Kuş Ağacı [2013]


Bildiğiniz üzere Sunay Akın'ın etkileyici hikayeler anlatmak konusunda üstüne yoktur. Kuş Ağacı [2013] da Akın'ın anlattığı hikayelerden biri. Genç sinemacı arkadaşımız Seda Güzel, bitirme projesi olarak bu hikayeyi seçip senaryosunu yazdıktan sonra bana diyor ki "Erol, benim filmi çekelim artık." Heyecanla karşılıyorum tabii, hemen başlayalım falan. Yalnız Seda'nın huyudur, hep son anda der bunları. Neyse işte kısıtlı zamanda, kısıtlı imkanlarla, oyuncu kadrosunu toparlayıp mekan ayarlıyoruz. Filmi çekiyoruz iki günde.


Çok hevesli, acayip tatlı bir çocuk oyuncumuz vardı İrem, bir de hala rolüne flash tv'den transfer ettiğimiz Özlem'imiz. Babayı bizim Berk oynarken, gardiyanlar da görüntücü Aziz'in abisi Sezgin ile okulun güvenlikçisi Ali Abi. Ali Abi diyince de hep Ağır Roman (1997)'ın o sahnesi geliyor aklıma, "Yıkık Köprülü Ali Abi, bi selamı çok mu gördün?"

Hikaye şöyle, orijinali İspanya'da geçiyor, 6-7 sene önce kız doğarken annesini kaybediyor, babası da ağır siyasi suçlu, hapiste. Yılda bir görüş var, o da yirmi dakika falan görüşme süresi. Halasıyla yaşıyor kız, görüşe giderken babasına resim yapıyor. Ağaç var, kuşlar var.
Gardiyan, kuş resmi özgürlüğün simgesi olduğu için resmi buruşturup atıyor. Kız çok üzülüyor, o yirmi dakika zehir oluyor. Bir sene sonra başka bir resim getiriyor kız babasına, ama nasıl kafalar yaşıyor belli değil. Ağlatıyor milleti.


İşte böyle bir hikaye. İnsan tabii filmini görmek istiyor hemen. Biz imkanlarımız doğrultusunda, Seda Güzel yönetiminde yaptık elimizden geleni. Size de izleyip, izletmek düşer.

Bu arada afişi de alelacele ben yaptım, geçenlerde bahsetmiştim kuşlu detaydan Uzun Hikaye (2012) filmi için yazdığım yazıda.. Bu arada filmin süresi yaklaşık 8 dakika kadar. Kısa filmlerde bu süre bilgisini de vermek zorunda hissediyor insan, ilginçtir.

08.07.13