Kedi (2016)


İstanbul'un efsaneleşmiş kedileri hakkında herkes sinemaya bir şeyler yapmak gerektiğini söyler durur ama kimse fikirlerin bir adım ötesine gidemez yıllardır, bi Kötü Kedi Şerafettin (2016) işte. İyi olmuş bu belgesel; Ceyda Torun yönetiminde, sinematograf Charlie Wuppermann asistiyle hazır edilmiş, basit ama güzel bir film. Critics Choice Documentary Awards'ta 5 adaylık elde etmesiyle dikkat çekti film, ödül töreni 9 Aralık'ta.

İstanbul'un çeşitli semtlerini gezip, bazı kedileri kadrajına alıp, onların hikayesini kovalıyor Ceyda Torun. Bir yandan kedileri takip ediyor, diğer yandan o kedilerle ilgilenen insanlarla konuşuyor, dedikodusunu yapıyorlar bu esrarengiz yaratıkların.


Kediler hakkında yine en çarpıcı hikaye, Kötü Kedi Şerafettin'in çizeri Bülent Üstün'den geliyor. Cihangir'in kedileri meşhur ya. Eskiden Cihangir'in altı, Tophane, limanmış. Dünyanın her ucundan buraya gemi yanaşırmış. Her gemide de fareleri erzaktan uzak tutacak birkaç kedi bulunurmuş. Gemiler tophaneye yaklaşınca kediler karaya ayak basmak için inip Cihangir'e çıkarlarmış hemen. Ve çoğu zaman da o geldikleri gemiyi kaçırıp Cihangir'e yerleşirlermiş. Cihangir'deki yani İstanbul'daki kedi çeşitliliği böylece efsanevi bir hikayeyle aydınlanmış oluyor. Kedilerin eve giriş hikayeleri de yine 'kötü adam' farelerle ilintili, her evde bir kedi olurmuş, çünkü evleri farelerden korumak gerekirmiş.

Filmin içinde başka bir görüş sahibi de diyor ki, evdeki kedi, kediliğini unutuyor; bununla beraber sokaklar da onların yaşamı için çok uygun değil artık. Kocaman bir ikilem var burada.

Velhasılıkelam, İstanbul'da yaşayıp da kedi sevmemek, en azından bir kedinin başını, karnını okşamamış olmak mümkün değil.

Genel olarak, keyifle izlenecek bir iş çıkmış ortaya. Gönül isterdi ki sinematografi anlamında daha şık bir çalışma yapılsın.. Ama en başta dediğim gibi, kılsızını aramaktan iş yapamaz olunuyor demek ki. Filme puanım 6/10..

03.11.2017