Macbeth (2015)


Filmi izleyip, sadece "Harikulade, izleyin!..", "Güzeldi, izleyin!.." gibi iki kelimelik tanıtım yazmayı falan düşünüyordum başta. Beğeneceğimi zaten biliyordum yani, her türlü tavsiye edecektim. Konusundan falan bahsetmeyi zerre düşünmemiştim. Dün, filme mi gitsem, vizyondan kalkmadan izleyeyim artık şu filmi derken şarjım bitti. Bi arkadaşıma uğradım, "Baksana hangi sinemada, kaçta oynuyo.." falan diyerek.. "Macbeth ne ya, geçen biri daha gidiyodu, güzel mi ki?" dedi. "E, klasik hikaye işte, oyuncular iyi falan..", "Ne konusu, ne anlatıyo?" falan dedi.. Şaka yapıyo sandım ama yok, baya bilmiyodu ve duymamış hiç Macbeth'i.. O an uyandım ben mevzuya, ben Shakespeare okurken, o Kierkegaard okuyo; aynı yörenin insanları ama bambaşka dünyalar.. Gayet olağan bi şey aslında.. Artistlik yapmanın lüzumu yok!..

William Shakespeare, 16. yy'da yaşamış İngiliz yazar, şair. O dönem zaten yazar dediğin ya bilimadamıdır, kitap yazıyordur ya da drama yazarıdır tiyatro yönetiyordur. Shakespeare göremedi sinema dünyasını ama sinemada onun eserleri çok görüldü. Sinemaya ilk uyarlanan oyunu Macbeth (1898)'ten sonra -imdb.com'a göre- 1109 kez eserleri filme alındı, alınıyor; sadece şu dönem bile yapım aşamasında olan 27 eseri var. En meşhur hikayeleri, Romeo & Juliet, Hamlet ve Macbeth.. Toplamda 38 oyunu 150'den fazla şiiri var.. Oyunlarındaki şiirsel replikler, onun alametifarikası..


Macbeth (2015), üç kişilik senaryo ekibinin emeği olan bir uyarlama; güncelleştirme yapılmadan, Justin Kurzel tarafından yönetilmiş. Bir Shakespeare oyununu -hem de güncelleştirme yapılmayacaksa- senaryoya çevirmek çok zor değil, zaten dili İngilizce - sıfır dert; çünkü adam sahne sahne yazmış, o kadar güzel anlatmış ki atmosferi geriye sadece iyi bir oyuncunun o replikleri okuması kalıyor. Bu sene Hollywood'un kralı ilan ettiğim Michael Fassbender Macbeth'i, sadece Hollywood'un değil dünya sinemasının kraliçesi Marion Cotillard da Lady Macbeth'i oynuyor. Kadrodaki diğer öne çıkan isimler: Macduff rolünde Sean Harris, Lady Macduff rolünde Elizabeth Debicki, kuzen Banquo rolünde Paddy Considine ve onur konuğu olarak Kral Duncan rolünde David Thewlis.


Peki ne anlatıyor Macbeth?
Macbeth, cesurluğuyla aleme nam salmış İskoç bir asker, komutan. Girdiği her zorlu mücadele kralının lehine sonuçlanıyor. Bir gün yine bir cenk kazanılıyor ve sislerin içinde üç kadın görüyor Macbeth ve yoldaşı Banquo. Kadınlara yaklaştıklarında, onların birer büyücü, sözlerinin ise kehanet olduğunu anlıyorlar. Macbeth'e "Selam sana Glamis Beyi" der ilk büyücü, ikincisi "Selam sana geleceğin Cawdor Beyi", üçüncüsü "Selam sana geleceğin kralı.." der. Bunlar ne güzel sözler. Banquo, "Bana da malumat verin" der, "Selam sana geleceğin kral babası.." sonra sislerin içinde yok olurlar. Macbeth'le Banquo gördükleri şeyin gerçek olup olmadığını anlayamadan dönerlerken kralın habercileri gelir. "Kral Duncan başarılarını duydu ve seni tebrik ediyor Macbeth, Cawdor'un yönetimini sana verdi."


Karısı Lady Macbeth'e olanı biteni mektubunda anlatan Macbeth, ertesi gece Kral'ı otağında ağırlayacaktır. Lady Macbeth, madem kral olacaksın zaten, neden süreci hızlandırmıyoruz diye Macbeth'e akıl verir ve o gece Duncan misafirlikte öldürülür; kayıplara karışan oğlu suçlanır ve kral, Macbeth olur. Psikolojisi bozulan ve çevresinde sürekli öldürdüğü insanların hayaletini gören Macbeth'e, karısı sahip çıkmaya çalışır. O şeytanlar Macbeth'e görünüp yalan müjdelerini vermeseydi, Macbeth hala onurlu ve cesur bir komutan olarak bilinirdi.

Böyle hikayelerin klasik olmasının sebebi, insanlık hallerine -sadece yazıldığı dönem de değil- yaşanılan her saniye inanılmaz bir bilgelikle ışık tutuyor olmasıdır. Onun içindir ki, bu tarz hikayeler, mümkün olduğunca ileriye taşınabilecek çağ şartlarında revize edilmeli ve işlenmelidir. Bundan yüz yıl sonra belki sinemanın modası geçer, içtiğimiz su bize hikayeler anlatır - o suya bu kıssaları yükleyecek beceride olmalıyız. Yani bu klasiklere özen gösterip, bir yandan da kendi klasiklerimizi yaratmalıyız. Çünkü insanın buna ihtiyacı var.


Filme teknik yorumum ise kurgusunun, görüntüleri kadar iyi olmadığıdır. Ama yapmaya çalıştığı şeyden dolayı tebrik etmek gerekir. Ancak filmdeki cadı sayısındaki artışa anlam veremedim, bi tane de çocuk cadı vardı falan..
Yönetmenin seneye gösterilecek bilgisayar oyunu uyarlaması filmi, Assassin's Creed (2016)'e hazırlık yaptığı sezilmektedir. Nitekim yeni filmin kadrosu da bu filmin başrollerini kapmış. Merakla beklemeyip de n'apacaz?! Filmin Oscar'daki tutunacak dalı oyunculuklardır, adaylık olursa öyle olur. imdb.com puanı 7,4 olan filme puanım 7/10..

23.12.15