11.22.63 (2016)
Şubatta yayınlanmış sekiz bölümlük bu mini dizi, Netflix benzeri Hulu diye bir internet televizyonunun işidir. Stephen King'in aynı isimli romanından uyarlanmıştır. (Bizde 22.11.63 olarak çevirilerek resmen hizaya sokulmuş iş. Hiç anlamam zaten Amerikalılardaki bu ayı önce yazma saçmalığını.) 22 Kasım 1963 günü gerçekleşen Kennedy suikastını işliyor hikaye. Aslında tam da onu işlemiyor.
Kardeşimin tavsiyesiydi, çok beğendik arkadaşlarla diye önermişti. Bence çok da tavsiye edilecek iş değil, teknik anlamda biraz daha özen isteyen bir işmiş. Konusu gereği yani. Gereken özeni göremedim ben, bir sürü hata buldum izlerken, zayıf kalmış yani ama güzel de iş bir yandan, çok da silip atmak istemem. Yapımcıları arasında J.J. Abrams ismini görünce insan bi kıpır kıpır oluyor ama yok bi numarası.
Jake eşinden boşanma arefesinde bir İngilizce öğretmeni. Sürekli geldiği kafedeki yaşlı Al, ona bir iş kitliyor. Kafede bir dolabın 1960 senesine gittiğini keşfediyor. Bildiğin zaman tüneli. Ama her seferinde aynı gün aynı ana gidiliyor. Al, bir süre gidip gelmiş, sistemi çözmüş, tutuyor bunu Jake'e anlatıyor. Al'ın kafasındaki şey, Kennedy o gün öldürülmemiş olsa şu an dünya daha güzel bir yer olacaktı, bir sürü savaş engellenebilir bu mantıkla. E bizde de suikast hakkında biraz bilgi var, engelleyelim gitsin o zaman. Ama 60'tan 63'e üç sene var. Jake'e diyor ki yani, zaten hayatın boka sarmış durumda olim, sen git üç sene geçmişte takıl, Kennedy'yi de kurtar, sonra gel geri güpgüzel dünyaya. Biraz düşününce yatıyor Jake'in aklına.
Bundan sonrası gayet ilginç bir kurgu işte, güzel hayal, şimdiki aklımla başka zamanda olsam kafası. Bir de görev var işin ucunda, ajansın yani bir nevi.
Hikaye böyle olunca ilgimi çekmişti zaten ama basit devamlılık hatalarından büyük mantık hatalarına ve tırto bi finale gidince olay, yıldım orada. Aslında sonlara doğru heyecan da artıyor, Kennedy'yi kurtarabilecek mi o belli değil, boşa gidebilir bi üç sene.. Eğer kurtaramazsa geri dönüp baştan, 1960'tan başlayacak, oyun gibi..
Başrol ve yapımcılardan biri James Franco. Bir bölüm de yönetmenlik yapan Franco'nun oyunculuğunu iyice sevmemeye başladım yalnız. Her geçen işinde biraz daha soğuyorum adamdan. Al'ı da Chris Cooper oynuyor. Gerizekalı Bill rolünde George MacKay ve suikastör Lee Oswald rolünde Daniel Webber. Sıra geldi bebeklere, Sadie'yi Sarah Gadon; Oswald'in karısı Marina'yı Lucy Fry oynuyor. 4 bölümde yer alan kötü adamımız da Josh Duhamel. Ha unutuyodum, 2 bölüm de Joanna Douglas'ı izledik, çok güzel kız.
10-10-2016