The Monuments Men (2014)


O kadar tatlı bi filmmiş ki.. Neden filmmiş, çünkü hiç öyle sanmamıştım.. O kadar tarz oyuncular bir araya toplanmış ki, dedim dandik gişe filmi, sarmaz.. Yo dostum yoo.. Hikaye klas.. Gerçek bir hikayeden yararlanılmıştır..


Hitler zamanı.. Adam kafayı kırmış, "Bi milleti yok edeceksen zenginliğini yok edeceksin!" diye bilenmiş, "Soyunu tüketmekle olmaz," diyor, "sanat eserlerini de yok edeceksin!" diyor.. Avrupa'da ne kadar tablo var, heykel var, yağmalıyor.. Herkeslerden gizlenen Hitler Museum fikri var, adam sanatı kendine saklayacak..

Bir grup sanat adamı da, Amerikalı Frank Stokes liderliğinde bir araya gelip, Nazilerin girdiği her ülkeye, her şehre gidip, sanat eserlerine sahip çıkma, kalanları toparlayıp sahiplerine verme göreviyle orduya katılıyorlar. Kah buluyorlar, kah kaçıyorlar, -e savaştalar- kah ölüyorlar..


Günümüze kadar gelen sanat eserlerinin çoğunun kurtarıcısı onlar.. Bunun hikayesi.. On numara hikaye, sekiz numara film.. Baya iyi ama işte pazarlama hatası.. The Book Thief (2013) vardı, gene Hitler'in yok etme merakını temel alan..


Robert Edsel'in tarihi romanından uyarlanan filmin senaristleri, Grant Heslov ve aynı zamanda filmin yönetmenliğini de yapan George Clooney. Kadrodaki isimler ise: George Clooney, Matt Damon, Bill Murray, Cate Blanchett, John Goodman, Bob Balaban, Jean Dujardin gibi isimler..


Filmde Hitler için söylenen "Sanata, insandan daha çok değer veriyormuş." cümlesi de akıllardan çıkmaz uzun süre..

4-6-14