13 bölümden oluşan bir Netflix yapımı Marvel dizisi..
The Defenders (2017)'a gidilen yolda iki sezon
Daredevil (2015-18) ve bi sezon
Jessica Jones (2015-19) ardından üçüncü ayak bu.. Normalde sanırım bi beş ay önce yayınlanacaktı ama bu zamana kadar sarktı, 30 Eylül çıkışlı diziyi, dört bölüm dün, dokuz bölüm bugün olacak şekilde bi hafta sonunda hüplettim. Hüpletilmeyecek gibi değil, güzel iş..
Siyah Sineması emekçilerinden Cheo Hodari Coker kreatörlüğündeki dizi, sempatik siyah süper kahraman hikayesi anlatıyor. Semtimiz Harlem, siyahi ırkın çoğunlukta olduğu, siyahi meselelerinde neredeyse maskot olmuş semt. Repçisi, sporcusu, politikacısı pek çok ünlüsü olan semtin başında bi bela var ki sormayın a dostlar.
Bir kadın politikacı ve kuzeni iş adamı, şirket olmuşlar bütün alemin parası cukka. Yasa dışı silah ticareti yapıyor
Harlem's Paradise'ın da sahibi Cottonmouth, buna yardım edip parayı kırıştığı da kongre üyesi kuzeni Mariah..
Kendi halinde
Pop's Barber Shop'ta çalışan Luke ise zamanında hapis yatmış dertli bir Power Man. Hapisteyken bir vesileyle parçası olduğu deneyden, zırh gibi vücut ve sağlam yumruklarla çıkan Luke, aslında gücünü saklamak ister, süper kahraman olmak istemez. Ama Harlem'in başına gelen düşman başına olunca bir sürü düşmanı olur Luke'un.
Luke Cage'i
Jessica Jones (2015-19)'ta 7 bölüm falan izlemiştik, baya baya işin içindeydi, Jessica'ya yardımcı oluyordu. Bu macerada ise
Daredevil (2015-18)'dan tanıdığımız hemşire Claire yardıma koşan isim oluyor. Dedektif Mercedes de Luke'a yardımcı olmaya çalışan aynasız taraf.. Daimonback vesilesiyle Cottonmouth'un adamı olan ve sonra kendini geliştiren Shades ise dikkat çeken bir diğer karakter.
Dizinin jeneriği güzel ama hikayenin ruhuna uymuyo gibi, ordan bi not kırabiliriz, çünkü şu an piyasada muhteşem bi intro-jenerik savaşı var, rekabet çok güzel yerlere götürdü bu işi. (Hem bu Netflix dizilerinin künyesinin yapımcıdan ibaret olmasına ne demeli..)
Müzikleri, renkleri ve hikaye kurgusu diziyi 'iyi iş' yapan şeylerden.. Müzikleri deyince, şöyle bir durmak lazım zaten, kötü adamımız bir gece kulübü işletiyor ve her bölüm olmasa da sanırım yarısında gerçekten güzel isimler sahne aldı orada, her seferinde güzel bi performans izletiliyor.. Diziye rep, bluğz ve caz hakim..
Berber dükkanı ise hikayeye bir sıcaklık, adeta bir samimiyet katıyor, mahalle ruhunun hissedilmesinde büyük etken bu..
Kötü adamların kaçakçılığını yaptığı silahların da Stark'ın rakibi Hammer'ın malı olması Marvel Evreni'ne ait olunduğunu hatırlatıyor..
Mike Colter'ın başrol performansı
Jessica Jones (2015-19)'taki yardımcı oyuncu halinden daha iyi gibi geldi. Dizideki diğer isimler de yoğunluk sırasına göre Simone Missick, Theo Rossi, Alfre Woodard, -koca ağız- Rosario Dawson,
House of Cards (2012-18)'ın Remy'si Mahershala Ali, Erik LaRay Harvey ve tatlı kız Deborah Ayorinde..
Dizide sık sık siyahların kendi arasında hatta kendilerine dahi ırkçılık yaptıklarını göreceksiniz, çok saçmaydı mesela, siyah bi polis siyah bi çocuğu dövüyo sorguda, "Siyaha şiddet bitmiyor" diye açıklama yapılıyordu kapıda.. Ayrıca kurşungeçirmez karşimizin kapüşonluları moda oluyo, ona destek olmak isteyenler kurşun delikli kapüşonlularla dolaşıyolardı sokakta.. Çok tatlı lan, kesin Harlem'de moda olur şimdi.. Bizde de moda olsun, bikaç Marvel hayranını görelim delikli kapüşonlularla sokakta.. Hoşuma giderdi, hatta ben de yapabilirim yeterli gaza gelirsem..
2-10-2016
2. sezonu yayınlandıktan 2 sene sonra izlemek nasip oldu. Sadece bunu değil, seriyi komple askıya almıştım, şimdi hepsini izliyorum. İlk sezonu izlerken pek çok açıdan beğendiğimi hatırladım, aynı güzel özellikleri devam ediyor dizinin. Harlem's Paradise gece kulübünde yine çok güzel performanslara yer veriliyor. Dizinin kötü karakteri olarak ilk sezondaki çatlak siyah kuzen geçiyor tahta, hatta öyle bir ele geçiriyor ki hikayeyi Luke'dan çok onu izlemiş olabilirim yani. Ve artık onun sevgilisi olarak izleyeceğimiz Shades var tabii.. Bu kadar kötü yetmez; bir yumrukla Luke Cage'i bile devirecek birileri katılıyor kadroya!
Harlem için kimi "gerekirse ölürüm" diyor, kimi "gerekirse öldürürüm", Luke ise "Sweet Christmas!", sıkıyor yumruğunu, asla öldürmüyor. Bir ara öldürecek kadar oluyır, sevgilisi terk ediyor zaten.. Luke'un silah arkadaşı olan Dedektif Misty rolüyle Simone Missick ve Mariah'ın kızı olarak kadroya dahil olan Gabrielle Dennis dikkat çeken güzeller.
12 gündür evden çalışıyordum. Bu karantina meselesiyle ofisi kapattık, bilgisayarları aldık evlere, zaten bilgisayar başı olan işimize devam edebildik. Şimdi bu satırları yazarken, etkilenen ekonomik çarklardan birinin de benimki olduğu mailini aldım! Bakalım zaman ne gösterecek, olaylar nasıl şekillenecek..
26 Mart 2020