Dağ II (2016)


Geçen ay sinemada fragmanını izlediğimde "Para buldu da aynı filmi tekrar mı çekti, yoo başka mevzu gibi, peki adı neden yine Dağ?" diye geçirdim içimden... İzlemem herhalde dedim.. Sonra işte vizyondayken bir arkadaşım izlemiş, "Dağ 2 efsane!!!" falan yazmıştı, "Hee, dedim.." İkinci film olduğunu dikkatli bakan anlar sadece, bkz afiş. Sonra aşırı hak verdim, ilk filmi çok izlenmemiş bir hikayeyi ikinci film diye duyurmak ilgi kaybına neden olacaktır. İlkini izlemeyeni etkilemek zordur. Bu taktik güzel, gizli iki... bkz ilk film Dağ (2012).. Ama izlemem demişim bi kere.. Dün akşam koca İstanbul'un yarısının elektriği kesilince, telefonumu şarj etmeye gittim AVM'ye, e bi filme gireyim bari...


İlk filmde zorlu koşullarda askerlik yapan Oğuz ve Bekir, macera sonunda komutanlarını kaybetmiş ve sıkı dost olmuşlardır. Bu filmde 6 yıl sonrasına açılır perde. Oğuz ve Bekir, Bordo Bereli olmuş, sınır ötesi gizli bir görevle Kuzey Irak'a giren ekipte yer alıyorlardır. Bu ilk görevlerine kadar geçen zamanda yaşadıkları, kabul edilmeleri ve eğitimleri geri dönüşlerle anlatılır. İçinde bulundukları görev, antimilitarist gazeteci Ceyda Balaban'ı rehin tutan IŞİD'in elinden kurtarıp ülkeye getirmektir. Bu operasyonun yapılma sebebi Ceyda'nın Türk vatandaşı olmasıdır. Oysa Ceyda, kurtarıldığında, "Ekip arkadaşlarım Türk değil diye mi onları kurtarmadınız!" diye içlenir. Veysel Komutan'ın açıklaması basittir: "Herkes için ekibimi tehlikeye atamam, görev sizi kurtarmaktı!"


Zaten filmin olayı tartışmayı içinde saklıyor. Ceyda'cılar ve Veysel'ciler olarak bölündü filmin izleyicisi, daha film izlenirken. Çünkü iki taraf da son derece haklıydı. Ama olan olmuştu, Ceyda sağ salim kurtarılmış, helikopter beklemek için belirlenen noktaya gidiliyordu. Yol üstünde başka bir infaza tanık oldular. Peki bu riske girilecek miydi? Girildi, cephane harcandı ve iki sivil köylü kurtarıldı. Bu köylüler Irak Türk'ü çıktı, köylerine ertesi gün baskın olacağı haberi geldi! Veysel'in vicdanıyla kavgası yetmiyor gibi, Ceyda'nın duygusal haykırışları çıktı bir de.

Görevi tamamlayıp Ceyda'yı evine mi götürmeliydi, Türk Köyü'nü savunup, gerekirse hep birlikte mi ölmelilerdi? Bu aşamada insan bir Bordo Bereli'den görevini yapmasını bekler. Ben o yönde bir karar verecek sandım en azından. Ama Veysel Komutan iyi bir komutan olmadığını düşünüyordu, "Bu köy bugün vatan toprağıdır!" deyip bayrağı diktirdi. Her iyi öğretmen gibi, 'dediğimi yap, yaptığımı yapma'cı bir tavır takındı.


Bu heyecana, bu vatan sevgisine yürek dayanmaz. Hele bi koşu izleyin şu filmi henüz izlemeyenler. Siz de arada kalın, görev mi vicdan mı deyu.. Bu yazıyı filmden hemen sonra yazsam eminim daha gazlı bi şey olurdu ama kendimi bildiğim için önce soğumayı bekledim. Görev adamıyım çünkü ben, duygularım öne geçmesin dedim..

Filmin imdb puanını da bi görün, sağ olsun yine trollemiş birileri, elli bini aşan oylamayla 10 üzerinden 10 almış durumda şu an. Benim puanım 8'di sonra dayanamayıp 9 yaptım..
Alper Çağlar'ın yazıp yönetip kurgulayıp pazarladığı filmde başroller: Çağlar Ertuğrul, Ufuk Bayraktar, Murat Serezli, Ahu Türkpençe, Eylül Arular ve Atılgan Gümüş. Ha bir de Müslüm Gürses'ten Affet, Duman'dan Kolay Değil..

29.11.16