66 doğumlu, Wisconsinli bir sinemacı Zack Synder. Tatlı adam, efektsever bir sinema anlayışı var. Yaptığı işlere bakarak çocukluğundan beri çizgiroman fanatiği olduğunu rahatça söyleyebiliriz. Reklam yönetmenliği ile başlayan kariyeri, son yıllarda DC Comics'in sinema işleri temsilcisi olacak kadar ilerlemiş durumda.
Çok moda olduğu dönemlerde bir zombi filmi yapma imkanı doğuyor, George A. Romero'nun yazıp yönettiği Dawn of the Dead (1978) filmini tekrardan çekiyorlar. İlk uzun metraj yönetmenlik deneyimi olan Dawn of the Dead (2004)'in güncellenmiş senaryosu James Gunn imzalı. Gayet güzel bir başarı kazanıyor bu filmle, çok fazla kişi izliyor ve büyük yapımcıların da dikkatini çekiyor. Hele de ilk uzun metrajı olduğunu düşünülünce süper bir başlangıç olarak görülüyor. Warner Bros. şirketi, ışığı görüp Miller'ın çizgi romanı Spartalılar efsanesini veriyor Zack'e, o da oturup heyecanla senaryosunu hazırlıyor Johnstad ve Gordon'la beraber. Filmin baş rolüne de Gerard Butler getiriliyor ve bu epik, abartılı, gösterişli
300 (2006) inanılmaz bir başarıya sahip oluyor.
Seyircisi için çok uzun sayılacak bir aradan sonra başka bir çizgiroman uyarlaması olan Watchmen (2009) ile geri dönüyor. Bu sisli puslu aksiyonlarda ustalaşmaya başlıyor. Bundan hemen sonraki işi bir animasyon, bambaşka bir dünya, Legends of the Guardians: The Owls of Ga'Hoole (2010), ismi kadar heybetli olamayan baykuş hikayesi anlatılıyor. Kathryn Lasky'nin romanından uyarlanan -önceki filmlerine kıyasla- mütevazı bir hikaye...Bu zamana kadar uyarlama işler üzerinde çalışan Zack Snyder, ilk defa kendi hikayesini kurguladığı bir senaryoyla karşımızda. Hikayeyi kendi kuruyor, yönetimiyle uğraşıyor, en acayibi yapımcılığını da kendisi yapıyor. Bu ilk yapımcılık deneyimi ve patlıyor. Her şeyi birden yapmaya çalışınca hikayede gözden kaçırdığı veya çekmeye fırsat bulamadığı bir sürü şey oluyor. Genel duruşu itibariyle hiç fena olmayan bir film ama dikkatli gözler eksikleri çok net görecektir. Özellikle müzik teması üzerine kurulu Sucker Punch (2011), ilk bakışta dev bir müzik videosu gibi duruyor, müzik kanallarına ver oynatsınlar, konserlerde ver arka planda dönsün.. Efektler, sesler, renkler alıştığımız Zack Snyder işi fakat hikaye ve baş rol tercihi filme biraz zarar veriyor!.. Ama yarattığı dünyayı hayranlıkla izliyorsunuz işte..
Bundan sonra DC Comics ile iş birlikleri dönemi başlıyor. İlk iş
Süpermen hikayesini baştan ele alan
Man of Steel (2013) oluyor. Senaryoyu,
Batman'lerle DC'ye yeni bir kapı açan
Nolan ve Goyer yazıyor, Clark Kent'i Henry Cavill oynuyor. Snyder, Nolan'la beraber sinemada DC'nin, Marvel karşısında ezik kalmasını kaldıramayan iki fanatik, çocukluğundan beri biri Batman'ci biri Süperman'ci... Ve şimdi DC Movies onlara emanet, yapımcılığıyla beraber işin her yerindeler.
Zack, öncelikle geç kalmış bir proje olan DC Comics'in Justice League serisini hareketlendiriyor. Fena olmayan, gayet karanlık, depresif bir Man of Steel (2013)'den sonra rezalet bir
Batman v Superman: Dawn of Justice (2016) geliyor. Ve bu yeni başlayan seride Batman'i Ben Affleck oynuyor. THY sponsorluğundaki bu filmin tek iyi tarafı seyirciye Gal Gadot'yu Wonder Woman olarak takdim etmesi oluyor. Ha bir de sonunda esas süper kahramanın ölebilmesi ilginç bir yol açıyor, o güzel. Serinin sonraki filmi olan
Justice League (2017)'de ise daha önce hiçbir ön hazırlığı olmaksızın, Aquaman, Flash ve Cyborg'la tanışıp ekibe dahil olmalarını izliyoruz.
Bu filmin bahanesi, kızının ölümü sebebiyle Zack'in ve yapımcılardan olan eşi Deborah'nın filmden çekilmek zorunda kalmaları oluyor. Film çekimlerinin bir kısmıyla beraber kurgu aşaması da Marvel'in eski ve başarılı yönetmenlerinden Joss Whedon'a emanet ediliyor. Zack bir açıklamasında, "Bu durumun hayranları üzdüğünü biliyorum ama bu sadece bir film ve eminim güzel olacak ama ilgilenmem gereken 7 çocuğum daha var" diyor. Herkes için zor geçen bu süreçte 'A Zack Snyder Film' olarak pazarlanan film iyi tepkiler almıyor. Zack yeteri kadar derdi yokmuş gibi bir de filme gelen boklamaları dinliyor sessizce.
Bu arada sadece yapımcı kadrosunda olduğu
Suicide Squad (2016)'tan sonra,
Wonder Woman (2017) ve
Aquaman (2018) ve Wonder Woman 1984 (2020) filmleri de büyük kitlelere ulaşıyor. Ben bir Marvelci olarak çok ısınamıyorum bu DC filmlerine ama seveni ve heyecanla takip edeni var, biliyorum...
Vee hayranların ısrarı öne sürülerek yıllar sonra Amazon'un desteklediği Zack Snyder's Justice League (2021) yeniden çekilen bazı sahnelerle yeniden kurgulanıyor ve 4 saatlik yeni bir versiyon gösterime sunuluyor. Yıllar sonra gelen bu atak sinema dünyasında çok sık denk gelinecek bir olay değil, bu kadar büyük prodüksiyonlu bir işin çöp olduğunu kabul edilmiş oluyor. Sinema meraklıları için de eşi bulunmaz bir nimet olan Director's Cut ve Remake karışımı bu film, hayranların beğenisini kazanıyor.
Ekstra 2 saati ve 5 yıllık eleştirileri Whedon'a verseniz eminim o da daha güzel bir film yapabilirdi. Zack'den de bundan daha iyisini yapmasını beklerdim diycem ama hikaye el vermiyor. Bir programda duyduğum ve çok hak verdiğim, "Snyder tutkularının eseri oluyor, hayranlık duyduğu bir dünyaya objektif bakamıyor ve yaptığı DC filmlerinde yeteneklerini kullanamıyor." cümlesine çok büyük ölçüde katılıyorum. 4 saat olmasına rağmen gayet kolay izlenebilen Zack Snyder's Justice League (2021), yarattığı sükse ve gördüğü takdirle yönetmenin kariyerindeki en önemli film olabilir.
Bir zombi hikayesi olan Army of the Dead (2021) ise Zack Snyder'in Netflix Orijinali olarak yaptığı bir film!.. Heyecan dorukta!.. Ve bir de yapımı duyurulan Snyder'in yöneteceği The Fountainhead (202?), Ayn Rand'ın romanı Hayatın Kaynağı'ndan uyarlanıyormuş.
14.06.2012 güncelleme Ağustos 2015 güncelleme Nisan 2021
Oku..