Önce film... Herkes gibi ben de çok beğendim, mükemmel bir teknikle çekilmiş, ustaca kullanılmış bilgisayar hileleriyle, keyifle izlenecek bir görsel yaratılmış. Hikaye zaten dikkat çekici. Fitzgerald'ın öyküsü.. Kadro desen, tek kişilik dev kadro kurulmuş Brad Pitt'le. Cate Blanchett da yancı olmuş, prim yapmış; hiç sevmiyorum bu kadını yea.. Cate, Daisy'yi oynuyor; Daisy'nin çocukluğunu da Elle Fanning oynuyor - şimdinin genç kızı oldu o da..
Dayrektır, David Fincher; Raytır, Eric Roth. Fincher'ı bilirsiniz de Roth kim biliyonuz mu; Forrest Gump (1994), The Postman (1997), Munich (2005) gibi kült filmlerin senaristi; dikkat edin, hepsi uyarlama.. Belki kendi uydurduğu senaryoları da vardır ama bunlar uyarlama. Yalnız şöyle bi şey var, Benjamin uyarlamanın ötesinde...
Fitzgerald'ın ilk kez 1921'de Collier dergisinde yayımlanan bu öyküsü, bir sene sonra Jazz Age Stories kitabına girdi. Öyküye yazdığı önsözde; Mark Twain'in, 'hayatın en iyi dönemini başta, en kötü dönemini sonda yaşamamızın ne kadar acıklı olduğu'nu söylediğinden ve bu fikri bir tek insanın üzerinde denediğinden bahseder. 33 sayfalık bu öykü, deneysel bir çalışma gibi durmakta zaten, o kadar gerçeküstü, o kadar absürt detaylar içeriyor ki... Daha yeni okudum Caz Çağı Öyküleri'ni; filmi üç dört sene önce izlemiştim işte. Tekrar indirdim, izledim.
Kitaptaki Benjamin 1.70 boyunda bir ihtiyar olarak doğuyor... Oğul, durumdan rahatsız olup "Kimsin sen?" diye isyan eden babasına:
"Sana tam olarak kim olduğumu söyleyemem," dedi o mızmız şey, "çünkü doğalı daha birkaç saat oldu - ama soyadım kesinlikle Button."
Bununla da kalınmıyor kitapta; gri saçlarını kahverengiye boyuyor, yeni doğmuş yaşlı bebeklerine çocuk reyonunun en büyük beden kıyafetlerini giydiriyor Mr. & Mrs. Button.
Ama filmde, annesi doğumda ölen Benjamin normal bebek boyutlarında, sadece kırış kırış bir yüze ve vücuda sahip. Yaşamaz bu hasta diyorlar..
Öyküden bağımsız düşünüldüğünde çok başarılı bir film. Dönemin edebiyat şımarıklığı bazen sınır tanımaz işler yaptırmış işte ama biraz gerçekçi hale getirildiğinde sindirilmesi daha kolay oluyor. 1,70 boyunda çocuk nasıl doğacak di mi.. Öyküdeki haliyle çekselerdi filmi muhtemelen bu kadar dikkat çekmeyecekti. Ve tabii bu kadar uzun (~170dk) olmayacaktı.
Bazı uyarlamalar da var ki tam bir 'esere saygı duruşu', yine Fitzgerald'ın aynı isimli romanından uyarlama The Great Gatsby (2013)'yi de izleyin derim.
Bu bahsettiklerimle hiç ilgilenmeyen, sadece filmin ne hakkında olduğunu merak edenler için hızlıca bir 'filmin' konusunu vereyim:
Mr. Button'ın oğlu normal doğmamış, 70-80 yaşındaki bir insanı andıran cildiyle dünyaya gelmiştir. Doğumda karısını kaybeden Mr. Button, oğlunun da hasta doğmasıyla kafayı yer, bebeği öldürmeye kalkışır beceremez, bir evin önüne bırakıp kaçar. O ev huzurevidir ve gerçek ihtiyarlarla yaşamaya başlar, ihtiyar bebek Benjamin. Doğar doğmaz az bir ömrü kaldığından şüphelenilen Benjamin, seni-beni gömer bir hırsla, gittikçe dinçleşiyordur. 10 yaşında baston kullanan Benjamin, 60 yaşında ergen tribine girmiştir. Gittikçe çocuklaşır ve bilmemkaç aylık bi bebek boyutlarındayken, uykusunda ölür gider. Tuhaf yaşamına ise bir büyük aşk, bir kız çocuğu, bir savaş sığdırır.
Film, 13 dalda Oscar adayı olup, sadece üçünü, Sanat Yönetimi, Makyaj ve Efekt ödüllerini almıştır. Bu arada Brad Pitt de bu film dahil 4 kez en iyi oyuncuya aday gösterilmiş ama henüz heykelcik alamamıştır. Oscar aldığı dallara bakarak yaşlandırma efektini nasıl yaptıklarını görmek isteyebilirsiniz: Buyrun. Göreceğiniz üzere, Pitt sadece mimikleriyle halletmiş filmin bi yarısını. Sonra kendi oynuyor zaten, makyaj da orada devreye giriyor: Buyrun. Hadi David Fincher'ı kocaman bi tebrik edelim..
24.12.13