Gwoemul (2006)


Geçtiğimiz dönem Gisaengchung (2019) yani Parazite ile Oscar tarihine geçen Güney Koreli yönetmen Bong Joon Ho'nun yıllar önce yaptığı bir film bu, The Host İngilizcesi.. Kötü görsel efektli, Uzak Doğu oyunculuklu, dram gibi macera gibi bir film.. Orta karar bir iş, hayranı olunmaz ama gömmeye de kalksan çok malzeme vermez!.. Aslında hakkında çok konuşulacak bir film de değil ama kesinlikle bahsedilmesi gereken, günümüzde de iyice gözümüze görünür olan bir numara var filmde ondan bahsedeyim..

Puşt bir bilim insanı, neden olduğu bilinemez bir şekilde, asistanından zehirli bir maddeyi kanalizasyona boca etmesini istiyor, "lavaboya dök bunları" diyor. Epey kasti yaptığı bu hareketin kendisine ne faydası var bilinmez ama insanlığa bazı zararları olacak doğal olarak. Nehirde balık tutanlar önce tuhaf görünüşlü bir balığa denk gelip tiksinip atıyolar geri suya... Bir süre sonra o tuhaf görünüşlü balık, Van Gölü Canavarı gibi, tövbe estağfürullah yaratık gibi oluveriyor ve insanlara saldırıyor. Ona temas edenler, ısırığıyla yaralananlar veya direkt olarak canavar tarafından kaçırılanlar oluyor. Evet, tarafından...

Sonra devlet tabii önlemler alma gayretiyle, olay yerini çembere alıyor, kazazedeleri bir spor salonuna topluyor, yemek veriyor falan.. Sonra yaralılardan birinin kabardığı görülünce, yaratığa temas eden herkes karantinaya alınacak buyruluyor. Mevzu da burada kopuyor.


Bu hengamede küçük kızı canavarca alıkonulan bir adam kızını kurtarmak isterken yaratığa bi şeyle vuruyor ve yüzüne kanı sıçrıyor. Kızı yok oluyor, adam karantinaya alınıyor. Baba ve ailesinin karantinadan kaçma çabası, 'Birine bi şey bulaşacaksa da ekime kadar, ben gidiyorum' kafası; Koronavirüs'ten korunmaya gayret ettiğimiz bu dönemde en sık gördüğümüz aptallık hali...

Bak ben Kıbrıs'tayım, burası küçük yer, burada ilk vaka görünen oteli, içindeki misafir ve çalışanlarıyla karantinaya almışlardı, ertesi gün otelin arka bahçesinden kaçan Alman turistler vardı... Bir ertesi gün yavru vatanda vakalar artmıştı. Şimdi temiz burası Allahtan... Haberlerde görüyoruz, Türkiye'nin her yerinde hastanelerin pencerelerinden kaçmaya çalışan karantinalılar.. Bir süre önce umreciler vardı, yurtlardan kaçmaya çalışanlar... Sokak röportajı yapılıyor, "e maskeniz nerede beyfendi?" diyor muhabir, "Yaa allah goruyor bizi, gorona kim?!" Neyse biliyorsunuz her şeyi, uzatmayacağım.


14 sene öncesinden gümüze dair saçmalıklar görmek ilginç geldi, not almak istedim. Alınan -formalite- karantina önlemleri de güzel sahnelenmiş mesela; aile korunan bölgeye bir ilaçlama aracıyla girmeye çalışacaktır, o kadar güvenlik önlemi vardır ki, geçerken herkese selam vermek zorunda kalırlar. Kapıdaki görevliye 'kolay gelsin' diyerek girilemeyecek hiçbir yer yok galiba şu hayatta...

İzlemek isterseniz film Netflix'te var, ayrıca yönetmenin Okja (2017)'sı da var burada.. İkisi de izlenebilir..

21 Mayıs 2020