Bir yazar tıkanması hikayesi. Woody Allen yazıp yönetip oynuyor..
Harry, zaman zaman her yazarda görülebilecek bir depresyon sebebiyle karşı karşıyadır. Zaten eski karısı bi yandan üvey ablası bi yandan darlayıp durur, çünkü son kitabında karakterleri onların özellikleriyle donatmıştır ve bu hiç hoşlarına gitmemiştir, çnkü herkes kendilerinden bahsettiğini anlamıştır. Harry'nin, doğumunda ölen annesini bahane edip oğluna kötü davranan bi babası vardır. Haftada bir gördüğü velayeti eski karısında olan oğlu, bir de eski en yakın arkadaşına kaptırdığı sevgilisi vardır.. Anlayacağınız Harry tam bi bitiktir.
Sonra sağda solda bi aralar yazdığı karakterle karşılaşır. Ne bileyim, üç sene önce bi öyküsünde yazdığı karakter çıkar yolda karşısına, akıl verir.. "Şunu şöyle yapman lazım" falan der mesela, Harry de "Sen nerden biliyosun o durumu?" der. "Ben değil sen biliyosun, beni sen yarattın.." diye kendine itiraf edemediği ama hissettiği konuları konuşurlar.. Bir nevi iç ses olur karakterler Harry'ye. Bir de zamanında kovulduğu üniversitesi, şimdinin popüler yazarı Harry'ye ödül vermek ister.. Kimsesiz Harry'nin törende yalnız kalmamak için kendine yol arkadaşları bulmasıyla macera devam eder.
Harry'nin hikayesini izlerken bir yandan da karakterlerinin öykülerini izleriz. 98'de En İyi Senaryo Oscar'ına aday gösterilmiş ama kazanamamıştır Woody. Ama bu filmiyle gönülleri kazanmıştır. En sevilen filmlerinden olan Decostructing Harry (1997)'de küçük küçük rollerle çok kaliteli isimler yer alıyor: Judy Davis, Julia Louis-Dreyfus, Tobey Maguire, Billy Crystal, Robin Williams, Kirstie Alley, Mariel Hemingway, Demi Moore, Stanley Tucci, Bob Balaban, Elisabeth Shue ve asansördeki kız rolüyle ilerde patlayacak olan Jennifer Garner..
Filmin efsanesi, odağı kaybolan aktör hikayesi.. Yine Harry'nin yazdığı öykülerden biri bu, bi aktör var, çekimdeyken birden bulanıklaşıyor ve öyle kalıyor, ne yapsa çözülmüyor.. Robin Williams oynuyor bu rolü de, koskoca Robin Williams filmde ama net değil.. Bu rolü kabul etmeyecek adamlar vardır, kibirden. Seni seviyoduk Robin Williams.. (11 Ağustos 2014) Filme puanım 8..
Hiç bir filme şimdiye kadar 1 vermedim, çünkü ortada bir film varsa, emek vardır ve en az 2 alır benden. 4-5 verdiğim filmler sıkıcı filmlerdir. 6 fena değil, 7 iyidir. Puanı 7 ise bir filmin oturup izlenir; 6 alan filmin yoklukta gideri vardır yani. Eğer bir film 8 puan almışsa o film kesin izlenmelidir. 9 puan almış bir film muhteşem filmdir ve sizin bi şey yapmanıza gerek yoktur o film bir şekilde kendini izletir size. Şimdiye kadar hiçbir film 10 alamadı benden, çünkü ben henüz bir film çekmedim..
Evet, bu son cümlemden sonra hala yazıyı okumaya devam edenler için ödül gelsin: Oviedo, İspanya'da 2002'de dikilen heykelinin yanında çektirdiği fotoğraf..