Da Vinci's Demons (2013-15)


'Demon'ın Türkçe karşılıklarına baktım da, kullanım alanına göre; Şeytan, Cin, İblis, Zalim, Günahkar, Enerjik Kişi anlamlarına gelebileceği yazıyordu google.translate'te.. Bir tek ben değilim di mi enerjik kişi karşılığına tutulan.. Bakınca hepsi negatif çağrışımlı kelimeyken o pozitif.. Her zaman pozitiften yanayım, Da Vinci'nin Enerjik Kişileri, üç sezon sürmüş bitmiş, gayet güzel dönem dizisidir.. Leonardo Da Vinci'nin Floransa yıllarında yaşadıkları kurgu (uydurulmuş) hikayelerle anlatılır.. Biyografik değil dedikoduk iştir.. Kesin olarak bilinemeyen tarihi detaylar, göze hoş görünecek sahnelerle hikayeleştirilmiştir..

Leonardo, Floransa yönetiminde sözü geçen kişilerden olan babasının istemediği piç oğludur. Türk annesi zamanında İtalya'da köle imiş sonra sürülmüş başka diyarlara. Leo'ya babalık yapan, küçük yaştan beri yanında büyüdüğü, ona sanatı ve zanaatı öğreten ustası Andrea'dır. Leo büyüyüp çıraklıktan çıkıp usta olduğunda, Floransa'nın başında -şehrin kurucularından- zengin Medici Ailesinin güncel üyesi Lorenzo vardır. Leonardo tasarımlarına finansman sağlanmak için Lorenzo ile bi şekil tanışır. Dehanın delilikle ince çizgisinin vücut bulmuş hali Leonardo, çılgınlıklarıyla kendinin ve çevresindekilerin başını belaya sokup durur. Kötü adamımız Roma'dır, hatta Papa'dır..


İlk sezon baya ajan majan göndermek suretiyle Floransa'yı itaate zorlayan Roma, Floransalı Da Vinci'nin muhteşem silah tasarımlarının önünde duramaz ve baskısından vazgeçer. Gibi yapar aslında, çünkü Roma'da da işler karışıktır, biri öyle der biri böyle iş inada biner. Gizemli bir Türk, Leonardo'ya arada belirip gizemli bir defterden bahseder.. İkinci sezon da bunlar devam böyle, fakat yeni maceralar eklenir, Vlad 'Dracula' ile tanışılır, Osmanlı Sultanı Bayezid ile savaşılacaktır.. Bir ara Roma'yla müttefik olma gündeme gelir. Bu arada söz konusu gizemli defterin peşindeki tek akıllı Da Vinci değildir tabii..

Yani genelde bu minvalde ilerliyor hikaye. Teknik anlamda çok başarılı bulamadığım dizi hikayenin heybetiyle gayet güzel akıyor. Aynı hikaye mesela, daha tecrübeli yönetmenlerle, daha şık teknolojik imkanlarla çekilse imiş Game of Thrones halt etmişmiş.. Dizinin yaratıcısı David S. Goyer; hepimiz onu Batman'lerle bildik, Nolan'dan sonraki isimdir o alanda.. (Yazar, yapımcı hatta arada yönetmen olan Goyer, Constantine dizisini de yürütüyordu..) 8-10-10 bölümlük 3 sezonda en çok adı geçen, 9 bölüm yöneten Peter Hoar'dır.. Bu isim Daredevil'de de 3 bölüm yönetmişti..


Dizinin başrolü daha önce hiç izlemediğim Tom Riley iken, diğer karakterleri: Gregg Chillin, Blake Ritson, Elliot Cowan ve sevişme sahnelerinde memelerini görmekten mutluluk duyduğumuz Laura Haddock, Hera Hilmar, Lara Pulver oynuyor.. Bunlara göre daha az bölümde izlediğimiz iki önemli isim de: İngiliz Akın Gazi ve genç güzel Sabrina Bartlett.. Sırf esmer diye Osmanlı Sultanı edilen Akın Gazi'nin daha ziyade Mısırlı tipi olması ve adına rağmen Türkçeyi çok zor konuşabilmesi ilginç detaylardır..
Bazı bölümlerde dizi komple Türkçe oluyor, Türkçe diye altyazı koymamış site mesela ama anlamıyorum ki Türkçelerini.. Dizi değil de film olsaydı tam Hollywood'taki Türkçe'ye yaraşır sahnelerdi..


Dizinin izleyenlerine öğrettiği birçok şey oluyor. En başta, Papa denen rütbenin ne kadar laçka bir mevzu olduğunu gösteriyor, kendi kendini bitiren bir Hıristiyanlık sistemi var.. Leonardo'nun zamanının çok ötesinde bir beyne sahip olduğu zaten biliniyorken çok güzel gözler önüne seriyor.. Leonardo'nun sırlarla dolu yaşamına farklı ve maceracı açılardan bakarak bol bol fikir veriyor, ufuk açıyor.. Tarihi Medici Ailesini ve dönem Floransa'sını tanımaya yardım ediyor.. Gördüğü her şeyi çizebilecek yetenekteki Da Vinci'nin neden sürekli savaş makineleri tasarladığı hakkında gerçekçi yaklaşımların biraz ötesine geçip fantastik cevaplar aranıyor..

Bunlar oluyor dizide.. Ben çok beğendim.. Her bölümü bi saat olan diziye yeterli zamanı ayırıp iki haftada falan bitirdim.. Önceden izleyen arkadaşımdan, "Yarım kalıyo ya, devam etmemeleri kötü oldu" uyarısına rağmen başladığım dizinin, bence gayet makul bir final yaptığı kanaatindeyim. Yarım kalan mevzu yok mu, var.. Ama olur o kadar, bi umut belki devam eder diye yapılmış hareketler..

140616

dur ya, bu yazıya ithaf yazmak istedi canım

bu yazı
hiç aklımda yokken iki sene önce bu diziyi izleyen ve bir şekilde bilinçaltıma sokan egemen'e,
daha geçen gün yazdığım bi film yazısını çok kısa bulan mert'e,
attığım mesajlara zamanında cevap vermediği için bir süre trip atacağım Neslihan'a,
bugün "size güveniyorum" deyip önerilerime sadık kalan güzel müşteriye,
dün gece sırf ışık açık diye hırsız sanıp kapıya dayanan apartman görevlisine,
malum ramazan; oruç tutanlara ve tutmadığı gibi tutanlara baya salak muamelesi yapanlara,
ve mercedes capacity marka model gri metrobüslere
adanmıştır..