Dunkirk (2017)
Güzel film, evet! Ama sağda solda duyuyorum, "Gelmiş geçmiş en iyi savaş filmi!", "Nolan'ın başyapıtı!" falan.. Yok ebesinin rokkası.. Bak, baya iyi film. Muhteşem sinematografi, ince ince çalışılmış her detay, çok belli; muhteşem sahneler, görseller.. Çok az diyalog altında, fazlasıyla gergin, soğuk ve çaresiz bir bekleyiş. Askerlerin yaşadığı gerilimi, sessizliği, tedirginliği layıkıyla yansıtmak için güzel bir uygulama. Ama en iyi savaş filmi demek, Saving Private Ryan (1998)'ı unutmaktır. Etme!
2. Dünya Savaşı'nda, Fransız kıyılarındaki İngiliz askerleri anlatılıyor. İşler istenildiği gibi gitmemiş, geri dönmeleri gerekiyor. Yaklaşık 400 bin asker, Dunkerque'te tahliye gemilerinin gelmesini, ailelerine, evlerine dönmeyi bekliyorlar. Ama üstlerden gelen emirler çok iç açıcı değil, bir yandan savaş devam ettiği için beklemeleri gerekiyor. Savaş uçaklarının ateşleri altında, sahilde, açıkta, hayatta kalmaları gerekiyor.
Çok az diyalog var, çünkü konuşacak bi şey yok.. Suyun içinde, sandallarda, tek tük gelen gemilere yüklenen yaralılar. Henüz limandan ayrılamadan batan gemiler. Destek için gelen İngiliz uçakları hava sahasını temiz tutmaya çalışıyor; olduğu kadar. Karadan her an gelmesi beklenen düşman askerleri.. Denizde, ufukta bir hareket bekleyen gözler.. Ve müttefik sivil halkın, umut veren desteği..
Güzel hikaye. Güzel anlatım. Christopher Nolan'ın en iyi filmi mi peki?! Tartışılır... Nihayetinde adamın bütün filmleri çok güzel oluyo, en iyisine karar vermek zor! Sonuçta buna en iyi filmi demek Memento (2000)'yu unutmaktır. Etme!
Filmin oyuncularına bi göz atınca, aralardan Mark Rylance, Tom Hardy, Kenneth Branagh, James D'Arcy ve Cillian Murphy isimleri sıyrılıyor. Başrol yok! Bütün roller ufak ufak! Bütün roller çok klas! Etkileyici, güzel, gerçek bir hikaye; Oscar'da anılacağına ne şüphe. Tekrar gündeme gelecektir bu başlık. Saygılar.
27.12.2017