Pride & Prejudice (2005)


İngiliz hanımefendi Jane Austen'ın 1813'te yazdığı filmle aynı isimli romanı, nedense Türkçe'ye aynı isimle çevrilmekte zorlanmış. İlk kez 1950'de Milli Eğitim tarafından Gurur ve Aşk olarak çevrilen roman, daha sonra 68'de Altın Kitaplar tarafından Aşk ve Gurur olarak basılmış.. Klasik kitap sonraları onlarca yayıncı tarafından çevrilmiş, büyük bir kısmı Aşk ve Gurur alışkanlığını bozmak istememiş. Günümüzde tabii Gurur ve Önyargı olarak basanlar oldu; onu da ilk İş Bankası Kültür Yayınları başlattı.. Can Yayınları okuyucunun kafasını karıştırmamak için eski usul devam etti ama bence düzeltmesi gerekirdi. Böyle bir anekdot var işte piyasada, meraklısına ulaşsın..


Onlarca dizisi, sinema ve tv filmi uyarlaması olan romanın, en popüler video formu Joe Wright yönetimindeki bu filmdir. Wright, roman uyarlamayı ve bu filmlerinde de Keira Knightly'yle çalışmayı seviyor belli ki: Atonement (2007) ve Anna Karenina (2012).. Bunlar dışında geçen seneki Darkest Hour (2017)'la tanınır kendisi..

Filmi ilk izlediğimde tek aklımda kalan Keira'nın çirkin gülüşüydü. Gerçekten, çok ayar olmuştum. Karakter Elizabeth Bennet de çok güleç bir kız sağ olsun, bol bol gülüyor Keira.. Beğenmedim ben bu filmi diyenin alnını karışlarım, çok sıcak, çok sempatik bir anlatış.. Şimdilerde hayatta kabul edemeyeceğimiz, hele biraz feminist biri yanınızdaysa muhabbetini bile açamayacağınız bir hikayeyi gayet masumane ele alıyor film. Unutmayalım, hikayenin yazarı bir hanımefendi ve yaşadığı yıllarda bırakın bir hanımın kitap yazması, okuması abes karşılanıyordu; rahat bir hayat sürmek için durumu iyi bir beye yanlamak en makul genç kız davranışıydı. Zaten bunun eleştirildiğini, bunun gözlere sokulduğunun bilincinde, sakin sakin izleyin.. Çünkü ben bu filmi izlerken, "Bu ne be, böyle mi yani kadınlar, bu kabul edilemez!" falan diyebilecekler tanıyorum..


Beş kız büyütmek ve onlara düzgün bir gelecek hazırlamak uğruna kafayı yemiş bir Mrs. Bennet var. Allahım, düşman başına.. Kızlar da az değil, annelerine çekmişler belli ki, hepsi evlilik peşinde.. Hele en fenaları dört numara (alt fotoğrafta ortadaki).. Neyse, haber geliyor, çok zengin bir genç bey, kasabaya giriş yapmış.. Bir curcuna kopuyor.. Bu soğuk ve zengin genç adam bütün kızların kendisiyle izdivaç arzusunda olduğunun bilincinde ve ortamı hiç samimi bulmuyor.. Kendisini soğuk bulan ve yüz vermeyen Elizabeth'e ilgi duyması kaçınılmaz ama.. O ona, o ona önyargılı davranıyorlar başta, sonra işler çözülüyor.. Bu da böyle bir aşk hikayesi..


Bu filmi popüler yapan biraz da gelecek vaat eden kadrosu imiş belli ki.. Zira o filmdeki küçük kızlar şu an Hollywood'un en çok kazanan aktrisleri oldular.. Sıkı durun kadroyu sayıyorum: Keira Knightley, Rosamund Pike, Talulah Riley, Jena Malone ve Carey Mulligan.. Bunlar sadece beş kız kardeş.. Kadronun kalanını şimdi sayıyorum: Donald Sutherland, Matthew Macfadyen, Claudie Blakley, Kelly Reilly ve Judi Dench.. Filmin dört tane de Oscar adaylığı var: En İyi Kadın Oyuncu Performansı, En İyi Sanat Yönetimi, En İyi Kostüm Tasarımı ve En İyi Film Müzikleri.. Ödül yok ama adaylıklar var işte.. Keira'nın bundan başka bir de The Imitation Game (2014)'le Oscar adaylığı var.. Kazanamadı ama adaylık işte..

03.07.2018