Albatross (2011)


İyi mi kötü mü karar veremediğim filmlerden. Bir numarası yok aslında ama izleniyor da. Zaten mesele birkaç saatliğine seni senden alıp, kendi dünyasına sokup sokup çıkartıp, kendini film izliyor gibi değil de hikaye senin yanında yaşanıyor gibi hissettirmesiyse, tamam.. O zaman olmuş bu film ya, izlenir yani. Bir filmi güzel yapan detaylar vardır hani; güzel bir kız vardır ama aslında o kadar güzel olmadığını gösterir mesela; ya da ne biliyim yine güzeldir ama maldır bi yerde. Yani normalde göremeyeceğin bir şeyi -sırrı- verir ya sana, o var burda..


Albatross, küçük bir pansiyon işleten bir çekirdek aileyi anlatıyor. Anne baba ve kız. Bir gün pansiyona temizlik için gelen kız Emelia, ailenin biricik kızı Beth ile arkadaş olur. Ailenin çatı katında yaşayan bohem babası, Emelia ile kırıştırınca ortalık karışır tabii. Böyle anlattığıma bakmayın gayet dram, ağır bir film. Ama kızlar çok tatlı. imdb.com puanı 6.0


Tamzin Rafn'ın yazdığı senaryoyu Niall MacCormick yönetmiş. Yazarın ilk senaryosu, yönetmenin de pek düzgün bir işi yok filmografisinde.
Ancak Like Crazy (2011) ve Chalet Girl (2011) gibi filmlerle son zamanlarda yükselişe geçen güzel oyuncu Felicity Jones, Beth rolüyle karşımızda.
Şimdiye kadar sadece dizilerde oynamış, ilk uzun metraj filmi bu film olan Jessica Brown Findlay, oyunculuğuyla yeterli dikkati çekmişe benziyor. Filmografisinde vizyona girmeyi bekleyen 3 yeni film var. Bunlardan biri Amy Adams'la başrolü paylaştığı Lullaby (2012)..

07.01.13