Grimsby (2016)


Normalde hikayelerini, kendi üstlendiği ana karakterle kuran İngiliz komedyen Sacha Baron Cohen, bu filmde iki kardeşin hikayesini anlatıyor. Tabii yine kendi oynadığı karakter -kardeşlerden biri- abartılı şekilde saçmalanmış; fakat gerçeğe yakın duran diğer kardeş de hiç aşağı kalmamış..

James Bond'un meslektaşı, MI6 ajanı Sebastian, çok küçükken ailesinden, biraz sonra da abisinden ayrılmış.. Zengin bir ailede evlatlık büyümüş ve şu an ajan işte.. Diğer kardeş Nobby de varoşta kendi ayakları üzerinde durmuş, bir deste çocuk yapmış ve hep küçük kardeşini arayıp durmuş.. Dünya Sağlık Örgütü WHO'ya sızan kötü düşünceli elit insanlar, varoş yüzünden abaran dünya nüfusunu azaltmak için cihana ölümcül hastalık salma planları yapmaktadır.. Ajan kardeş bu durumu engellemeye çalışacak, kardeşi de ona bu macerasında yardımcı olacaktır..

Film, çok güzel eleştirel bakışlar yakalasa da tam ne söylediği anlaşılmayacak saçmalıktadır. Cohen'in olayı bu zaten di mi?.. Bi sahnede Nobby, varoş tayfayı gaza getirmek için şöyle bi şey söylüyo mesela, "Bize pislik deyip, kalabalık olduğumuzdan yakınıp, hepimizi yok etmek istiyorlar. Evet belki pisliğiz, hatta iğrenç bir kalabalığız ama bizi yok etmek isteyeni biz yok ederiz" falan gibi bi nutuk sonrasında kötü kadının peşine düşüyorlar.. 


Cinselliği kullanma şekli, çocuk psikolojisini sallamama, hiç adam seçmeden herkesle dalga geçme huyları olan Cohen, bu filmde de dünyayı kurtarmak için havai fişek füzesinin üstüne oturuveriyor, feda ediyor kendini hemen.. Ajanlardan kaçtıkları bi sahnede saklanmak için fil vajinasına giriyorlar kardeşiyle.. Tam o sırada fillerin seks partisi başlıyor.. Hayatta göremeyeceğiniz saçmalıklar bu filmde oluyor.. 

Şimdi sırf yerli yapım diye Recep İvedik düşmanı olup, sonra oturup bunları övmek de çok hoşuma gitmiyor ama prodüksiyon ortada.. Ayrıca Sacha Baron'un sınırsız hayal gücü her seferinde yeni bir tip yaratmaya müsait: Ali G, Borat, Brüno.. Bunlar hep referans oluyor.. Filmin yönetmeni ise kendini ispatlamış bir kardeşimiz, Transporter Serisi'nin ilk iki filminin, The Incredible Hulk (2008)'ın ve Now You See Me (2013)'nin yönetmeni Louis Leterrier.. Hele bir de kadroya bak: Mark Strong, Rebel Wilson, Penelope Cruz, Annabelle Wallis ve tabii ki Isla Fisher.. Bir de Tamsin Egerton ismi geçiyor künyede fakat ben bu güzelliğe filmde rastlamadım.. "Lan lan, gördün mü kızı, çok güzeldi" derler ya yanında geçen bi afet için ve hani sen hiç görmemişsindir onu, çok merak edersin, öyle bi şey..

Filme puanım 5.. Ama toplum baskısı olmasa 7 veriridim galiba.. %20'yi zor tutuyorum..

050616