Dünyalı John Şimdi N'apıyor?
Dr. John Oldman 14000 yaşında olduğunu arkadaşlarına itiraf ettiğinde, bunu sadece onları çok sevdiği ve onlara kendisi olarak veda etmek istediği için yapmıştı. Zaten bu itiraf ilk ve son olacaktı. Şimdiye kadar kimsenin kafası karışmasın diye bu konuyu dillendirmemiş, on senede bir de başka yerlere taşınarak izini kaybettirmişti. Çünkü yaşlanmıyordu, ölmüyordu. 2007 senesinde akademisyen olduğu okuldaki arkadaşlarıyla vedalaşırken söyleyivermişti öylece. Hepsi çeşitli dallarda uzmanlaşmış bilim insanıydılar ve John'un bu iddiası hepsini tepetaklak etmişti. Başta tabii ki inanmadılar ama konuştukça ikna oluyorlardı. 35 yaşına kadar yaşlanıp orada öylece kalan bir adam. Adamın tarih bilgisi muazzam. Dünyanın küre olduğunu ispatlamaya çalışan araştırma gemisinde bulunuyormuş mesela. Van Gogh'un bizzat kendisinden aldığı bir tablosu var. "Peki İsa'yı gördün mü?" diye soruyor bir arkadaşı. BUM! Cevap daha bombaydı: "Aslında... Bir tepeye çıktım ve orada Buda'dan öğrendiğim şeyleri birkaç kişiye anlattım... Sonra ellerim bağlı olan bir çarmıhtan kaçmam gerekti... Bir süre sonra işler benim kontrolümden çıkmıştı!.." BUM BUM BUM!
Eşyaları toplanmış evinin boş salonunda arkadaşlarına bunları anlatalı tam on sene oldu. Yani bu günlerde, Kuzey California'da öğretmenlik yaptığı bir kolejden de ayrılma vakti gelmiş olmalı. O gün o odada bulunan ve saygın biri olan eski arkadaşı Prof. Art, üç beş sene önce John'dan dinlediği bu inanılmaz hikayeyi kitaplaştırdığında bilim-kurgu romanı sanıldı. Her ne kadar "True Story" dese de kimse ciddiye almadı.
Ve John'un zaten terk etme zamanı geldiği bu hayatında, her zamankinden farklı şeyler olmaya başladı. Mesela normalde yaşlanmayan John'un yüzünde ufak kırışıklıklar oluştu, saçında gri teller peydahlandı. Yetmezmiş gibi teknoloji gelişti ve bilgiye ulaşmak çok kolaylaştı. Devir değişiyor demek ki. E şimdiki öğrencisi bir grup genç de biraz araştırmacı çıkınca ortalık biraz karıştı. Kitap kurdu Isabel hocasının kitaplığında denk geldiği Prof. Art'ın bir kitabından yola çıkarak John Oldman'ın hikayesine ulaştı. Isabel, hocaları John Young'a hasta olan kankisi Tara'yla beraber, "Yoksa o o mu lan?!" sorusunu deşerek Art'a ulaştılar. Arkadaşları dindar Philip'i rahatsız eden şey ise "Siz İsa mısınız?" sorusunun saçmalığıydı. Sonuçta çocuk yıllarca İsa'ya inanmış, onunla büyümüş.
John sürekli kaçamak hareketlerle ortamdan uzaklaşmaya çalışınca mecbur kalıp zor kullanır gençler. Elleri kolları bağlı karşısında oturan ve İsa olduğunu iddia eden John'a, Philip, "Tabii öyle diyeceksin, çünkü sen Deccal'sin!" der. Yazık, o da öyle büyümüş bir çocuktur, n'apsın?!
Ocak 2018
Not: Normalde yazdığım Şimdi N'apıyor? yazıları, üzerinden belli bir zaman geçmiş filmlerin devamı niteliğinde, benim uydurduğum şeyler olurdu. Buradaki gelecek uydurmacası bana ait değil; Jerome Bixby'nin senaryosunu yazdığı ve ölümünden çok sonra çekilen The Man from Earth (2007)'ün devamı, yönetmen Richard Schenkman'ın çalışmalarıdır. The Man from Earth: Holocene (2017)...
Epeydir Şimdi N'apıyor? yazmıyordum, yıllar önce izlediğim filme böyle bir devam çekildiğini görünce dayanamadım. Hem bu haberi sizinle paylaşmak hem de aylardır yazmadığım bir yazı dizisine ışık çakmak istedim.
Poster Kaynak: jiachenhu.com Güzel poster olmuş, tebrik!..