Sinemada dikkat etmedim, şimdi inrenetten öğrendiğime göre yapımcısı Mahsun Kırmızıgül imiş... Ceren Aslan ve Aslı Zengin'in Kore yapımı O-jik Geu-dae-man (2011)'dan uyarladıkları filmin yönetmeni Hakan Yonat. "Fragman yapmayı öğrenmişiz." demiştim metroda ilk gördüğümde.. Baya çatır çatır planlar, müzik falan.. Fetih 1453 (2012)'ün Ulubatlı'sı İbrahim Çelikkol ile Kelebeğin Rüyası (2013)'nın Suzan'ı Belçim Bilgin başrollerde.
Çelikkol, Yonat ve Bilgin.. |
Yönetmenin ilk filmi; başarılı bir ilk film. Gerçi daha güzel işlenebilirmiş. Özellikle zaman geçişleri biraz basit kalmış. Oyuncular gayet başarılı, iyi çalışmışlar.
Yalnız bilseydim uyarlama film olduğunu izlemezdim.. Filmin sonuna yazmışlar, şu filmden uyarlanmıştır diye. "O zaman," dedim "tebriklerin bir kısmını," dedim "Kore'ye, Il-gon Song'a yöneltelim." dedim.
Depresyonda bir sucu, damacana taşıyor, güçlü kuvvetli böyle.. Öğreniyoruz ki, eski boksör. Bu eleman geceleri bir otoparkta çalışıyor.. Bir kızla tanışıyor, görmüyor kız. Trafik kazası geçirmiş. Öğreniyoruz ki ailesini de gözlerini kaybettiği kazada kaybetmiş. Eleman da depresyona girmeden önce, kas kuvvetini kullanarak tahsilat yapıyormuş.. Yanlışlıkla birini öldürmüş, hapse girmiş. Ancak hayatlar bir noktada kesişiyor. Eleman kızın engelinden kendini sorumlu hissetmeye başlıyor bu noktadan sonra. Kızın ameliyatı için gereken parayı -yasadışı bahisli dövüşten- buluyor, ancak kendini kaybediyor.
Normalde burada biter normal bi hikaye. Kore hikayesi olduğunu öğrendiğim an çaktı şimşek.. Koreliler seviyor böyle alengirli sonları, bitirmiyor ve adamla kızı büyük bir tesadüfle tekrar karşılaştırıyorlar. Kız görüyor artık ama elemanı tanımıyor tabii. Eleman ölümden dönmüş, kahrolmuş bir yandan. Bu noktada daralan seyirci nidaları duydum salonda, "Off tanımadı yaa" falan diye.. Gerilim olduk çünkü, bi şey olsa ağlıycaz, olmuyor.. Neyse sonra bi şey oluyor, ağlamaya gidiyor iş. Ben tuttum kendimi biraz, arkada kızlar vardı çünkü..
Dizi izliyolar beraber, kız soruyo "Dizideki çocuk yakışıklı mı?" diyo.. "Yakışıklı oldukları için oyuncular zaten" diyor.. "Sen yakışıklı mısın?" diyor kız, "Bilmem" diyor. İbne ya.. Kendi de geçen ay final yapan Merhamet dizisinde oynuyordu Özgü Namal'la beraber, popüler diziydi.. Kız da "Bana gerçeği söyleyebilirsin," diyor "nasıl olsa görmüyorum."
Bi de şeyi not almışım, kör kız elindeki feneri gözüne tutuyor çok yakından.. Yapılabilir bi şey mi diye bi düşündüm, o kadar yakından çok ışığa bakmak zararlı olmasın sağlıklı bir göze.. Ben denemem, daha önceden denemiş olan anlatsın..
25.03.14