İçimdeki Ses (2015)
İçimdeki Ses (2015), Engin Günaydın'ın Vavien (2009)'den sonra yazdığı ikinci senaryosu. Yine baş role kendini yazmış tabii. Vavien (2009)'i izledikten sonra Günaydın'dan beklentilerimiz büyümüştü senaristlik anlamında, müthiş gelecek vaadediyordu. Gelin görün ki o da 'piyasa ayarında' bir komedi film yazarak -aslında- o ayarda bir filme imza atarak biraz değer kaybetti. Bahsettiğim, bir film yazmakla bir filme imza atmak aynı şey değil, izah geliyor. Bazen film yazarsın ve film yazdım dersin; bazen de yazarsın ama diyemezsin bunu ben yazdım ama imzan vardır altında. Çoğu zaman elinde olmayan sebeplerle kontrolünden çıkan işlerde olur bu. Vavien (2009) gibi İçimdeki Ses (2015)'in senaryosu da yönetilmek üzere Taylan Biraderlere gitseydi eğer, belki daha kaliteli bir iş çıkacaktı.
Yer yer çok kaliteli espriler duyduğumuz filmin geneline bir basitlik işlemiş. Bu basitliği en çok gösteren de Engin Günaydın'ın bizzat oyunculuğu. Fazla abartı olduğunu düşündüğüm bu performansa olanca tatlılığıyla Leyla Lydia Tuğutlu eşlik ediyor. Gerçekten tatlı kız, Allah var!
Selim'in, çok övünemeyerek yaptığı iş, dandik dizi senaryosu yazmak. Yalnızlıktan sıkılıp annesini kendisiyle yaşamaya ikna eden Selim, tam da o dönem Ayşıl'la tanışır. Ayşıl, Selim'in dizi dışındaki çalışmalarına, yazılarına, şiirlerine bayılır, hatta bildiğin aşık olur Selim'e. Selim çok şaşkındır tabii, şimdiye kadar kimse ona aşık olmamıştır, hele bi de böyle güzel bi kız. Aşırı tatlış çift olurlar. Aşkımlar, burnuşlar havada uçuşur. Ayşıl, Selim'in annesinin de gözüne girmeye çalışır bi yandan. Böyle fazla şekerli bi aşk hikayesi izleriz.
Tabii ki bazı diyaloglarda, ince görüşler, Engin Günaydın zekasının parladığı anlar çok net görülüyor. Komedyen olmanın getirdiği muhteşem algı açıklığıyla kaleme alınan bir iş, çok tatlı sahneler var. Ama bu parıldama arada bir karşımıza çıkıyor, genele bakıldığında -kurgu icabı- vasata düşüyor hikaye. Neyse. Puanım 4/10.
27.09.2017