The Dreamers (2003)


Fransız ikiz kardeşler Isabelle ve Theo, sinema hastasıdırlar ve Paris'te dünyaca ünlü bi sinema okulunda eğitim görmeye çalışırlar. Ama karışık dönem, üniversiteli gençler olarak sürekli polisle çatışma halindeler. Sanatçı tayfanın anarşisi ön planda. Amerikalı bi genç olan Matthew ile tanışırlar kaynaşırlar. Kardeşlerin anne-babası şehir dışına gider, Matthew da bir süre iki kardeşin kaldığı evde yaşamaya başlar. Çok sıkı arkadaş olurlar. Her geçen saniye birbirlerini daha yakından tanırlar. Isabelle ve Theo'nun küçüklükten beri olan ilginç yakınlığına hayret eden Matt, zamanla onlara ayak uydurur. Tabii ki inceden Isabelle'e yanıktır. Ve olaylar çelişir; cinsellik, duygusallık ve anarşinin içiçe geçtiği bi yüz dakika falan..


Yönetmen Bernardo Bertolucci, Gilbert Adair'in aynı isimli romanından kendisinin uyarladığı senaryoyu, çok güzel işlemiş, hani nasıl derler, muhteşem.. Ben filmi çok beğendim, izledikten sonra silmedim, tekrar izlenmek üzere arşivime ekledim. Matthew'u Michael Pitt, Isabelle'i Eva Green, Theo'yu da Louis Garrel oynamış.

Aşağıdaki karede, siyah uzun eldivenler giyip, çarşafa dolanıp, "Hangi tabloyum?" diye soruyo..


Eva Green.. Bu film, zamanında 23 yaşında olan oyuncunun ilk oyunculuk deneyimi.. Oynayıp da memesinin görünmediği filmini hatırlamıyorum ama bu filmle piyasaya fena girmiş hatun. Ha, şikayetçi miyim, tabii ki hayır. Muhteşem vücut, efsane oyunculuk zaten, bu kadın olmuş. En son 300: Rise of an Empire (2014)'da izledik, gemide çatır çatır sevişti Artemisia.

Aşağıdaki karede, şu üç aynada üçünün de tek tek gözüktüğü anlar oluyodu..


Filmi bana müzisyen arkadaşım Mert Bereket önermişti mesela, aslında önermedi, lafı geçti, "İşte, izledim ama, çok şey değil ya, ama bi izle istersen, fena değil aslında.." falan demişti.
Sinema, biraz da, seyircinin ne bulduğudur yani, bak ben çok beğendim.

Ruh hali önemli, ne beklentiyle izlediğin önemli, izlerken ne yediğin-içtiğin önemli. Bunlar hep dış etkiler, yönetmen buna ne yapsın. Yönetmen çocuğu koyar, çeker gider; biz artık ya elektrik alamaz sadece yalandan gülümseriz çocuğa, ya göz kırparız, ve yahut da alır kucağımıza burnunu ısıra ısıra severiz. Mert, çocukları çok sevmez esasen.. Hep uyuyo film izlerken..

yazılısinema puanı: 8
imdb puanı: 7,2

07.08.14