Pazarları Hiç Sevmem (2012)
Muhteşem değil belki ama son zamanlarda izlediğim en eğlenceli Türk filmlerinden, vallaha da girdi arşivime...
Ölüm döşeğinde bir baba, iki oğlu var.. Çocuklarını çekmiş kenara zamanında, demiş ki, "Öldüğüm zaman beni arabamla götürün memlekete, giyinik şöyle, süslü püslü.. Mersedesimi de yanıma gömün.." Ya baba dur, ağzından yel alsınlar falan dendikten sonra konu değiştirilmiş hep.. Adam ölmek üzere, hastanenin önüne, camın karşısına çekiyolar arabasını görsün diye...
Büyük oğlan, Oğuz, sevdiği kız başkasıyla evleniyo.. Bu arabayı diyo, gelin arabası yapalım diyo, başka da araba olmaz diyo.. Babaları biliyo bunların durumu, kızı da seviyo, kırmıyo.. Baba öldüğü gece Mersedes de gelin arabası vazifesi görüyo şansa..
Deniz var, Oğuz onun çocukluk aşkı.. Bir takım ortak arkadaş vesilesiyle Deniz de o gece Ayşe'nin düğününde.. Deniz biliyor ki, Oğuz zamanla Ayşe'yi unutacak onu sevecek!.. İçine doğuyor kızın.. Düğün akabinde hastanede cenaze telaşı olunca meşhur arabayı hastaneye Deniz getiriyor. Ertesi gün de "Arabada küpemi düşürdüm galiba, çok önemliydi" bahanesiyle Oğuz'u darlayıp cenazeye katılıyor.
Babalarının tuhaf son arzusu ve Deniz'in Oğuz tutkusu olayları geliştirir. Bir de Harry Potter efektli Mersedes... Araba bi ara kendi kendine gidiyo..
Bayadır bu kadar eğlenceli film izlememiştim. Karakterler çok tatlı zaten, oyuncular sanki başta biraz itici gelmişti ama hikayenin içine girince çok iyiler... Sadece başta Deniz'in mevzusunu anlamak biraz zorluyor... Küçücük rolle devleşen bir karakter de var ki, Reyhan diye..
Edhem Dirvana ve Umut Kurt kardeşler.. Deniz'i Melisa Sözen, Ayşe'yi Ezgi Mola oynuyor. Hasibe Eren, Reyhan karakteriyle beni benden alırken Ayşen Gruda da çok güzel baharat olmuş kadroya. Yazan ve yöneten Rezzan Tanyeli, esasen reklam yönetmeni olup, diğer reklamcılardan daha astronomik ücretlerle çalışmasıyla ve set disipliniyle ün yapmış bir abla.
Yani tabii reklam piyasası öyle, sinema söz konusu olunca ne kadar büyük para yatırmıştır bilemiyoruz. Ama ne kazandığı biliniyor: 129.467,00 tl hasılat, 13 hafta gösteriminden. Bu paranın dörtte biri ilk üç gün kazanılmış, öyle bakmak lazım. Çok para değil aslında, Melisa Sözen'in bundan sonra oynadığı film Kış Uykusu (2013) ilk üç gününde 500 bin, hele Ezgi Mola'nın bundan sonra oynadığı film Celal ile Ceren (2013) ilk üç gününde 6 milyon 200 bin falan kazanmış. Bunlar çok para mesela...
Film için Nil Karaibrahimgil bir şarkı bestelemiş, internet sitelerinde çok belirtmişler bunu.. Sonra, 49. Altın Portakal'da en iyi görüntü yönetimi ödülü aldı film, Florent Herry... Herry daha önce de aynı ödülü Kosmos (2010)'la almıştı. Reha Erdem bütün filmlerinde bu abiyle çalışmış, ama bu abi neden Pazarları Hiç Sevmem (2012) hariç Reha Erdem'in sözünden çıkmamıştır. Adeta kölesi olmuştur. İlginç bir konudur, daha sonra irdelenir.
Film böyledir. Ben izledim, çok sevdim. Buyrunuz siz de izleyiniz, arkadaş buluşmalarınızda sağa sola tavsiye ediniz.
Az önce okudum, Vedat Özdemiroğlu yazmış. Melisa Sözen'i tarif ederken "Akşam liseli gibi kız.." demiş.. Hakkaten de öyle, çok katıldım okuduğumda gülmekten.. Bu da dipnot oldu, meraklısına...
18.03.2015