Ben Özgürüm [2013]


Bir müzisyen tribi olarak bilinen, genel olarak 27 yaş sendromu diye geçen, 30'una yaklaşırken intiharı tercih etme durumu diye bir şey var. Bir çok örneği var dünya üzerinde ancak çok yakınımızda, içimizde, Yavuz Çetin var. Sanatçının hikayesi birebir işlenmemekle beraber yazara sadece bir esin kaynağı, bir fikir olmuş.


Ünlü müzisyen Ozan'ın (Nizam Ciner) kaybolması üzerine çevresindeki insanların ne düşündüklerini görürüz. Yakın arkadaşları Yeliz (Meriç Aral), Alp (Emirhan Hotiç), Derya (Petek Kırboğa) ve Eren (Aytuğ Civan) telaş içinde bir yerlerden haber beklerken, bir yandan da nerede olabileceği konusunda fikir yürütürler. Derken bir kurye gelir - ki orada ben devreye giriyorum. Ozan, arkadaşlarına bir DVD gönderip, durumunun iyi olduğunu, merak etmemelerini falan söyler. Kalabalıktan sıkılıp, kafa dinlemeye uzaklara gittiğini ve her zaman olduğu gibi özgürlüğün peşinde olduğunu da ekler konuşmasına.


Filmde Yavuz Çetin'in iki şarkısı kullanılmış, bir nevi saygı duruşu, 'Sadece Senin Olmak' ve 'Her Şey Biter'.  Yaklaşık 15 dakika süren filmi yazan yöneten Polat Bektaş'ın, günümüz sinemasını eleştiren bir komedi olan X Dosyası [2010] diye bir kısa filmi daha var.

Setinde bulunduğum, hatta ufak bir rolle harikalar yarattığım ve kamera arkasında kayıtta olduğum bir film. Filmi izleyin, beğenmezseniz o zaman gelin. Yalnız filmde de dikkatimi çekti afişte de, 'Ben Özgürüm' yazısında 'Özgür'ü kırmızıya boyamak kötü fikir bence.. Anlam kayıyo sanki..


08.07.13