Isaac Newton'ın 2011'de yayımlanan aynı isimli çoksatan romanından uyarlanan film, adeta bir zombi güzellemesi. Ölü de olsa insan insandır tavrı hakim hikayede. All the Boys Love Mandy Lane (2006) ve 50/50 (2011)'nin yönetmeni Jonathan Levine, romanı senaryolaştırıp yönetmiş. Filmle beraber yazar Newton da vakit kaybetmeden öncesi kitabı yazmış, The New Hunger diye ama Türkçe'ye çevrilmedi.
Dün Hacksaw Ridge (2016)'i izledim ve azıcık rolünde Teresa Palmer'ın güzelliğiyle büyülendim. Dün gece de işten gelip televizyon karşısında takılırken bir baktım FilmBox'ta güzelim Teresa.. Bu film oynuyo, yarıya gelmiş. Başları olsa izlerdim ama buradan girilmez filme deyip geçecektim, geçemiyorum. Ya ne kadar güzel bu kız, bildiğin değiştiremedim kanalı, yarıdan izledim filmi. Hikaye anlaşılır bi şey sonuçta çok karmaşık bir olay örgüsü yok. Ama sabah da uyanıp internette başını izledim. Tatlı film.
Zombi mevzusuna zombi bir elemanın gözünden bakıyoruz, R'nin gözünden. En çok yavaş yürümekten şikayetçi. İç sesi gayet güzel derdini anlatırken, vücut işlevsiz olduğu için konuşmak çok zor, homurdanıp, zar zor cümle kuruyorlar. Niyeyse insan yiyorlar ve kafalarını uçurmak isteyen silahlı insanlara karşı daha güçlü olmak için toplu halde dolaşıyorlar. Nasıl öldüklerini veya adlarını hatırlamıyorlar, uyumuyorlar. İnsan beyni yediklerinde oradaki anıları görüyorlar ve beyin çok lezzetli bi şey. Ha beynini yemeyip ısırıp bırakırlarsa, o insan da zombi oluyor. R, silahlı bir grup insana saldıran zombi bir grubun içinde. Julie ile böyle tanışıyor.
Julie, insanlığı korumak için şehrin bir bölgesine duvar örüp kale kurmuş acımasız bir komutanın ılımlı kızı. Arada ilaç ve gıda ihtiyaçları için savaşçılar çıkıyor dışarıya. İşte bu seferlerden birinde R, Julie'yi rehin alıyor. Yemiyor ve diğerleri yemesin diye onu koruyor. İyi de neden? Çünkü R'de, ilk görüşte bir şeyler değişti, kalbi attı galiba. R, Julie'ye zombilerin yanında hayatta kalmak için ölü taklidi yapmasını falan öğretiyor. Dikkat çekmesin diye birkaç gün saklıyor business class dairesinde, sonra evine gönderecek. Bu da böyle bir aşk hikayesi.
Kadrodaki önemli isimler, Nicholas Hoult, Teresa Palmer, Analeigh Tipton ve John Malkovich.. Zombi makyajı ve zombi mizahı gayet güzel; çok ilgiyle takip etmem zombili işleri, ölü makyajıyla sokaklara çıkmadım iki sene önceki festivalde ama bu güzel bir güzelleme olmuş başta da dediğim gibi. Başta dediysem dedim, şimdi başa dönmenin ne anlamı var di mi?! Ama işte bunlar hep deneme, baş dönücem, ortada bitircem, yeni yeni şeyler deniycem. Hayat biraz da bu değil mi zaten.. Filme puanım 6/10..
280117