Ready Player One (2018)
Büyüklüğünden sual olunmaz Spielberg'in, çığır açan onlarca sinema fikriyle beraber zaman zaman da çağa ayak uydurmaktan keyif aldığı, önceliği seyir keyfi vermek olan işler yaptığını da görüyoruz. Ready Player One, 2011'de, sanal gerçeklik gözlükleri piyasada modern hallerini almadan önce yazılmış bir roman, Ernest Cline tarafından. Kendileri bilim kurgu romanları yazmaya bununla başlamış. Aslında kitap zamanında ilgi görmüş ama filmini yapmak için neden bu kadar beklenmiş acaba. Sanal gerçeklik mevzusu yani üç boyutlu görsellerle etkileşim, 50'lerde, oyun kabinlerinde başlamış ama ilk gözlük formatında kafaya takılması 1994'ü bulmuş. Şimdilerde kişinin kendini bir oyunun parçası haline getirmesi alışıldık bir durum. Hadi buna biraz aksiyon katalım.
Sene 2044, Dünyanın yaşanacak hali kalmamış, herkes kendini sanal gerçeklik oyunlarına veriyor, bir nevi orada yaşıyor; yaşlısı da genci de. En popüleri de OASIS isimli oyun, takıyorsun gözlüğünü, bürünüyorsun avatarına, atlıyorsun maceradan maceraya. Oyunun kurucusu Halliday, ölümünden sonra uğraşmaları için yarışmacılara üç önemli görev vermiş, ama bilmeceler bulmacalar içinde; daha görevi anlamıyorsun neyle uğraşacaksın?! Millet yıllarını vermiş. Ama tabii ki en tutkulu olan kazanacak; adamımız, Wade -pardon pardon gerçek isim söylemiyorduk- Parzival. Tam bir Halliday tutkunu olan Wade'in arkadaşlarıyla beraber giriştiği maceralar insanın içini kıpır kıpır ediyor.
Yüzde 70'i -belki fazlası- animasyondan oluşan filmin üç boyut için tasarlandığı, en büyük amacının görsel haz olduğu hemen anlaşılabiliyor. Altyapısında Halliday'e ait dokunaklı bir öykü olduğu için zamanınızın boşa harcandığını da düşünmüyorsunuz. Gayet keyifle izledik yani.
X-Men: Apocalypse (2016)'teki Cyclops Tye Sheridan, bu filmde de Cyclops gibi gözlükle dolaşıyor, Parzival olur genneri. Me and Earl and the Dying Girl (2015)'le tanıdığımız Olivia Cooke da burada, has kız. Ben Mendelsohn, Simon Pegg ve Mark Rylance da diğer isimler.
80'ler popüler kültürüyle de iç içe olan bu film tavsiye edilir yani, keyifli film. Ama 3D gözlüklerinizi alın da gidin sinemalara, biliyorum her evde var üçer beşer, her seferinde para vermeyin plastiklere biz gibi. Sevgiler.
6 nisan 2018