Nerede dinledim, kimden duydum bilmiyorum-hatırlamıyorum ama aklımda hep şu bilgi vardı: Dan Brown'ın bilmem kaç katlı ofisi varmış, onlarca kişiyle beraber yazılıyormuş bu kitaplar. Araştırma ve kontrol ekipleri bir yanda; bilgiler bir araya geldikten sonra hikayeyi metne döken yazarlar falan... Dan Brown bu işin tam neresinde, sadece ekibi mi idare ediyor yoksa aslında kendi yazıyor da sadece konularla ilgili danışmanlık mı alıyor?! Yayın sektöründe bir çizgiden sonra şirketleşilmesini anlayabiliyorum, yüz binlerce -hatta milyonlarca- adet basılıp, paraya para demeyen kitaplar/yazarlar var. Dan Brown'ın kitapları da dünya üzerinde onlarca dile çevrilmiş, özellikle Robert Langdon'lı serisi... Son iki kitabı Cehennem ve Başlangıç'ı okumadım gerçi ama öncekiler gerçekten efsane sürükleyici romanlar ve o kitapların neden bu kadar popüler olduğunu anlayabiliyorsunuz okuduğunuzda. Tabii filmleri geldi -kaçınılmaz bir şekilde-. Ama sadece Robert Langdon'lı seriyi sinemaya uyarladılar, açıkçası ben Dijital Kale ve İhanet Noktası'nı da epey beğenmiştim, filmi olsa izlenirler yani -kaçınıldı-...
Langdon Serisinin Melekler ve Şeytanlar -2000-, Da Vinci Şifresi -2003-, Kayıp Sembol -2009-, Cehennem -2013- Başlangıç -2017- romanları şu sırayla sinemaya uyarlandı: The Da Vinci Code (2006), Angels & Demons (2009), Inferno (2016)... Üçü de Ron Howard yönetiminde filmler... The Lost Symbol (202?) ise üç senedir duyurulmuş halde bekleyen bir proje... Bir de bu sene Langdon (2020-) isimli bir dizi duyuruldu, detayları merakla bekliyoruz bakalım...
Robert Langdon, bir işaret bilimci; yani bunu resmin her türünü yalamış yutmuş ve karikatüristlik yapan bir sanatçı gibi düşünebilirsiniz. Bir sürü dil biliyor, mitolojilere hakim, yakın tarih, uzak tarih, jeoloji, zooloji dahil herbokolog bir bilim insanı. Şanı sınır tanımıyor, Amerika'nın en izbesinden Avrupa'nın en havalı üniversitesine kadar seminerler, dersler, eski arkadaşlar her yerde... Ne yapsa macera olacak bir karakter yani...
The Da Vinci Code (2006), Louvre Müzesi'nde işlenen bir cinayeti aydınlatacak ipuçlarının, sanat eserlerine saklanması üzerine olayın Langdon'a yansımasıyla başlıyor. Film boyunca sanat eserlerine yüklenen anlamlarla hem cinayetin izi sürülüyor hem de keyifli bir sanat tarihi dersi veriliyor. Langdon'a, öldürülen müze müdürünün torunu Sophie (Audrey Tautou) eşlik ediyor.
Angels & Demons (2009), Illüminati cemaatinin asırlardır saklı kalan nefretinin gün yüzüne çıkışıyla başlıyor. Venedik'in Papa'sı öldürülüyor ve değerli beş kardinal de kaçırılıyor. Antik çağlardan bu yana savaş halinde olan bilim ve din (sanat ve ahlak), günümüzde tekrar alevlenen bu intikam planıyla Langdon'ın kucağına düşüyor. Ewan McGregor'u, Camerlengo Patrick McKenna rolüyle izlemek çok keyifli, bayılıyorum bu adama...
Inferno (2016), bu ikiliden sonra izlendiğinde -hikaye olarak- aşırı zayıf kalıyor. Ne önceki ikili kadar keyifli bir sanat tarihi sunuyor ne de ne de onların aksiyon seviyesine çıkabiliyor (Tom Hanks'in artık yaşlanması tempoyu biraz düşürmüş olabilir). Dünya nüfusunun hızlı artışı çılgın bir bilim insanını delirtiyor ve nüfusu azaltmak için insanları yok edecek bir virüs üretiyor. Bulaşan ölsün, kalan sağlar bizimdir diyor. İlk kendi ölüyor, atlıyor çatıdan. Dünya Sağlık Örgütü de Langdon'la iletişime geçip bu çılgın herifin virüsü nereden nasıl yayacağını çözmek için çeşitli sanat eserlerini incelemesini istiyor. Langdon'a bu hikayede eşlik eden isim, Sienna (Felicity Jones), öylesine bir kız, ne siz sorun ne ben söyliyim...
Bu sonuncusu biraz boş hikaye... Öyle ki "izledim mi ben bunu acaba" diyerek 3 kere izlediğim bir film bu son film, bir süre geçtikten sonra konuyu hatırlamıyorum bile... İtalya'da başlayan macera, Dan Brown'un zamanında gelip kitap için araştırma yaptığı Ayasofya ve Yerebatan Sarnıcı'nda finalleniyor. Bir yerebatan Sarnıcı bir filmde en çok bu kadar keko bir mekan gibi gösterilebilir, her izlediğimde o sahne gelince tepkim aynı, "O ne ya kırmızı kırmızı, pavyon gibi!" İzleyenler hak verecektir!.. Ben birkaç kez gittim öyle değil orası normalde!..
Seride Robert Langdon'ı Tom Hanks canlandırıyor, gördüğünüz üzere. Lost Symbol (202?) kadrosu hakkında bir bilgi yok henüz ama Tom Hanks olmazsa olmaz bence... Sevgiler...
4 Temmuz 2020