Deadpool (2016)


Son dönemin en beklenen filmiydi sanırım, o kadar çok tanıtımı yapıldı ki, sona yaklaştıkça her hafta bi fragman, her hafta bi poster.. Efsaneleşti tabii.. İlk gün ilk seans aktım sinemaya, sabahın körü seansı olmasına rağmen ben gibi bi dolu insan..
Dersi kırıp gelen kalabalık üniversiteli erkek grubu da aramıza katıldığına göre film başlasın..

Galiba şimdiye kadar gördüğüm en eğlenceli açılış jeneriğiydi.. Tabii karakterin ve hikayenin de etkisi var bunda.. Marvel artık sistemi çözdü, 'mizah her şeydir' mottosu tuttu.. (Buraya hemen düzeltme: Film, Marvel filmi değil esasen, sonradan ayıktım; Marvel ürünü yine ama X-Men karakterlerinin hakları 20th Century Fox'a verilmişti zamanında, Marvel Studios kurulmadan.. Yani belki de, süper kahraman işlerinde Marvel gibi davranmaya karar vermiş olabilirler..)


Deadpool'un maskesiz hali Wade Wilson. Wade'le, X-Men Origins: Wolverine (2009) filminde tanışmıştık. Yine Ryan Reynolds oynuyordu. Reynolds öncesinde sonrasında pek çok süper kahramanı oynadı ama en en yakışanı da buydu, onun da kendi filmini yaptılar işte.. Yönetmen, Tim Miller'ın ilk filmi.. Şaşıracaksınız izlemediyseniz, ilk filme göre baya başarılı..

Üstelik öyle abartılan bir bütçeyle de değil, 58 milyon dolarla yapılmış film.. The Avengers (2012), 220 milyona çekilmişti mesela, tamam, çok fazla ünlü vardı orda ama fikir versin diye işte.. (Yukardaki düzeltmeden sonra burası da anlaşılır oldu galiba.. Marvel Studios işi olsa belli ki daha cesur davranılabilirmiş..)

Film, mizahı iyi kullanmış değil, komple mizah. Karakterin özelliği zaten kaçık olması, deliye güç verirsen böyle olur işte. Ama iyi çocuk ya, o kadar da şey değil. Filmin ilk yarısı, geçmişe dönmelerle Wade'in nasıl Deadpool olduğunu anlatıyor. İşte kendi gibi deli bi sevgilisi var; özel bi asker aslında, süper kılıç kullanıyo, fena adam dövüyo falan.. Sonra hasta oluyo, ölümcül, iyileştircez diye alıyolar bunu laboratuvara.. Kötü adamımız Francis, sinir oluyo bizim deliye, pislik yapıyo.. Bizimki de intikam için peşine düşüyo.. İntikam filmi yani, yok aşk filmi, yok yok korku filmi..


O kadar rahatlamış bi film ki, kendi prodüksiyonuna laf sokuyo.. Yetmiyo diğer filmlere giydiriyo, Taken serisinden X-Men'lere kadar. Hele 127 Hours (2010)'dan spoiler vermek ne ya.. Filmdeki tek ünlü Ryan Reynolds işte -kendine de laf sokuyo-, sevgilisini oynayan kız da biraz ünlüymüş, ben tanımıyorum ama: Morena Baccarin.. Kötü adam, Ed Skrein; stajyer kahraman Brianna Hildebrand, yeni bu kız piyasada ama sevimli tip, neden sonraki X-Men'lerde görmeyelim.. Filme puanım 8/10..

Marvel fanları bekler sondaki jenerik bitene kadar. Neden, çünkü bi kısa film çakarlar en dibe.. Salonda herkes bekledi haliyle.. "Ulan, bu filme koymadılar mı yoksa" diye geçiyo içimden.. Neyse, kurguyu Adobe Premier Pro'yla yaptıkları bilgisini takiben başladı kısa filmimiz.. Bekleyin yani, film var sonda..

120216, edit 210216