Konuk Yazar // Seçkin Sürücü
Yazıma başlamadan önce uyarımı yapayım, eğer iyi bir sinema izleyicisi değilseniz bu filmden bir şey anlamazsınız. Öte yandan, -bunu da baştan söyliyim- film bitiminde, beğenmeyenler için gayet olumsuz sıfatlar düşünmeden edemedim. Gerçekten, filmi beğenmeyenleri anlayamadım.
Çünkü gerçekten ama gerçekten çok ince ve çok fazla esprilerle dolu bir filmdi. Sonunda resmen zihninizin ne kadar yorulduğunu hissediyorsunuz. Bir sürü şey hatırlatıyor. Filmin her sahnesi günlerce çizilmiş saatlerce çekilmiş gibiydi.
Bu kadar çok güldürürken Kerem Alışık'a yapılan jeste de gözlerimiz doldu. Sahne sonrasındaki iki dakikayı yaşlı gözlerle, bulanık vaziyette izledik. Zeki Müren rolüyle Çağlar Çorumlu harikaydı, konuşurken ellerinin titremesi falan. Cüneyt Arkın'ın oğlu Murat Arkın'ın Cüneyt Arkın'ı canlandırması, Filiz Akın'ın Filiz Akın'ı oynayan kişiye senkronsuz dublaj yapması.
Filmde X-Men'e de gönderme vardı, Christopher Nolan'a da. Çok iyiydi abi ya, filmin başında Wolverine oluyor, "Ben herhangi bir X kişi miyim, neden böyle yapıyorsunuz?!" diyor. Ama Sadri Alışık - Ayhan Işık sahnesi harbi ağlattı, "Hakkını helal et baba!" diyor!
Cem Yılmaz herhangi bir gösterisini sinemada gösterime sokup çok daha fazla kar elde edecek bir iş de yapabilirdi ama bence büyük bir sorumlulukla, Türk Sinemasına büyük bir eser bırakmayı tercih etti. Sonuç olarak ben filmi çok beğendim ve Türk Sinemasının çıtasını çok yukarılara taşıdığı düşüncesindeyim. Her yıl çok sayıda saçma sapan komedi filmleri üretiliyorken, bu filmde eleştirecek yer aramak bence haksızlık olur.
Diyerek bitireyim... Sen beğendin mi bu arada? :)
Yönetmen: Kıvanç Baruönü (Ömer Faruk Sorak yönetimindeki serinin ilk filmi G.O.R.A. (2004)'da asistandı. Hey gidi..)
Senaryo: Cem Yılmaz
Oyuncular: Cem Yılmaz, Ozan Güven, Özkan Uğur, Seda Bakan, Zafer Algöz, Çağlar Çorumlu, Mert Fırat, Farah Zeynep Abdullah, Şükrü Özyıldız, Kerem Alışık..
Konu: 216, Dünya'ya insan olmaya, en azından Yeşilçam filmlerinde gördüğü insanlar gibi olmaya gelmiştir. Arif, önce hevesini kırmak istemez ama ısrarlarına dayanamayıp sert çıkar. Kaos ortamında zaman makinesiyle bir anda 69 senesine gidilir ve Arif-216 mücadelesi burada devam eder.
(Seçkin Sürücü sağ olsun, -ben tembelin yazmaya üşendiği filmi- izledikten sonra yazmış. Te ne zaman izledim, hep erteleyip durdum, yazmadım, ilaç gibi geldi bu kıyak. Aslında benim de sizinle paylaşacaklarım vardı bu filmdeki detaylarla ilgili. Dayanamayıp birini araya sıkıştırayım. Mağara'nın ilk sayısı için Cem Yılmaz'la söyleşi yaptım, Türk Sineması üzerine konuştuk. Fotoğraf çekemedik, dedi ki "Görsele Kemal Abi beni babalarla çizse keşke." Kemal Aratan da sağ olsun çizivermişti hemen, Ayhan Işık ve Sadri Alışık'la karikatürü olmuştu Cem Yılmaz'ın. Filmde de görüyoruz bu babalara tutkusunu. Bakın size başarının sırrını vereyim, tek kelime, Tutku!)
31 ocak 2018
Oku..
Yazıma başlamadan önce uyarımı yapayım, eğer iyi bir sinema izleyicisi değilseniz bu filmden bir şey anlamazsınız. Öte yandan, -bunu da baştan söyliyim- film bitiminde, beğenmeyenler için gayet olumsuz sıfatlar düşünmeden edemedim. Gerçekten, filmi beğenmeyenleri anlayamadım.
Çünkü gerçekten ama gerçekten çok ince ve çok fazla esprilerle dolu bir filmdi. Sonunda resmen zihninizin ne kadar yorulduğunu hissediyorsunuz. Bir sürü şey hatırlatıyor. Filmin her sahnesi günlerce çizilmiş saatlerce çekilmiş gibiydi.
Bu kadar çok güldürürken Kerem Alışık'a yapılan jeste de gözlerimiz doldu. Sahne sonrasındaki iki dakikayı yaşlı gözlerle, bulanık vaziyette izledik. Zeki Müren rolüyle Çağlar Çorumlu harikaydı, konuşurken ellerinin titremesi falan. Cüneyt Arkın'ın oğlu Murat Arkın'ın Cüneyt Arkın'ı canlandırması, Filiz Akın'ın Filiz Akın'ı oynayan kişiye senkronsuz dublaj yapması.
Filmde X-Men'e de gönderme vardı, Christopher Nolan'a da. Çok iyiydi abi ya, filmin başında Wolverine oluyor, "Ben herhangi bir X kişi miyim, neden böyle yapıyorsunuz?!" diyor. Ama Sadri Alışık - Ayhan Işık sahnesi harbi ağlattı, "Hakkını helal et baba!" diyor!
Cem Yılmaz herhangi bir gösterisini sinemada gösterime sokup çok daha fazla kar elde edecek bir iş de yapabilirdi ama bence büyük bir sorumlulukla, Türk Sinemasına büyük bir eser bırakmayı tercih etti. Sonuç olarak ben filmi çok beğendim ve Türk Sinemasının çıtasını çok yukarılara taşıdığı düşüncesindeyim. Her yıl çok sayıda saçma sapan komedi filmleri üretiliyorken, bu filmde eleştirecek yer aramak bence haksızlık olur.
Diyerek bitireyim... Sen beğendin mi bu arada? :)
Ben sadece Ozan Güven'in performansını sevmedim, onu genelde de sevmiyorum diye belki.. Bence de güzeldi ama vardı tabii eksikleri. Fakat görmezden gelinecek şeyler diyelim..216 robot zaten, robot de geç :) Sondaki GreenBox'lar çok kötüydü mesela.
Heh işte, öyle şeyler.. Neyse, eline sağlık, ben bu yazıyı toparlarım şimdi.. (Naçizane, toparladım işte..)
Yönetmen: Kıvanç Baruönü (Ömer Faruk Sorak yönetimindeki serinin ilk filmi G.O.R.A. (2004)'da asistandı. Hey gidi..)
Senaryo: Cem Yılmaz
Oyuncular: Cem Yılmaz, Ozan Güven, Özkan Uğur, Seda Bakan, Zafer Algöz, Çağlar Çorumlu, Mert Fırat, Farah Zeynep Abdullah, Şükrü Özyıldız, Kerem Alışık..
Konu: 216, Dünya'ya insan olmaya, en azından Yeşilçam filmlerinde gördüğü insanlar gibi olmaya gelmiştir. Arif, önce hevesini kırmak istemez ama ısrarlarına dayanamayıp sert çıkar. Kaos ortamında zaman makinesiyle bir anda 69 senesine gidilir ve Arif-216 mücadelesi burada devam eder.
(Seçkin Sürücü sağ olsun, -ben tembelin yazmaya üşendiği filmi- izledikten sonra yazmış. Te ne zaman izledim, hep erteleyip durdum, yazmadım, ilaç gibi geldi bu kıyak. Aslında benim de sizinle paylaşacaklarım vardı bu filmdeki detaylarla ilgili. Dayanamayıp birini araya sıkıştırayım. Mağara'nın ilk sayısı için Cem Yılmaz'la söyleşi yaptım, Türk Sineması üzerine konuştuk. Fotoğraf çekemedik, dedi ki "Görsele Kemal Abi beni babalarla çizse keşke." Kemal Aratan da sağ olsun çizivermişti hemen, Ayhan Işık ve Sadri Alışık'la karikatürü olmuştu Cem Yılmaz'ın. Filmde de görüyoruz bu babalara tutkusunu. Bakın size başarının sırrını vereyim, tek kelime, Tutku!)
31 ocak 2018