Kahpe Bizans (2000)


Gani Müjde'nin Fatih Solmaz ve Kenan Ergen'le yazdığı ve ilk kez yönetmenlik yaptığı film Kahpe Bizans (2000).. Müjde'nin ilk senaryosu da Ertem Eğilmez'in Arabesk (1989)'idir ki bu fim Eğilmez'in de son filmi.. Yazar ekibi aynı kadro Kaygısızlar dizisini yazıyolar, ilk beraber işleri o dizi, sonra Ruhsar'ı Fatih'le beraber yazıyor Gani.. Ruhsar'ı bilmeyen hatırlamayan var mı ya, yani Cem Davran ve Hande Ataizi'nin başrolde olduklarını falan söylemeye gerek var mı?! Sonra da bu filmi yapıyolar işte..


Kahpe Bizans (2000)'ın başrolünde de Cem Davran var, onun dışında Mehmet Ali Erbil, Sümer Tilmaç, Hande Ataizi, Demet Şener, Nurseli İdiz falan öne çıkan tipler.. Yoksa Cengiz Küçükayvaz'dan tut Metin Şentürk'e, Cem Karaca'ya kadar genişliyor kadro.. Belma Canciğer de var, ve bu filmden sonra evleniyolar Gani Müjde'yle..


Bir yanda ahlaksız ve kötü Bizans var, diğer yanda Macarlar.. Bizans imparatoru İlletius'un gördüğü bir rüyayı, "Bugün doğan bir Macar oğlu öldürecek sizi" diye yorumlayınca büyücü, İlletius bütün Macar köylerini basıyor ve o gün üç oğlu doğan Süper Gazi'nin çocuklarını nehre salması gerekiyor annelerinin.. Sonra çocuklar biri kalıyor yine, biri Bizans kıyılarına vuruyor, diğer gidiyor bir ömür.. Macar'da kalan Yetiş Bey, İlletius'un oğlu olarak bildiği Gavur Bey yani Marcus Antonius ve Gider Bey.. Yetiş Bey büyüyüp esir babasını ve obasının intikamını almak için Bizans sarayına sızar ve olaylar gelişir.. Doğu-Batı sentezinden kimseye zarar gelmez..

Bence absürt mizah konusunda ilk sağlam örnekleri veren bu ekipti, yani direk Gani Müjde demek istemiyorum, öbürlerine haksızlık olmasın diye ama artık Müjde marka olduğu için yapacak bi şey yok, Arabesk (1989)'le beraber Yeşilçam'da değişen bi şey oldu mu emin değilim, ama izleyince çok kilit bir filmmiş hissi veriyor, hani öyle çığır açan filmler olur ya, harika değildir ama kıvılcımlıdır.. Sinemada ne kadar değişim yaptı bilmiyorum ama televizyonda Kaygısızlar ve Ruhsar fenomen seviyesine gelmiş işlerdi.. 


Ben bu filmi seviyorum, bazıları dayanamıyor böyle şeylere, çünkü çok saçma.. Kafaya girmekle alakalı bence, Leyla ile Mecnun için de 'o kafaya giremiyorum' diyeni çok duydum.. Mizah biraz böyledir zaten ya, çoğunluğun frekansını yakalayan götürüyor işi.. Bakınız Recep İvedik.. Ona da ben giremedim. Ve nice arkadaşım çok seviyor..


Bu arada üç dört ay önce Kahpe Bizans 2'nin çekileceği duyuruldu ama hemen sonra "Gani Müjde'ye Kahpe Bizans Şoku" falan diye manşetler atıldı. İşte ilk filmin yapımcıları, ikinci filmde farklı bi yapımcıyla çalışıldığı için isim hakkının kendilerinde olduğunu ve para verilmesini teklif etmişler, Müjde de "Yok ya, ben yazdım o filmi, kadrodaki diğer yazarlar yardımcıydı ve hak sahibi değillerdi, kimseye bi şey vermeme gerek yok" deyince iş mahkemeye taşınmıştı.. Ve mahkeme de "Bence de sıkıntı yok, kullansın" dedi.. Bakalım film ne zaman gelecek..

(Bu arada şu an içtiğim kahve var ya, bir daha aynı ayarı yakalayamayabilirim, çok efsane oldu.. Bu anı unutmamak için bi yere not almam gerekiyordu.. E, ne demişler, yazı kalır..)

29 Ağustos 2015