor.. İran-Irak Savaşı'nın ortasında Tahran'da kapana kısılmış masum insanlar. Türkler uçakları geleceğini sanarak havalimanında bekliyor, çok kalabalıklar.. Öte yanda Türkiye'den yardım isteyen Japon Büyükelçiliği.. Turgut Özal diyor ki "Uçak gönderin oraya, Japon dostlarımıza, oradaki Türkler de kara yoluyla gelsin, yolda güvenlik sağlayın.", "Efendim millet uçağı görünce orada kendi biner, tanımaz Japon mapon, can bu!", "Sen bi gönder uçağı bakalım n'olacak?!".. Hakikaten de geliyo THY, bombaların arasından.
Ulan bunu gönderen bi uçak daha göndersin madem, yok.. Sonra o öfkeli kalabalık, hatta çok konuşan AKP'li bi abi, "Tamam madem siz binin, sonuçta misafirperverlik budur, biz hallederiz bi şekil" diyerek tarih yazıyor. Bak sene 1985, adam AKP'li..
Hayır, hadi biz malız, bi Japon da çıkıp, "Aslında yaşlılar, çocuklar, ihtiyacı olanlar uçakla gitsin komple. Biz Japon-Türk demeden beraber kara yoluyla gidelim" demedi ya la.
Tekrar diyorum bak, hikaye çok absürt ama kesin yapmışızdır biz bunu.. Kadro: Yüzbaşı Mustafa, Kenan Ece; Japon Doktor, Seiyo Uchino; Haru, Shioli Kutsuna; Bekir Çavuş, Alican Yücesoy ve Murat Serezli, Uğur Polat, azıcık da Melis Babadağ, ama çok az.. Melis Babadağ oynuyor diye izledim filmi güya, on saniye falan oynuyo galiba.. Filme puanım 5/10.. Ama değerli film yine de, hikayenin yaşaması bakımından değerli..
140117