Allied (2016)


İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası kontrolündeki Kazablanka'ya paraşütle iniyoruz. Kazablanka, Fas sınırları içinde bir Fransız sömürgesidir. 20. yy'ın çok başında işgal edilen şehir, modern mimari teknikleriyle şekillendirilmiş ve önemli bir liman kenti konumuna gelmiştir. Günümüzde, asıl sahibi olan Fas'a bağlıdır.

Tekrar 1942'ye dönersek, İngiliz istihbaratına çalışan Fransız ajan Marianne'in gizli görevde olduğunu ve şehrin sosyetesi Nazi yancılarına sızdığını görüyoruz. Kanadalı ajan Max Vatan ise Marianne'in Paris'ten gelen kocası rolünde dahil oluyor mevzuya. Paraşütle. Çift olarak yakın bir tarihteki davete katılıp Nazi komutana suikast düzenleyecekler.


İşinin ehli ajanlarımız duygusal bağlamda kendilerine hakim olamazlar ve rolleri gerçek olur, Londra'ya yerleşip evlenirler. Ama Londra'ya geçmeden, Kazablanka'da kum fırtınası ortasında muhteşem bir ilk sevişme yaşadıklarını belirtmek isterim. Araba fantezim yoktur ama bi Titanic (1997)'teki buharlanan araba camında sevişgen el izleri bir de bu yani.. Muhteşem sinematografik sahneler bunlar. İşte o kum fırtınası ortasında atılan tohumlar, bombardıman altındaki hastane bahçesinde kız çocuğu olarak vücut buluyor.

Kendini ev hanımlığına veren Marianne kızını özenle büyütürken, terfi alıp istihbaratta yönetici olan Max genelde işiyle meşgul oluyor. Her şey yolunda gidiyor. Derken.. Günlerden bir gün Max'i yanına çağıran üst rütbeli biri, Marianne'in Almanlara çalışan bir çifte ajan olabileceğini söylüyor. Test edilecek ve eğer öyleyse prosedür gereği ölümü Max'in ellerinden olacaktır.


Filmin ilk yarısı buraya kadarı kapsarken diğer yarısı Max'in, Marianne'e çaktırmadan masumiyetini ispatlama çabasını işliyor. Ajan filmi olarak başlayıp bambaşka bir dramatik boyuta geçen hikaye içler acısı bir hal alıyor. Karısı Max'i şimdiye kadar uyutmuş muydu yoksa istihbarat mı yanılıyordu?

Brad Pitt aşırı yakışıklı adam yalnız. Şimdi ben kendimi tutamayıp Marion Cotillard'ı övmeye başlayıp Brad'i unutmayayım diye baştan söyledim. Marion nasıl bir kadın öyle. Allah'ım! Bu kadın çıkıyor ya ekranda, mümkün değil kafayı çevirebilmek, hipnotize ediyor güzelliği. Hele bir de ajan ya, gizemli, ukala, seksi tavırlar. Hemen bakıyorum... Baktım, 41 yaşında.. Maşallah!

En İyi Kostüm Tasarımı dalında Oscar'a aday olan filmin yazanı Steven Knight, yöneteni Robert Zemeckis. Bak koca adam oldu Oscar'lı Zemeckis, hala yeni şeyler denemekten çekinmiyo, bravo. Çok farklı tarzlarda, çok başarılı filmler çıkıyor adamın masasından. Oscar'ı da Forrest Gump (1994)'la almıştı.

040217