Darkest Hour (2017)


Bu sene bi acayip oldu, aynı mevzu birkaç koldan işlendi. Önce Avustralyalı yönetmen Teplitzky'den Nisan ayında Churchill (2017) yayınlandı, sonra Temmuzda İngiliz Nolan'ın Dunkirk (2017)'ü gösterildi. Son olarak da bu, Darkest Hour (2017), Eylülde ilk gösterimini yaptı, yönetmeni yine İngiliz, Joe Wright.. Anlatılan da İngiliz tarihi.. Dunkirk Limanı Efsanesi ve Çılgın Churchill..

Tuzlu Limonlu Sodaya Churhill deniyor; bunun Winston Churhill'in çok alkol tüketmesiyle bir alakası var mı diye düşünüyordum film başladığında. İngiliz Prensi, çok da heveslisi olmayarak, biraz mecburiyetten -yani alternatif olmadığından-, Winston'ı yanına çağırır ve İngiltere Başbakanı ilan eder.. Hitler almış yürümüş, birçok ülke Alman olmuş, Fransa da teslim olma noktasına gelmiştir, sene 1940.. Churchill göreve gelir gelmez, Fransa'ya destek gönderir. Fakat işler umduğu gibi gitmez, binlerce İngiliz askeri Dunkirk Limanında sıkışır kalır, üstelik üstlerinde savaş uçakları cirit atarken.

Daha önce, 1916'da, Çanakkale'de, Gelibolu'da bozguna uğrayan Churchill'in askerleri bu kez de Dunkirk'te denize döküleceklerdir. Ramak kalmıştır. Winston'ın karar vermesi gerekiyordur. Zorba Nazi anlaşmasını imzalamayı kabul edip, Hitler'in köpeği mi olunacaktır; yoksa Dunkirk'tekiler başta olmak üzere bütün İngilizlere savaşma emri verip özgür ölmeleri mi sağlanacaktır?!. Winston bir kez daha binlerce askerinin öldürülmesini kaldıramayabilir. Kafası çok karışıktır. Bir türlü karar veremez. Meclise gidiyorken bir anda makam arabasından inerek kalabalığa karışır, metroya iner. Vagona girdiğinde şaşkın gözler onu izlemektedir. O da halka danışma fırsatı bulduğu bu konuyu hemen meclise yetiştirir: "Anlaşma manlaşma olmayacaktır. Gerekirse çoluk çocuk herkes ölecek ama memlekette Alman işgaline izin verilmeyecektir. Bu arada Dunkirk'teki askerleri de yine halk kurtaracaktır."


Nolan'ın Dunkirk (2017)'ü direkt olarak savaş alanında, uçak sesleri altında, ölümü bekleyerek geçiyorken, söz konusu diğer iki film de Winston Churchill'in yönetimindeki mecliste, savaş alanındaki akıbeti belirlemeye ayrılan sıcak saatlere odaklanıyor. Olaya farklı açılardan bakma keyfi sundular işte. Churchill (2017)'i izlemedim gerçi ama Dunkirk (2017) ardından Darkest Hour (2017) izlemek eğlenceli bir deneyim oldu. Her iki film de çok güzel, ikisine de puanım 8.. Bi de çok zıt karakterli filmler, Wright'ın filmi çakır çakır; Nolan'ın ki potur potur!..

Darkest Hour (2017), Oscar'da bu sene, En İyi Film ve En İyi Görüntü Yönetimi yanında, En İyi Saç & Makyaj, En İyi Kostüm, En İyi Prodüksiyon Tasarımı kategorilerine de aday gösterildi. Ayrıca Churchill rolüyle Golden Globe kazanan Gary Oldman, tabii ki Oscar'da da bu kategorinin güçlü adaylarından. Tüm adayları ve kehanetlerimi görmek için buraya bakabilirsiniz..

8 şubat 2018
İskenderun-Beylikdüzü