The Imitation Game (2014)


Enigma nedir biliyor musunuz? Kelime anlamı gizem, şifre falan demek; Enigma Makinesi de 2. Dünya Savaşı sırasında Almanya'nın kullandığı meşhur şifreleme aleti. Dönemin teknolojileri içinde en üst seviye bu, her ordu radyo dalgalarıyla, yazılı talimatlarla haberleşirken, Naziler bi makine yapmış -telgraf sistem- ve şifreli. Neden şifre, bir mağlubiyet halinde bu makineyi düşmana kaptırırsak anlamasınlar diye.. Haberleşmemize maydanoz olmasınlar diye..

Nitekim kaptırmışlar, İngilizlere.. Ve bu makinenin sırrını çözmek için kurulan gizli ekip, beyin takımı.. Ekibin başında bulmacacı Alan Turing var, bir matemetikçi ve zor oyunları seviyor.



İngiliz matematikçi Andrew Hodges, İngiltere'ye savaş kazandıran, daha da önemlisi savaşı tahmini süresinden 2 sene erken bitirtip bir sürü hayat kurtaran ve yıllarca devlet sırrı olarak saklanan, meslektaşının bu hikayesini kitap yaptığında sene 83'müş.. Daha sonra düzeltilip/güzelleştirilip 92'de tekrar basılan kitap Breaking the Code (1996) ismiyle film yapılmış.

Ve günümüz, kendini tekrarlayan Hollywood'u, The Imitation Game (2014)'i sunar. Baya da güzel film yalnız, puanım 8.. İyi ki de tekrarlıyolar kendilerini çünkü ben hayatta arayıp bulup o eski filmi izlemezdim.


Norveçli yönetmen Morten Tyldum, Amerikalı yazar Graham Moore'nin senaryolaştırdığı hikayeyi filme alırken, başrolde Benedict Cumberbatch yer alıyor. Cumberbatch, yakın dönemde Sherlock dizisiyle tanınıyor.. İlk aklıma gelen filmleri de, August: Osage County (2013), geçen senenin en iyi film Oscar'ını alan 12 Years a Slave (2013), War Horse (2011), Atonement (2007)... Cumberbatch'e eşlik eden -aksanını sevdiğim- Keira Knightly; bunun ilk aklıma gelen filmleri ise Atonement (2007), Pirates of the Caribbean filmleri, Domino (2005), daha geçenlerde izlediğim Laggies (2014) ve Begin Again (2013)...


Kadrodaki diğer önemli isimler: Mark Strong [Kick-Ass (2010)], Matthew Goode [Match Point (2005)] ve Charles Dance [Game of Thrones].

Filmdeki ilginç olaylar: Bi kere en ilginci sıfır itici bir gey karakter var ortada, La vie d'Adele (2013)'den sonra lezbiyenlere saygı artmıştı, aynı şeyi geyler için de istemiştim, buyrun anlatın saygı duyalım demiştim, bu filmle de o biraz başarıldı bence... Bir diğer ilginç nokta, film boyunca Mark Strong'u Stanley Tucci diye izledim, nasıl karıştırdım hala aklım almıyor, hala filmdeki adamı Tucci'ymiş gibi hatırlıyorum ama biliyorum değil, ilginç olan bu..


Oscar adaylıkları: En İyi Film, En İyi Aktör (Cumberbatch), En İyi Yardımcı Aktris (Knightly), En İyi Yönetmen, En İyi Uyarlama Senaryo, En İyi Kurgu, Yapım ve Film Müzikleri olmak üzere 8 kategori... Daha bütün filmleri izlemedim ama oy hakkım olsa en iyi film seçilmesi için kullanırdım. 85'li efsane tatlış Keira daha önce de Pride & Prejudice (2005) ile En İyi Aktris Oscar'ını almaya çok yaklaşmış ama Walk the Line (2006)'la Reese Witherspoon'a kaptırmış.

Sıralı Tam Liste: Oscar 2015

09.02.15