Wild Wild Country (2018)


Osho hakkında, çok kısıtlı, sadece sağdan soldan kulağıma çalınan bilgilere sahiptim. Zaman zaman fotoğrafları karşıma çıkmakla birlikte nereli olduğunu bilmezdim. Oysa gayet yöresel kıyafetler içerisinde, klasik bir Hint tipolojisi var, hiç o gözle bakmamışım. Konusu açıldıkça, cinsel fantezileri olan bir Fetullah Gülen, uyuşturucu batağında bir Yeni Türkü solisti bazen de Ferrari'sini satan bir bilge canlanırdı gözümde. Açıkçası çok da merak etmemişim demek ki ama cinsellikle ilgili bir şey kalmış aklımda.

İki sene önce Mağara isimli bir dergi çıkarıyorduk, bir üstadımız vardı, o da birkaç öğretisini anlatmıştı; Osho, kalabalıkları toplar şöyle der, bunu böyle yapar, şu dediği aslında buna yarar falan gibi.. Öyle dinlemiştim sadece, bir sürü kitabı var falan demişti. Bir sürü kitabı olduğunu biliyordum, kitapçı gezerken falan sık sık karşımıza çıkar zaten. En son da artık geçen sene, sevgilim canım bitanecim dedi ki, Osho'nun belgeseli varmış Netflix'te, Instagram'da birileri onla ilgili bir şey demiş, biz de izleyelim.. Tabii ki okey dedim, ben de merak ettim. Derken bu güzelim şekerim bebekim benden ayrı izlemeye başlamış, sonra öyle kaldı, ne ben ona yetişmek için başlayabildim, ne o devam edip bitirebildi. Ama şimdi devran değişti, o bayram tatiline kaçtı ben de onsuz bi oturuşta bitirdim bu vahşi vahşi diyar çevirimli 6 bölümlük mini belgesel diziyi. Şimdi o düşünsün, o son birkaç bölüm ne zaman izlenecek?!


Bi oturuşta dediğime bakmayın, izlemesi hiç de kolay değil, ortalama birer saat olan her bir bölüm hiç de bir saat gibi geçmiyor. Hem çok dolu, hem de temposu ağır. 60'larda başlayan bir maceranın 80'lerdeki bitişine kadarki dönem anlatılıyor. Herkesin bildiği Seks Gurusu imajı bu serinin asıl konusu dışında tutulmuş. Bahsi geçiyor ama ona odaklanılmıyor. Daha çok, kurulan sistem nasıl yürüdü, sistemdeki kilit isimler nasıl çalıştı ve Osho nasıl Osho oldu konularına ışık tutuluyor. Yani bu belgeseli izleyenlerin Osho ve Rajnişi (Rajneeshee) Hareketi hakkında temel bir bilgisi olduğu varsayılıyor.


Ben, konudan çok alakasız biri olarak anlamadım mı, anladım tabii ki ama çok yüzeysel geçiliyor. Bir de ben biraz şeyim, siz bakmayın bana, kaparım hemen.. Sizin için hemen özetleyeyim, Bhagwan'ın (Osho) filmdeki konuşmalarından duyduğum şöyle: "Ben yeni bir din öğretmiyorum. Sadece bir süre önce uyandığımı ve yenilendiğimi biliyorum. Hayata farklı bakmayı, hayattan zevk almayı öğrendim ve bunu öğretiyorum. Ben size uyanmayı öğretiyorum. Yenileneceksiniz ve her şeyden vazgeçeceksiniz diyorum." Ve bunları o kadar yavaş söylüyor ki, tekrar uyuyacak zannediyorsunuz. Şakası bir yana adam bir meditasyon modeli geliştirmiş aslında, hayatının bir döneminde hasbelkader tiyatro eğitimi almış olanlarınız varsa bileceksiniz, duyguları boşaltma diye bir şey vardır.

Isınma hareketlerini takiben vücudunuzu sağa sola veya yukarı aşağı sınırları zorlayacak şekilde tepinirseniz, sonra da atabileceğiniz en büyük kahkahayı atmak gibi, bağırabileceğiniz kadar bağırmak gibi sesinizi, vücudunuzu, zihninizi açarsanız sonra bir de on dakika hiçbir şey yapmadan yerde uzanırsanız büyük bir rahatlama geldiğini deneyimleyebiliyorsunuz. Tiyatroda bunu her çalışmadan önce yaparsınız ki hayattan biraz uzaklaşıp biraz sonra gireceğiniz role adaptasyon kolay olsun. Osho da bunları yaptırtıyor ve şimdi seviştiğinizde bambaşka hissedeceksiniz diyor. Adam seks gurusu oluyor. Gidip tarlayı biçseler ondan da zevk alacaklar ama yok.


Bir nevi psikiyatr olan Bhagwan, hipnotize edici konuşmasıyla, belki de döneminde bilinmeyen bu rahatlama teknikleriyle el üstünde tutulmuş. Hindistan'da kurduğu -terapi merkezi- içerisine gireni büyüleyen, yeşillikler içinde, turuncu çarşaflı (sonradan kırmızı modern elbiseler olacak) gülen insanların dolaştığı, vejetaryen beslenilen, sempatik bir yermiş. Popüler olmasını anlamak zor değil. Bu işin bu noktaya kadar büyümesi ilginç. Bu nokta dediğim, şehir kuruyorlar.

Bu terapi merkezini keşfedenler önce Hindistan'dan sonra Avrupa'dan kalbur üstü insanlarmış. Zengin insanların, terapi dinleyip, kafa dağıtıp, belki grup seks seanslarına katıldığı bir yer. Belgesel boyunca kimse seks seanslarını inkar etmiyor ama kimse de sadece sevişmek için oraya gitmiyor belli ki. Neyse bir zaman sonra bu merkez yetmez oluyor, mevzu Hint hükümetinin dikkatini çekmeye başlıyor derken Amerika macerası başlıyor. En başından beri kar amacı güden bu işletmenin kilit ismi Bhagwan'ın sekreteri Ma Anand Sheela, bizzat kendisi anlatıyor, nereden nereye büyüdüklerini.


Bir takım olaylar sonucu arası açılan Sheela ve Bhagwan'ın ilginç hayat hikayeleri izlemeye değer. Bhagwan'ın, evlerinize ateş salsın sahnesi de ayrıca ilginizi çekecektir, bir yerlerden tanıdık gelecektir. Netflix'e bu başarılı yapımı için müteşekkiriz. Gerçek.

Belki iyi niyetlerle çıkılan bu yolda gücün getirdiği bazı durumlarla bu noktaya gelinmiş olabilir. Ben olayların bu kadar ileriye gitmesinden rahatsız olduğum için, Osho Usta, vay ne güzel demiş, şöyle öğütlemiş falan diye sağda solda anlatmam. Ama baştaki, uyandım ve size de uyanmayı öğretmek istiyorum çok güzel hareket. Milletin parasını mı alacaksın, tabii ki, buyur, işini yapıyorsun. Ama 20 tane Rolls Royce alma vicdansız. Birileri rahatsız oluyor diye tabii ki fikirlerinden vazgeçme ama fikrini dayatmak için de kanunsuzluklar yapma vicdansız. Rahatlama seansları daha kolay olsun diye gizli gizli yemeklere uyuşturucu atma vicdansız.

05.06.2019