La Vie d'Xavier BoxSet


Xavier (Şavyer) kardeşimiz, bizden biri; baya baya sen, ben, o, biz yani.. Fransız kardeşimiz, aynı hepimiz gibi bir öğrenci, Ekonomi okuyor ve hiç anlamıyor.. Peki ne olmak istiyor, onu da bilmiyor.. Ne istediğini tam bilmese de yaptığı şeyi istemediğini biliyor.. Hayır, okul bitiyor yine bilmiyor, sevgililik, evlilik, çocukluluk falan, yok yine bilmiyor tam ne istediğini.. Bu da böyle bir adam işte..

Başta sadece bir filmdi, Erasmus Filmi, eğlenceli, romantik.. Sonra o çok tuttu devamı geldi, Xavier kendine bir iş hayatı yaratmak için uğraşıyordu, kızlar girip çıkıyordu hayatına, yaş otuz olmuştu; ilk filmdeki dertlerini özlüyordu.. Üçüncü filmde kırkına gelmiş Xavier'in iki hatta üç çocuğu vardı, ne istediğine hala karar verememiş ama New York'a taşınmıştı..

Cedric Klapisch, 40 yaşına geldiğinde birkaç uzun metraj film, birkaç kısa metraj film, biraz belgesel ve birkaç bölüm de televizyon dizisi yönetmiş bir Fransız sinemacıydı. Ama belli ki asıl anlatması gereken hikayeyi henüz anlatmamıştı. Biraz düşününce Xavier'i buldu, kendiydi o aslında, biraz süsleyip, biraz abartıp, belki bazı eklemeler yapıp anlatabilirdi. Öğrenciliğe döndü.


L'auberge Espagnole (2002): Ekonomi öğrencisi Parisli Xavier (Romain Duris), babasının bi arkadaşından mesleki bir tavsiye alır, "İspanyolca öğrenirsen okul bitince seni bizim bi arkadaşın yanına yerleştiririz" der adam. Xavier, Erasmus programıyla Barselona'ya gidip okuluna bir dönemliğine orada devam edecektir ve İspanyolca öğrenmiş ve belki biraz da eğlenmiş olacaktır. Barselona'ya gidince sevgilisi Martin'le (Audrey Tautou) 'uzun mesafeli ilişki' sorunu yaşayacaktır. Bir grup öğrenciyle, kaldıkları evde kalmak için görüştüğü sürede uçakta tanıştığı bir çiftin evine misafir olur. Anne-Sophie (Judith Godreche) ile böyle tanışır. Öğrenci evinde de görür görmez Wendy'ye (Kelly Reilly) vurulur; bir de lezzo kankisi Isabelle (Cecile de France) olur. Bir Erasmus'lunun yapması gereken her şeyi fazlasıyla yapar Xavier. Paris'e döndüğünde İngilizce'sini ve İspanyolca'sını ilerletmiş olarak vaadedilen işe girer.


Les Poupees Russes (2005): Xavier, o işi yapamamış, bırakmıştır. Yazarlık yapabileceğini düşünmektedir, hikayeler anlatabildiğine göre birilerine, oturup yazabilir belki de. Kendine geldiğinde boktan televizyon dizilerine senaryo yetiştirerek zaman geçiriyordur. Bir roman yazarak işe yarar bi şeyler yapmak ister. Ne yazacağını bulamaz. Eski sevgilisi Martin'in bir çocuğu vardır ve baba çoktan kaybolmuştur. Xavier yazdığı şeylerde Martin'in fikrini alır ve Martin hiç beğenmez. İspanya'da tanıştıkları Wendy'nin erkek kardeşi Paris'e gelir, Rus bir kızla evleniyordur ve Xavier'i düğüne davet eder. Bu arada çalıştığı kanal uluslararası bir şey yapmak istediklerini söyler ve Londra'da Wendy ile çalışma fırsatı bulur Xavier. Yetmiyor gibi bir süpermodel olan Celia (Lucy Gordon) hayat hikayesini anlatacak Xavier onu kitap yapacaktır. Celia çok güzeldir. İspanya ekibi düğün için beyaz geceler şehri St. Petersburg'da bir araya gelir.


Casse-tete Chinois (2013): Ne iş konusunda ne aşk konusunda randımanlı bir hayat süremeyen Xavier, hayatı sorgular. Aradan on sene geçmiştir. Wendy'den iki çocuğu vardır ve mutlu bir on seneden sonra ayrılma kararı almışlardır. Xavier artık başarılı bir yazar olmuştur, ya da olacaktır işte.. Boşanmalarının ardından Wendy New York'a taşınmak istediğini söyler, çocuklarla beraber. Bu hayatı iyice zorlaştırır Xavier için. Dayanamayacağı bir noktaya gelince o da gider Amerikalara.. Lezzo kankisi Isabelle'de kalır bir süre, onun kız arkadaşı Ju (Sadrine Holt) ile beraber.. New York'ta ev bulmak zordur, hele çalışma vizesi almak iyice zor. Çin Mahallesi'nde bir eve taşınır, bir kızla sahte bir evlilik yapar ve Isabelle'in anne olması için gerekli malzemeyi tedarik eder. Martin de bi iş için New York'a geldiğinde Xavier'de kalır. Finale yakın Wendy'den şu söz gelir: "Senin mutlu olman için üçümüzün karışımı bir kıza ihtiyacın var Xavier!"

Seri devam eder mi bilinmez ama etmese etmez, bu bile yeter, Xavier'in hayatı aşağı yukarı bizim hayatımızdır. Herkesin kendinden bi şeyler bulması işten bile değil. Ustaca işlenmiş bir karakter, eğlenceli bir anlatım dili ve 'her başarılı hikaye gibi dramdan beslenen' bir hayat. Linklater'ın Before Serisi'yle kafa kafaya gider, çok başarılı, takipçisiyim bu saatten sonra Cedric Klapisch'in..

Notlar: La Vie d'Xavier, Fransızca Xavier'in Hayatı demek oluyor. L'auberge Espagnole, İspanyol Pansiyonu; Les Poupees Russes, teknik olarak Matruşka'ya denk geliyor, Rus Oyuncak Bebekleri; Casse-tete Chinois de Çin Bulmacası demek.. Yazıda kullanılan görsellerin hepsi son filmden..

300916