The Neon Demon (2016)
Şekilci yönetmen Nicolas Winding Refn'den şekilli bi film. Vimeo videosu gibi film. Hande Yener klibi gibi bi film. Böyle deyince de Hande Yener klipleri çok güzelmiş gibi oldu, hava olarak aynı diyeyim. Yani çok film gibi bi film değil. Benzer duyguya Gregor Jordan'ın The Informers (2008)'ında da kapılmıştım, kıyaslamak için söylemiyorum, bu tarza bi isim konsun hepimiz rahat edelim. NWR'ı herkes Drive (2011)'la bilmişti ama çok da bilmiş sayılmayız demek ki, bak sonra ne yaptı, bambaşka bir film. Kötü bir şey değil bu, aksine; sevdim hareketi. Fakat filme puanım 5'i geçemedi, elim gitmedi.
Model olmak isteyen 18'ine yeni girmiş bi kız Jesse. Amatör bir fotoğrafçıyla internette tanışmış ve oğlanın çektiği fotoğraflarla gerçek bir model olmak için ajansla görüşüyor. Çok saf, aşırı güzel bir kız olduğu için hemen sıyırılıveriyor diğerleri arasında. Peki bu hareket kaç düşman eder. Makyöz bebek Ruby de ilginç bi kişilik çıkmasın mı?! Kaldığı motelin işletmecisi Hank ne ayak peki?!
Bir yandan çok klas, bir yandan beşinci sınıf korku filmi, diğer yandan da festivallerin ödül avcısı. Etkileyici, hatta güzel de işlenmiş ama boş gibi duran bir hikaye. Yani var bi kolpalık ve baya hissedilir bi şekilde duruyo orda..
Kadro güzel kızlardan oluşuyo zaten: Elle Fanning, Bella Heathcote, Abbey Lee; çatlak makyöz rolünde aşkım-bebeğim-bitanem Jena Malone, karizmatik fotoğrafçı rolünde Desmond Harrington ve tekinsiz motelci rolünde Keanu Reeves..
Elle Fanning 98'li, ablası Dakota 94'lü.. Tonari no Totoro (1988)'nun İngilizce seslendirme kadrosunda beraber başlamışlar bu işlere, şu an Elle'nin ismi 51 projede geçerken ablası 58 işe adını yazdırmış durumda. Hangisi daha başarılı?! Nereden bileyim, izliyom ama, güzeller işte.. Ha mevzu hangisi daha güzele gelirse, küçük kardeşler hep önde o konuda..
3-10-2016