The Devil Wears Prada (2006)


O, çirkin, ayakkabılı posterden kurtulcam diye neler çektim.. Neyse..

Yıllar önce izlediğim, Anne Hathaway'in sırf patronuna yaranmak için Harry Potter'ın yayımlanmamış kitabını bulduğu sahneyle aklımda kalmış bir film. Meryl Streep'in muhteşem oyunculuğunu falan unutmuşum, belki de hiç fark etmemişimdir, çok önce izledim sonuçta. Stanley Tucci'yi de hatırlıyodum mesela, çok severim. Nereden esti de bi daha izledim peki? Emily Blunt son dönem iyice popüler oldu bildiğiniz üzere, Edge of Tomorrow (2014) ve Sicario (2015) ile. Savaşçı kadın olarak çok sevildi, dedim ki bu kadın hep savaşçı değildi, de neydi ama.. Bi baktım bu filmde varmış meğer, hem de plaza kaşarı rolüyle, u bambaşka..


Gazetecilik mezunu, zeki bir kız Andy. New York'ta öyle hemen iş bulmak kolay değil, önce ünlü bi magazin dergisinin baş editörü efsanevi Miranda Priestly'nin ikinci asistanı olarak başlıyor. Hiç alakası olmayan moda işine sırf güzel bir referans olabilir diye giriyor. O kadar havalı tipin yanında Andy çok göze batıyor, üstelik patroniçesi Miranda da hiç kolay bi kadın değil. Sürekli imkansızı istiyor, olmayınca asistanlarına patlıyor. Böyle yapınca saygın olunuyor.
Diğer asistan Emily ve danışmanlardan Nigel, Andy'nin etrafındaki insanlar. Miranda'nın verdiği zor görevleri aslında bu üçlü hallediyor.


Film, uyumsuz bir asistan kızın, inat ve çalışkanlıkla uyumlu ve başarılı olmasını anlatıyor. Asıl mevzu ise, iş hayatında acımasız olmak gerektiği, ancak birilerinin üstüne basarak yükselenebileceği. Mi acaba?! Andy de öyle mi yapacak, yoksa kendi tarzını mı yaratacak.. Boşa dememişler, şeytan marka giyer..
(Prada'yı bizde kim biliyo diye 'marka' yapmışlar, gerçi reklam dediğin, bilmeyene bildirmek ama işte.. Ayrıca, Prada markası, filmin adında olduğu yetmezmiş gibi, "Bu bi deyim değil, reklam yapıyoruz şurda" dercesine filmin her anında kendini gösteriyor. Valla reklamın böylesi ilginç. Bu arada benim reklamımı da gördünüz di mi, solda, bak. Sevmediğim şeyin reklamını yapmam aga, kullanıyorum ki tavsiye de ediyorum. Bizde yanlış olmaz.)


Filmi, Lauren Weisberger'in romanından Aline Brosh McKenna uyarlamış; Dear Diary [1996] kısa filmiyle Oscar'lı David Frankel de yönetmiş. En İyi Kadın Oyuncu (Streep) ve En İyi Kostüm Tasarımı dallarında da Oscar'a aday gösterilmiş döneminde.
Bu arada Meryl Streep, 1979'dan beri toplamda 19 kez Oscar'a aday gösterilmiş ve bunların 3'ünü kazanmış.
Emily Blunt da Emily rolünde gayet başarılı, eğlenceli bir iş çıkarmış bence, sevdim bu halini de. Üstteki resimde yanındaki de bi sahnelik konuk oyuncu olan Brezilyalı model Gisele Bündchen..

070216