Passengers (2016)
Prometheus (2012) ve Doctor Strange (2016) gibi fantastik bilimkurgu filmlerin senarist kadrosunda yer alan Jon Spaihts'in yazdığı filmin yönetmeni Norveçli Morten Tyldum, iki sene önce The Imitation Game (2014) ile Oscar adayıydı.
Film bittiğinde jenerikte işte şu kitaptan uyarlanmıştır falan yazacak diye bekledim. O kadar çok 'çok satacak gençlik romanı' hareketi var ki içinde, direkt film olarak yazılmasına şaşırıyor insan, özellikle günümüz şartları düşünülünce.
Bir yerde denk gelip öğrenmişim konusunu -normalde hiç yapmam-, ilginç geldi mevzu ve sinemada izlerim dedim. O ara da Gözde diye güzel bi kızla yeni tanışmışım, çok anlamıyor sinemadan ama böyle filmleri sevecek biri, şöyle bir film varmış diye anlattım, beraber izleriz dedik, bekledim. Sonra biraz ilginç şekilde irtibat kesildi Gözde'yle, filmi de izleyemedim kaldı öyle. Dün baktım düşmüş internete, yapıştırdım. Kesin severmiş şırfıntı, selam söyleyelim buradan.
Dünyanın yaşanacak hali kalmadığı bir zamanda başka gezegenlere koloniler halinde göç başlamış. Fakat aman Allah'ım, 120 yıl sürüyor yolculuk, Bilmemne 2 diye bir gezegen. Hayır oraya ilk giden nasıl gitti acaba, nasıl keşfedildi orası. 5000 yolcu ve 258 mürettebatla yüklü Avalon isimli gemide herkes uyku kapsülünde. Varış noktasına gelince uyandırılacaklar ve yeni bir dünyaları olacak. Bir meteor kümesinin içinden geçen Avalon, kalkanları sayesinde zarar görmeden yoluna devam ediyor ama küçük, çok küçük bir hasar alıyor o sırada. Bu hasar başta sadece bir yolcunun uyanması gibi masum bir hataya yol açıyor. Jim, ikinci sınıf yolcu, varış noktasına daha 90 yıl var. Olayı fark ettiğinde kocaman bir depresyon yaşıyor. Barmen Arthur dışında konuşacak kimsenin olmadığı gemide, tek başına yapılabilecek her şeyi yapıyor. Sakal bırakıyor.
Ve bir gün uyku kapsüllerinin yanından geçerken, yolculardan Aurora'yı görüyor, çok güzel kız. Sakalı kesiyor. Uyandırırsın uyandıramazsın, uyandırırsın uyandıramazsın, uyandırırsın uyandıramazsın derken dürtüyor kızı. Kapsül arızasıyla uyandığını sanan kız, birinci sınıf yolcu. Jim bir yıl üç ay sonra güzel yemek yiyebiliyor bu sayede ama Aurora gerçeği öğrendiğinde n'olacak?!
Uzayda geçen bir romantik komedi, prodüksiyon sağlam. Zaten iki Oscar adaylığı var filmin: En İyi Prodüksiyon Tasarımı ve En İyi Müzik adaylığı.. Tam müzikleri leş diyecektim ha, konuyla çok alakasız şeyler çalıyo gibi hissettim filmi izlerken, herifler adaylık vermiş.. Bi de mesela şu üstteki karede muhteşem bir görsellik var, uzay gemisinde havuz, zor bir efekt değil ama harika fikir. Bu gibi küçük ve muazzam numaralar için de bir ödül sistemi getirilsin bence..
Hadi gerekleri konuşalım. Filme puanım 5/10. Düşünce güzel, dram güzel ama o romantik komedi basitliği çok bozuyo havayı. Hele zaten üzerine kurduğun felsefe var ya, hani kaptan da sonradan gelip diyor zaten, boğulan biri istemsiz olarak yanında birilerini çeker yani.. Refleks olarak başkalarının hayatını mahvederiz, bu budur. Bu mevzu çok değerliydi, daha başka olabilirdi hikaye.
Kadro: Guardian of the Galaxy (2014) Peter, Chris Pratt; The Hunger Games (2012) Katniss, Jennifer Lawrence başrollerde.. Hayranlıksa bu, hayranıyım evet, Michael Sheen; The Matrix (1999) Morpheus, Laurence Fishburne ve figüran olarak Andy Garcia.
070217